Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dayanak ilam kesinleşmeden takibe konulabilecek ilamlardan olduğundan karar tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 1. maddesine göre yasal faiz istenebilir. Somut olayda, takibe dayanak ilamda, faiz başlangıç tarihi açıkça belirtilmemiş ise de, faiz hükmü kurulmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere ilamda faiz hükmü kurulmamış olsa bile para alacağına ilişkin ilamlarda karar tarihinden itibaren faiz talep olunabilir. Bu durumda mahkemece karar tarihinden itibaren faiz hesabı yaptırılmak sureti ile sonucuna göre şikayet hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir....

    Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin, kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir (İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 24.11.1995 tarih 1994/2 Esas-1995/2 Karar sayılı kararı).Dayanak ilam kesinleşmeden takibe konulabilecek ilamlardan olduğundan karar tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 1.maddesine göre yasal faiz istenebilir. Somut olayda, takibe dayanak ilamda, faiz başlangıç tarihi açıkça belirtilmemiş ise de, faiz hükmü kurulmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere ilamda faiz hükmü kurulmamış olsa bile para alacağına ilişkin ilamlarda karar tarihinden itibaren faiz talep olunabilir....

      İİK'nun 17/1. maddesinde "Şikayet, icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda; şikayete konu icra takip dosyasında takip dayanağı 12.10.2012 tarihli kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili ilamının temyizi üzerine Yargıtay 5.Hukuk Dairesi' nce tespit edilen bedele 14.05.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 12.10.2012 tarihine kadar yasal faiz ibaresinin eklenmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, 30.01.2014 tarihinde başlatılan icra takibinde ise düzeltilerek onama ilamında belirtilen dönem için faiz alacağı talep edildiği, imzası inkar edilmeyen alacaklı vekilinin borçlu idareye yönelik yazdığı 22.01.2014 tarihli dilekçede ise ''malumunuz üzere mahkemenin belirlediği miktar tarafınızca bankaya depo edildiğinde, tarafımızın mahkemeye başvuru neticesi, 06.09.2012 tarihinden 12.10.2012 tarihine kadar nemalandırılmıştır....

        Değerlendirme 1-Şikayet sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayet olunan ...’ın dava dışı bankadan temlik aldığı alacak miktarının 33.500,00 TL olduğu sabittir. Şikayetçi vekili sıra cetvelinde şikayet olunanlara öncelikli olarak ayrılan payın temlik sözleşmesindeki miktar ile uyumlu olmadığını ileri sürmüş olup, mahkemece bilirkişi raporuna atıf yapılarak asıl alacağa satış tarihi esas alınarak faiz hesaplandığı, icra giderleri ve vekalet ücretinin de eklendiği, ayrılan miktarın doğru olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş ise de rapor denetime elverişli değildir. Şikayet olunan ...’ın takip talebinde asıl alacak miktarının 37.500,00 TL olarak yer almasının nedeni anlaşılamadığı gibi, raporda takip ve satış tarihlerine kadar işleyen faiz miktarının doğru olup olmadığı denetime elverişli bir raporla dosyaya yansıtılmamıştır....

          Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının takibe itiraz etmemiş olup faiz oranlarını kabul ettiğini, davaya konu edilen husus ancak itiraz yolu ile ileri sürülebilir olup şikayet davasına konu edilmesinin mümkün olmadığını, takip taleplerindeki faiz oranlarının mevzuata uygun olduğunu, faiz oranlarının müvekkili bankanın sitesinde yayınlandığını, davanın süresinde açılıp açılmadığının değerlendirilmediğini, tedbir talebinin kabulü ile takibin faiz yönünden tedbiren durdurulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, genel hüküm niteliğinde olan TBK hükümlerinin uygulanamayacağı, davaya konu icra takibindeki faiz oranlarının Bankacılık Kanunu'na ve 5464 sayılı kanuna göre uygun olduğu sabit olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takip tarihinden sonraki faiz oranına yönelik şikayet niteliğindedir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet, ilama aykırılık iddiasına yöneliktir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Eldeki dosyada takip talebinde 'yıllık ücretli izin alacağı' kalemi açısından hem işlemiş faiz hem de işleyecek faiz bakımından mevduat faizi istendiği, davacı borçlunun bu hususu şikayet ettiği sabittir. Davalı alacaklı icra müdürlüğüne sunduğu dilekçe ile sadece işlemiş faiz kısmındaki faiz türü ve işlemiş faiz miktarı değiştirilmiştir. Bu haliyle davacının talebine konu işleyecek faiz ile ilgili herhangi bir düzeltme söz konusu olmayıp, icra müdürlüğünce düzenlenen 13/04/2022 tarihli ikinci icra emrinde de işleyecek faiz kısmında bir değişiklik yapılmadığı anlaşılmıştır....

            Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut uyuşmazlıkta, davacı manevi isteminde bulunurken faiz başlangıcı yönünden şikayet tarihinin esas alınmasını istemiştir. Mahkemece faiz başlangıcının, şikayet tarihi olan ''24/06/2014'' yerine ''04/06/2014'' olarak belirlenmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.'nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK.'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut uyuşmazlıkta, davacı manevi isteminde bulunurken faiz başlangıcı yönünden şikayet tarihinin esas alınmasını istemiştir. Mahkemece faiz başlangıcının, şikayet tarihi olan ''24/06/2014'' yerine ''04/06/2014'' olarak belirlenmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.'nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK.'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                Tüm dosyası kapsamının bir bütün olarak incelenmesi sonucunda takip alacaklısı tarafından takip borçlusu aleyhinde Zonguldak 3.İş Mahkemesinin ilamına dayalı olarak örnek 4- 5 ilamlı takip yapıldığı, icra emrinin takip borçlusu tarafa tebliği üzerine takip borçlusu tarafça işbu şikayet davasının açıldığı, mahkemece bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle şikayetin reddine karar verildiği, işbu şikayetin reddi kararı üzerine davacı takip borçlusu tarafın istinaf yasa yoluna başvurduğu görülmüştür. Her ne kadar mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinde ki ifadeler ve faiz oran ve miktarının itirazın asıl alacak net hesabını da zorunlu kılması yanında İİK'nın 16/2 maddesi gereğince bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürünceme de bırakılmasından dolayı her zaman şikayet yoluna başvurulabilir. Öte yandan kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir....

                UYAP Entegrasyonu