"İçtihat Metni"Dava, süresinde ödenmeyen yaşlılık aylıkları nedeniyle faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Türk Borçlar Kanunu'nun 121/son maddesi ( 818 sayılı Borçlar Kanunu madde 104/son) uyarınca, faiz niteliğindeki gecikme zammına tekrar faiz yürütülmesi mümkün değildir....
İcra müdürlüğünün 2017/12530 Esas sayılı dosyasından icra takibi açıldığını, davalı belediyenin icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, takibin durmasından sonra 10/01/2018 tarihinde 23.691,92 TL ödemenin müvekkilinin hesabına, 16.554,69 TL kira stopajını ise maliyeye yatırdığını, ancak icra takibi ile talep edilen faiz alacağı, icra takip giderleri ve vekalet ücretinin ödenmediğini, davalı belediyenin 23.691,92 TL kira alacağı ile 1.595 TL faiz alacağı toplamı olan 25.556,92 TL üzerinden hesaplanacak icra masrafları ve vekalet ücretini de ödemesi gerektiğini bildirerek 1.595 TL faiz alacağı ve 25.556,92 TL'ye tekabül eden icra takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptaline ve 25.556,92 TL'nin %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "davacı tarafın, yıllık izin alacağı, fazla mesai alacağı, UBGT alacağının yasal kesintileri yapılarak net miktar üzerinden hesaplanması gerektiğine ilişkin şikayette bulunduğu, dosyanın tevdii edildiği bilirkişinin yıllık izin alacağı, fazla mesai alacağı, UBGT alacağının net miktar üzerinden hesapladığı ve faiz oranlarını tespit ettiği ve yıllık izin alacağı, fazla mesai alacağı, UBGT alacağı için yeniden faiz hesabı yaptığı; raporun usul ve yasaya uygun hüküm kurmaya da elverişli olduğu anlaşılmakla şikayetin kabulü ile; Rize İcra Müdürlüğü'nün 2019/6114 Esas sayılı takip dosyasında takibe konu Net Fazla Çalışma Alacağının 15.447,99 TL, Faiz Alacağının 13.503,90 TL, Net UGBT Alacağının 2.347,07 TL, Faiz Alacağının 2.501,70 TL, Net Yıllık İzin Alacağının 6.427,59 TL, Faiz Alacağının 3.440,37 TL olarak düzeltilmesine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Davacı vekilinin faiz başlangıcına yönelik karar düzeltme itirazlarına gelince; Davacı lehine dava konusu araçlar yönünden hükmedilen alacak artık değere katılma alacağı, dava konusu taşınmaz yönünden hükmedilen alacak ise katkı payı alacağı niteliğindedir. Yargıtay uygulamalarına göre, katkı payı alacağına dava tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmaz yönünden hükmedilen 7.153,50 TL katkı payı alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hükmedilen toplam 10.000 TL’nin tamamına karar tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırıldığından ayrıca bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Mahkemece, borçlu tarafından kıdem tazminatı, fazla mesai ile UBGT alacağı yönünden faiz oranının hatalı uygulandığı, yeniden faiz hesabı yapılması gerektiği ileri sürüldüğü halde, bu yöndeki iddia da incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun bu istemi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, her ay doğan TIS ücreti zammı farkı alacağı için, alacağın doğduğu her aydan itibaren faiz yürütülmesi doğru olmakla birlikte alacağın doğduğu ayı takip eden aydaki en yüksek işletme kredisi faiz oranı uygulanması gerekirken, 2013 Şubat ayındaki %72, 2014 Şubat ayındaki %50 ve 2015 Ocak ayındaki %48 faiz oranı uygulanmıştır. Bu durumda Mahkemece, bilirkişiden, her ay doğan TİS ücreti zammı farkı alacağı için, takip eden aydaki en yüksek işletme kredisi faizi oranının uygulandığı yeni rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. .//.....
DAVA KONUSU : Alacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumca fazladan tahsil edilen işveren hissesinin beş puanlık kısmının ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizlerinin de iadesi gerekirken sadece ana paraların iade edildiğini, faiz alacağı için açtıkları Ankara 3. İş Mahkemesi 2017/186 E 2018/393 K sayılı dosyada alınan 28/03/2018 tarihli bilirkişi raporuyla faiz alacağının 34.999,80 TL olarak belirlenip yargılama sonucu fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL faiz alacağının SGK'dan tahsiline karar verildiğini, bu şekilde davacının bakiye faiz alacağı kaldığını belirterek, 33.999,80 TL bakiye faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kurum işlemlerinin yerinde ve yasal mevzuata uygun olduğunu beyanla, davanın reddini istemiştir....
K A R A R Dava nitelikçe faiz alacağının tahsiline dairdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davaya konu edilen faiz alacağının öncesinde Manavgat İş Mahkemesinin 14.09.2009 tarih 2006/13 Esas,2009/166 Karar sayılı kararı ile hüküm altına maddi ve manevi tazminatların talep olunmadığı için kararlaştırılmayan işlemiş faizlerine dair olduğu,davacıların toplam 6.000,00TL miktarlı olan maddi ve manevi tazminatın tahsili noktasında Antalya İcra Müdürlüğünün 2010/1088 Esas sayılı dosyası ile takibe giriştikleri,davacıların takibe konu alacak olarak 5.457,24TL'de işlemiş faiz talep ettikleri,icra takibine talep olunan faiz alacağı noktasında itiraz edildiği,itirazın içeriğinin özetle takibin dayanağı olan Mahkeme ilamında faizin kararlaştırılmadığı ve bu noktada faiz ile tahsilin hatalı olduğunun belirtildiği, Antalya 1.İcra Mahkemesinin kararı ile tahsil olunan faizin iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Dosya kapsamına göre; davacı tarafça HMK 107. maddesine göre belirsiz alacak davası açılmış olmakla ikramiye alacağının toplamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava dilekçesinde belirtilen tutarlara dava tarihinden faiz işletilip ıslah dilekçesinde belirtilen tutarlara faiz talebi bulunmadığı gerekçesiyle faiz işletilmemesi ile davacı boşta geçen süre ücreti için 20.12.2011 tarihinde ihtarname göndererek ücretinin ödenmesini talep etmiş olduğundan boşta geçen süre ücreti için ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 26.12.2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava dilekçesinde talep edilen kısma dava, ıslah edilen kısma ise ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığı gerekçesiyle faiz işletilmemesi hatalıdır....