Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklının, takip talebi ve buna uygun düzenlenen icra emrinde ise, kıdem tazminatı için 5.729,65 TL işlemiş faiz, bakiye ücret alacağı için de 8.438,31 TL işlemiş faiz talep ederken, işleyecek faiz yönünden kıdem tazminatı dışındaki diğer alacaklar için %9 yasal faiz talebinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, hükme esas alınan 26/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda, kıdem tazminatı yönünden, icra emrinde istenen işlemiş faiz alacağından daha az miktarda faiz hesaplandığı halde, icra emrinin buna göre düzeltilmediği anlaşılmaktadır....

    (HMK’nun 26.) maddesinde belirtilen talep ile bağlılık kuralı aşılarak her iki alacak talebi için de doğrudan bankalarca uygulanan en yüksek faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesi ve ıslahla arttırılan miktarlar için faiz talebe olmamasına rağmen faize hükmedilmesi hatalı olup bozma nedeni ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK’nın geçici 3/1 maddesi yollaması ile HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Hüküm fıkrasının 1. ve 2. paragraflarının hükümden tamamen çıkartılarak, yerine; “1- Ücret farkı alacağı talebinin KABULÜ ile 3.750 TL’nin dava tarihinden itibaren bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranını aşmamak üzere reeskont faizi ile birlikte, bakiye 222,04 TL’nin ıslahta faiz talebi olmadığından faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- İkramiye alacağı talebinin KABULÜ ile 1.500 TL’nin dava tarihinden yasal faizi aşmamak üzere reeskont faizi ile birlikte, 9 TL’nin ıslahta faiz talebi...

      Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verilmiş olmakla bahsi geçen faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı tespit olunmalıdır. Bankaların belli dönemlerde T. C. Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı filen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmaz. Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı alacak için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz....

        Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verildiğinden, söz konusu faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı mahkemece kendiliğinden denetlenmelidir. Bankaların belli dönemlerde T.C. ... Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı fiilen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmamalıdır. Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıdır. Aynı alacak için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz....

          Şirketi'nden ... 8.İcra Müdürlüğü ... esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle, 229.956,90 TL Taksitli Kredi asıl alacağı, 6.898,71 TL İşlemiş Faiz ve 344,94 TL Gider Vergisi, 169.521,43 TL Taksitli Kredi asıl alacağı, 5.085,64 TL İşlemiş Faiz ve 254,28 TL Gider Vergisi, 21.574,46 TL Ticari Kredili Mevduat Hesabı asıl alacağı, 434,94 TL İşlemiş Faiz, 21,75 TL Gider Vergisi ve 713,68 TL İhtarname masrafı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla toplam 434.806,73 TL alacağının hesaplandığı, takibin bu tutar üzerinden devamının gerektiği, davacı Bankanın Davalı ...’den İstanbul 8.İcra Müdürlüğü 2019/14941 esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle, 229.956,90 TL Taksitli Kredi asıl alacağı, 2.373,16 TL İşlemiş Faiz ve 118,66 TL Gider Vergisi, 169.521,43 TL Taksitli Kredi asıl alacağı, 2.237,68 TL İşlemiş Faiz ve 111,88 TL Gider Vergisi, 21.574,46 TL Ticari Kredili Mevduat Hesabı asıl alacağı, 388,34 TL İşlemiş faiz, 19,42 TL gider vergisi ve 713,68 TL İhtarname masrafı tahsilde tekerrür...

            Mahkemece asıl alacağın dava sırasında 27.3.2009 tarihinde ödenmiş olması nedeniyle,itirazın iptali ile takibin faiz alacağı için devamına karar verilmiştir. Faiz alacağı yönünden,sulhnamenin onaylandığı tarihten itibaren 3 ay içinde belirlenen zararın karşılanması gerektiği,davalı idarenin 3 aylık sürenin sonunda 25.4.2008 tarihinde temerrüte düştüğü,bu tarihten itibaren asıl alacağa faiz işleyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 5233 sayılı kanunun 13.maddesinde sulhnamede belirlenen zararlar, sulhnamenin imzalanmasından sonra valinin onayı üzerine ifa tarzına göre Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten üç ay içerisinde karşılanacağı düzenlenmiştir.5233 sayılı kanunun 13.maddesinde belirtilen bu süre düzenleyici bir süre olup alacağı muaccel hale getirir. Ancak davalının temerrüte düşmesi için BK 101.maddesi gereğince ayrıca temerrüt ihtarı gerekir. Davacı Borçlar Kanunu 101.maddesi hükmüne göre davalıyı temerrüde düşürmemiştir....

              Öncelikle temerrüdün varlığı karşısında talep de gözetilerek faiz başlangıcının temerrüt tarihi olduğu kuşkusuzdur ve mahkemece ücret ve ikramiye fark alacakları bakımından temerrüt - ıslah ayrımına gidilmesi hatalıdır. Hüküm altına alınan ücret fark alacağı bakımından her ay için fark alacağı ayrı ayrı belirlenip ait olduğu ayı takip eden ayın 1. gününden itibaren faize hükmedilmelidir. Keza ikramiye fark alacağı yönünden de yılda iki defa Ocak ve Temmuz aylarının onbeşinde ödeme kararlaştırıldığından hesap dönemine ait her yılın 15 Ocak ve 15 Temmuz tarihleri temerrüt dolayısıyla faiz başlangıç tarihleridir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde hem ücret farkı alacağı hesaplanırken hem ikramiye fark alacağı hesaplanırken ödeme miktarlarının ait olduğu dönemden değil toplam miktardan düşüldüğü görülmektedir. Bu durumda yukarıda açıklanan ayrıştırmanın yapılması mümkün değildir....

                yanında, Borçlar Kanununun 104/son maddesi gereğince faize faiz yürütülmemek koşuluyla, anılan kararın kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar hesaplanacak işlemiş faiz alacağının da ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, davacının dava dilekçesinde, işlemiş faiz alacağı ile birlikte hesap etmiş olduğu toplam alacağından, ödenen miktarların mahsubundan sonra kalan 5.155.230.000 TL’nin faiziyle birlikte ödetilmesini istemiş olduğu, dolayısıyla talep miktarı olan 5.155.230.000 TL’nin içinde işlemiş faiz alacağının da bulunduğu gözardı edilerek, davacının işlemiş faiz talebi olmadığından bahisle bu talebin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  maddi tazminat alacağı), 21.810,37 TL asıl alacak işlemiş faizi, 5.555,20 TL asıl alacak... manevi tazminat alacağı), 13.907,44 TL asıl alacak işlemiş faizi, 1.482,55 TL asıl alacak (... maddi tazminat alacağı), 3.711,56 TL asıl alacak işlemiş faizi, 6.944,00 TL asıl alacak (... manevi tazminat alacağı), 17.384,30 TL asıl alacak işlemiş faizi, 2.235,10 TL vekalet ücreti, 65,38 TL vekalet ücreti işlemiş faizi, 831,64 TL yargılama gideri, 24,33 TL yargılama gideri işlemiş faizi, toplam: 82.663,82 TL şeklinde olduğu anlaşılmıştır....

                    TTK'nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "ticari işlerde faiz" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek olan kapitale dönüşen faiz alacağı, ancak paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir(HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12- 163 Esas, 2004/184 Karar). Bu durumda; takip konusu ilamda belirtilen kamulaştırma bedel tespit davasında işletilen kanuni faiz alacağı ayrıca istenebilir ise de bu alacağa faiz hesaplanması mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu