Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra müdürlüğünün 2017/12530 Esas sayılı dosyasından icra takibi açıldığını, davalı belediyenin icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, takibin durmasından sonra 10/01/2018 tarihinde 23.691,92 TL ödemenin müvekkilinin hesabına, 16.554,69 TL kira stopajını ise maliyeye yatırdığını, ancak icra takibi ile talep edilen faiz alacağı, icra takip giderleri ve vekalet ücretinin ödenmediğini, davalı belediyenin 23.691,92 TL kira alacağı ile 1.595 TL faiz alacağı toplamı olan 25.556,92 TL üzerinden hesaplanacak icra masrafları ve vekalet ücretini de ödemesi gerektiğini bildirerek 1.595 TL faiz alacağı ve 25.556,92 TL'ye tekabül eden icra takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptaline ve 25.556,92 TL'nin %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

DAVA KONUSU : Alacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumca fazladan tahsil edilen işveren hissesinin beş puanlık kısmının ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizlerinin de iadesi gerekirken sadece ana paraların iade edildiğini, faiz alacağı için açtıkları Ankara 3. İş Mahkemesi 2017/186 E 2018/393 K sayılı dosyada alınan 28/03/2018 tarihli bilirkişi raporuyla faiz alacağının 34.999,80 TL olarak belirlenip yargılama sonucu fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL faiz alacağının SGK'dan tahsiline karar verildiğini, bu şekilde davacının bakiye faiz alacağı kaldığını belirterek, 33.999,80 TL bakiye faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kurum işlemlerinin yerinde ve yasal mevzuata uygun olduğunu beyanla, davanın reddini istemiştir....

K A R A R Dava nitelikçe faiz alacağının tahsiline dairdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davaya konu edilen faiz alacağının öncesinde Manavgat İş Mahkemesinin 14.09.2009 tarih 2006/13 Esas,2009/166 Karar sayılı kararı ile hüküm altına maddi ve manevi tazminatların talep olunmadığı için kararlaştırılmayan işlemiş faizlerine dair olduğu,davacıların toplam 6.000,00TL miktarlı olan maddi ve manevi tazminatın tahsili noktasında Antalya İcra Müdürlüğünün 2010/1088 Esas sayılı dosyası ile takibe giriştikleri,davacıların takibe konu alacak olarak 5.457,24TL'de işlemiş faiz talep ettikleri,icra takibine talep olunan faiz alacağı noktasında itiraz edildiği,itirazın içeriğinin özetle takibin dayanağı olan Mahkeme ilamında faizin kararlaştırılmadığı ve bu noktada faiz ile tahsilin hatalı olduğunun belirtildiği, Antalya 1.İcra Mahkemesinin kararı ile tahsil olunan faizin iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Dosya kapsamına göre; davacı tarafça HMK 107. maddesine göre belirsiz alacak davası açılmış olmakla ikramiye alacağının toplamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava dilekçesinde belirtilen tutarlara dava tarihinden faiz işletilip ıslah dilekçesinde belirtilen tutarlara faiz talebi bulunmadığı gerekçesiyle faiz işletilmemesi ile davacı boşta geçen süre ücreti için 20.12.2011 tarihinde ihtarname göndererek ücretinin ödenmesini talep etmiş olduğundan boşta geçen süre ücreti için ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 26.12.2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava dilekçesinde talep edilen kısma dava, ıslah edilen kısma ise ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığı gerekçesiyle faiz işletilmemesi hatalıdır....

      Dava, 4.700,00 TL kira alacağı, 2.600,00 TL aidat alacağı ve 82,00 TL noter ihtar masrafı 7.382,00 TL asıl alacak, 490,21 TL işlemiş faiz olmak üzere 7.872,21 TL toplam alacak üzerinden yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 1.175,00 TL kira alacağı, 1.690,00 TL aidat alacağı ve 46,10 TL noter masrafı olmak üzere toplam 2.911.10 TL asıl alacak, 154,37 TL işlemiş faiz üzerinden kaldırılmasına, takibin bu miktar üzerinden devamına, %40 oranında icra inkar tazminatının davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.240,00 TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur....

        Mahkemece, borçlu tarafından kıdem tazminatı, fazla mesai ile UBGT alacağı yönünden faiz oranının hatalı uygulandığı, yeniden faiz hesabı yapılması gerektiği ileri sürüldüğü halde, bu yöndeki iddia da incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun bu istemi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, her ay doğan TIS ücreti zammı farkı alacağı için, alacağın doğduğu her aydan itibaren faiz yürütülmesi doğru olmakla birlikte alacağın doğduğu ayı takip eden aydaki en yüksek işletme kredisi faiz oranı uygulanması gerekirken, 2013 Şubat ayındaki %72, 2014 Şubat ayındaki %50 ve 2015 Ocak ayındaki %48 faiz oranı uygulanmıştır. Bu durumda Mahkemece, bilirkişiden, her ay doğan TİS ücreti zammı farkı alacağı için, takip eden aydaki en yüksek işletme kredisi faizi oranının uygulandığı yeni rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. .//.....

            Kurum tarafından 5510 sayılı Yasının 96/1-a maddesi gereğince aylıkların ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile tahsili yönünde takip yapılmış olup, faiz talebi yasa gereği olduğundan Kurum tarafından davalının temerrüde düşürülmesi gerekmemektedir. Netice olarak mahkemece, 5510 sayılı Yasının 96/1-a maddesi gereğince davalıya yersiz ödenen aylıkların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiz miktarının belirlenerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekirken faiz alacağı yönünden takibin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.03.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Somut olayda alacaklının takip talebinde esasen faiz alacağı olan asıl alacak için işlemiş ve işleyecek faiz talebinde bulunmadığı, ilama uygun olarak talepte bulunduğu, yalnızca ilam vekalet ücreti için işlemiş faiz talep ettiği, faize faiz işletilmesinin ne işlemiş faiz ne de işleyecek faiz yönünden söz konusu olmadığı, ancak icra emrinde takip talebine aykırı olarak takipten sonra işleyecek faiz oranının tüm alacak kalemleri için %9 olarak belirtildiği görülmekle icra emrinin bu yönüyle takip talebine aykırı olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; takip talebine uygun olmayacak şekilde icra emri düzenlenmesinde alacaklı yanın kusurunun olmadığı, bu durumun icra müdürülüğü hatasından kaynaklandığı da gözetilerek icra emrinin takip talebine uygun hale getirilmesi için icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

                Hüküm süresi içinde davacı avukatı ile davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1- Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Mahkemece hüküm altına alınan ve TİS.den kaynaklanan ücret farkı, kıdem ve eğitim zammı, akdi ikramiye alacağı, yemek yardımı alacağı, sosyal yardım alacağı, giyim yardımı alacağı ile öğrenim yardımı alacaklarına 2822 sayılı Yasa’nın 63, 6356 sayılı Yasa’nın 53. maddeleri ve talep dikkate alınarak “ en yüksek banka mevduat faizini geçmemek üzere işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranında faiz yürütülmesi gerekirken bu alacaklara doğrudan en yüksek mevduat faizi yürütülmesi hatalı...

                  UYAP Entegrasyonu