Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2017/11065 E. sayılı dosyasından başlatılan ilamsız takipte alacaklı takipten sonra yıllık % 25,43 oranında faiz işletilmesini talep ettiği, takibin kesinleştiği, şikayet tarihinden önce icra müdürlüğünce dosya hesap raporunun düzenlenmediği, şikayet eden borçlunun icra mahkemesine başvurup TBK’nin 120. maddesi gözetilerek ödeme emrindeki faiz oranının yıllık % 18 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Yargıtay HGK'nin 2017/12- 715 Esas ve 2021/1250 Karar sayılı kararı gözetildiğinde, şikayet tarihi itibariyle borçlunun şikayetinde haklı olmadığı ve şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği bir durumda, yargılama gideri ve vekalet ücretinin alacaklıya yüklenilmesi isabetli olmayacağından çoğunluk görüşüne katılmam mümkün olmamıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili kıdem tazmınatı ve faiz oranı ile diğer alacak kalemlerinin faizinin fazla olduğunu belirterek şikayet başvurusunda bulunmuştur. Mahkemece 6639.20TL fazla faiz talep edildiği belirtilerek, icra emrinin 16.519,97 TL yönünden iptaline karar verilmiştir.Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 03.12.2014 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı alacağı için yapılan hesaplama sonucunda bu kalem alacak için 6639,02TL fazla faiz talep edildiği belirtilmiştir....

    Alacaklının muhtıra tebliğine rağmen bu parayı iade etmemesi halinde temerrüdü oluşur ve kendisinden faiz istenebilir. Bir başka anlatımla alacaklıdan iadesi gereken paraya, muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren (muhtıra ile süre verilmiş ise bu süreden sonra) faiz yürütülebilir. Somut olayda, takip dayanağı ilamın bozulması üzerine davanın takipsiz kalması nedeniyle açılmamış sayılmasına dair kesinleşen ilama göre alacaklıya fazla ödenen paranın iadesi talebinde, iadesi istenen miktara ödeme tarihinden itibaren faiz istenmiş, İcra Müdürlüğü'nce talep kabul edilerek ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmiş olup alacaklı vekili diğer şikayet sebeplerinin yanında, kendilerinden ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceği iddiasında bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R 1-Şikayete konu ... 4.İcra Müdürlüğü'nün 2011/1193 Esas sayılı icra takip dosyasının aslının dosya arasına konulması, 2-İcra takibinde takip tarihinden sonraki faiz oranı belirtilerek % 6 ve 3095 sayılı Kanun'un 4-a maddesi gereğince işleyecek değişen oranlarda faiz talep edildiğinden 25.01.2011 tarihinden sonra 1 yıl vadeli EURO mevduat hesabına, fiilen uyguladıkları faiz oranlarının kamu bankalarından sorularak alınacak cevabın dosyaya eklendikten sonra birlikte gönderilmesi için dosyanın Mahalline İADESİNE, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemenin hükme esas aldığı 06.06.2011 tarihli ek raporda; 2.966 YTL ihbar tazminatı, 500 TL fazla mesai ücreti, 865 TL ücret alacağı toplamının 2.365,00 TL'si için ilamda hükmedildiği şekliyle 17.05.2004 tarihinden itibaren faiz hesabı ile 1.333,40 YTL yasal faiz, bakiye 1.966,00 YTL alacak için ise 27.04.2007 tarihinden itibaren faiz hesabı ile 211,35 YTL yasal faiz hesap edildiği halde mahkemece hüküm kurulurken “ihbar tazminatı, fazla mesai, ücret alacağı olmak üzere toplam alacak kaleminin 4.587,72 TL olan miktarına ilamın dava tarihi 17.05.2004 tarihinden itibaren yasal faiz oranı üzerinden işletilen faiz oranı uygulaması sonucu faiz kaleminin 2.490 TL olarak düzeltilmesine, 1.404,28 YTL için ıslah tarihi 27.04.2004 tarihinden itibaren işletilen yasal faiz oranı üzerinden 225,43 TL olarak düzeltilmesine, fazla istenen miktarın iptaline" karar verildiği anlaşılmaktadır....

          Bu ilam gereğince kıdem tazminatı faizi yönünden, birer yıllık devreler halinde ve devre tarihlerinin başlangıcında bir yıllık vadeli mevduata bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiz oranının (taraflarca bildirilen) bankalardan sorulup tespitinden sonra, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının hesaplanarak bir karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda borçlu tarafından banka isimleri bildirilmesi, alacaklı tarafından bildirilmemesi nedeniyle, bildirilen bankalardan faiz oranları sorulup tespit edildikten sonra bilirkişi vasıtasıyla kıdem tazminatı işlemiş faiz ve diğer alacaklar yönünden de yasal faiz oranlarına göre istenebilecek faiz oranları hesaplattırılmış, istenebilecek toplam faizin 8.577,60 TL (fazla istenen miktarın da 5.218,28 TL) olduğu bildirilmiştir....

            İş Mahkemesi ilamının istinaf mahkemesi tarafından ortadan kaldırıldığını ve yeni bir karar verildiğini, yerel mahkemenin ortadan kaldırılan karara dayanarak hüküm tesis etmesinin Kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğini, esas alacağın değişmesinin doğrudan fer'i alacak olan faizi de etkilediğini, esas alacak olan yıllık izin alacağı İstinaf Mahkemesi kararı ile değiştiği halde fer'i alacak olan faizin aynı kalamayacağını, faiz hesabının yanlış olarak fazla yapıldığını, davacı tarafından bildirilen üç ayrı özel bankadan bir tanesinin en yüksek faiz oranları uygulanması gerekirken üç ayrı bankanın en yüksek faiz oranlarının uygulandığını, kararın da bu hesaplamalara göre verildiğini, bilirkişi raporuna dayanılarak uygulanan faiz oranlarına, faiz hesaplamalarına ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Merkez Bankası'nın internet sitesinden alınan faiz tablosu fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan, bu verilere göre faiz hesaplanması doğru değildir. Somut olayda, mahkemece, Halk Bankası, Vakıfbank ve Ziraat Bankası tarafından bildirilen 31/10/2013- 2020 tarihleri arasında birer yıllık mevduata fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranları dikkate alınarak bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonucu tespit edildiği şekilde faiz yönünden icra emrinin düzeltilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, şikayetçinin haczinin tesis tarihi olan 02/07/2015 itibariyle Denizbank’ın ipotek alacağının faiz ve yasal yükümlülükler hariç 60.600,00 TL olduğu, sıra cetvelinde Denizbank’a 168.131,63 TL pay ayrılmasının usul ve yasaya uygun bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile şikayet olunan Denizbank’a faiz ve masraflar dahil bu tutar üzerinden pay ayrılmasına, diğer şikayet olunanlar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi ve şikayet olunan Denizbank vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri 1. Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesince kalan mevcut paranın mevcut sıraya göre verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. 2....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ilamsız takipte takip sonrası işleyecek faiz oranına yönelik şikayet olup, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 07/03/2023 tarihli oturumda "Şikayetin kabulü ile Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/69646 esas sayılı dosyasında ödeme emrine konu 21.642,16 TL kredi asıl alacağı için takip sonrası dönemde asıl alacağa işleyecek % 33 faiz oranı kısmının % 18 faiz oranı olarak düzeltilmesine" dair İİK.nun 363 maddesi gereğince miktar yönünden kesin olmak üzere karar verildiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu