Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda borçlu vekili şikayetinde, vekiledeninin dayanak ilamda müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmadığı manevi tazminat alacak kalemleri ile bu kalemlere işletilen faiz yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiş, ilgili kalemlerin kesinleşmeden takibe konulamayacağı şikayetinde bulunmamıştır. Bu halde Mahkemece, borçlunun şikayet nedenleri incelenerek karar verilmesi gerekirken şikayet konusu yapılmayan konuda karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Borçlular vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurarak; İcra Müdürlüğü'nce yapılan 11.03.2014 tarihli dosya hesabında değişen oranlarda ticari reeskont faiz uygulanması gerekirken, %35 faiz oranının sabit olarak uygulandığını ileri sürerek 11.03.2014 tarihli dosya hesabının iptalini, borcun bilirkişi marifetiyle belirlenmesini talep etmiştir....

      Mahkemece bozma ilamının kısmi olması nedeniyle İİK'nun 40. maddesi gereğince muhtıranın iptali talebinin reddine, muhtıradaki borç miktarının nasıl hesaplandığı ve faiz oranının niteliği yönünden denetime elverişli bulunmadığı gerekçesiyle muhtıranın icra emrindeki miktarı aşan kısmının iptaline karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları ...'ca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, reddedilen temyiz itirazlarının bulunduğu karar bölümü onanmış sayılacağından sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. İİK'nun .... maddesinde "Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir" hükmü düzenlenmiştir....

        Mahkemece, şikayetin kısmen kabul kısmen reddine, 26.09.2013 tarihli icra emrinin alacaklı ... için 3.254,60 TL tazminat, 5.808,56 TL işlemiş faiz, 730 TL vekalet ücreti, 295,28 TL işlemiş faiz, 126,42 TL harç, 51,13 TL işlemiş faiz, 12,76 TL yargılama gideri, 5,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.283,91 TL ( Davacı borçlu Selim Danışmazın 177,55 TL harç ve faizden sorumlu olmadığı ), alacaklı Emriye Dilaver için 3.550,48 TL tazminat, 6.308,21 TL işlemiş faiz, 730 TL vekalet ücreti, 295,28 TL işlemiş faiz, 126,42 TL harç, 51,13 TL işlemiş faiz, 12,76 TL yargılama gideri, 5,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.079,44 TL olarak düzeltilmesine, ( Davacı borçlu Selim Danışmazın 177,55 TL harç ve faizden sorumlu olmadığı ), sair itiraz ve şikayetlerin reddine, takibin ve icra emrinin tümüyle iptali talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda...

          Yine takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle anılan başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). Diğer taraftan; takibe dayanak yapılan İstanbul Anadolu 11.İş Mahkemesinin E.2014/558, K.2017/156 sayılı ilamı ve Bölge Adliye Mahkemesi 14 HD 27.11.2018 tarih, 2017/3710 Esas ve 2018/2415 Karar sayılı ilamında; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti alacaklarının, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile tahsiline hükmedildiği, icra mahkemesince, borçlunun şikayet dilekçesinde ismi bildirilen bankalardan faiz oranlarının sorulduğu, ancak alacaklının bildirdiği bankalardan faiz oranlarının sorulmadığı ve sadece borçlunun bildirdiği bankalardan gelen cevaba göre, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranları esas alınarak bilirkişi aracılığıyla işlemiş faiz miktarlarının tesbiti yoluna gidildiği anlaşılmaktadır....

          Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takipte talep edilen fazla bir bedel bulunmadığını, mevduata uygunan en yüksek banka faiz miktarının doğru olduğunu, faiz hesabında hata bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; 16/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya itibarla takipte talep edilen işlemiş faiz miktarının daha düşük olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; takip talebi ve icra emrinde %29,75 oranında faiz istendiğini, davalının bu oranda faiz ile takibin devamını istemeyeceğini belirterek icra emrindeki takip tarihinden itibaren talep edilen faiz oranı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının icra mahkemesine başvurusu, takipte talep edilen işlemiş faiz ve faiz oranı yönünden ilama aykırılık şikayeti olup, icra emrinde takip sonrası için talep edilen %29,75 oranındaki faiz de şikayet konusu edilmiştir....

          Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak ilamda mahkemece kıdem tazminatı ve ücret alacaklarına 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz olarak belirlenen faiz oranının uygulandığını, takip talebindeki %19,55 oranının anlamının takip tarihi olan 01.04.2021 tarihinde uygulanmakta olan en yüksek mevduat faiz oranını gösterdiğini, bu oranın takip talebindeki işlemiş faiz hesabında esas alınan oran olmadığını belirterek davanın reddine, şikayet icra müdürlüğü işleminden kaynaklandığından vekalet ücreti talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek şikayetin reddine karar verilmiştir....

          nin şikayet ve borca itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine, diğer şikayetçi borçlular ..., ... ve ... Tarım İşletme ve ... Ürünleri Ticaret Ltd. Şti.'nin şikayet ve borca itirazlarının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular ile birlikte davalı alacaklı (katılma yoluyla) istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

            Mahkemece, manevi tazminata ilişkin hükmün kesinleşmeden takibe konulabileceği, bilirkişi raporu doğrultusunda fazla talep olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hükmün borçlu vekili tarafından temyiz üzerine Dairemiz'ce sair temyiz itirazları reddedilerek Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda faiz borcunun bulunmaması halinde kısmi ödemenin anaparaya mahsup edileceği, birikmiş faiz borcunun bulunması halinde ise TBK'nun 100. maddesine göre hesaplama yapılacağının belirtildiği , bilirkişinin bu hususa ilişkin kabulünün doğru olduğu, takipten önce ödenen 140.000,00 TL ve şikayet tarihinden önce, 28.08.2013 tarihinde icra dosyası harici tahsil şeklinde bildirilen 96,900,00 TL ödeme bulunduğu,İcra emri tebliğinden sonra, tahakkuk eden ödeme isteklerinin İİK'nun 33/2 maddesi gereği süresiz şikayet konusu edilebileceği düşünülerek bu dosyada hesaba dahil edilmesinin mümkün olduğu, belirtilen ödeme miktarları dikkate alınarak TBK'nun 100. maddesi gereğince Yargıtay...

              Mahkemece, takipte talep edilen işlemiş faiz alacağında fazlalık bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından, borçlular aleyhine ... 29. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... sayılı ilamına istinaden ... 2. İcra Dairesi'nin ... sayılı dosyası ile 27.565,00 TL asıl alacak 77.616,72 TL vadeden itibaren değişen oranlarda işlemiş avans faizi talep edildiği, dayanak ilamda 17.250, USD'nin 19/4/2003 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesine göre değişen faiziyle tahsiline hükmedildiği 17.250 USD alacağın Türk Parasına çevrilerek ve avans faizi işletilerek takip başlatıldığı, borçlular vekilinin şikayet başvurusu üzerine, Mahkemece 17.250 USD 'nin vade tarihindeki kur üzerinden ülke parasına çevrilip avans faizi istenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle şikayet reddedilmiştir. .//.....

                UYAP Entegrasyonu