Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulüne, icra emrinde yer alan takip tarihinden itibaren kıdem tazminatı, genel tatil alacağı ve hafta tatili alacağı için uygulanacak faiz oranının yıllık %24 ve değişen oranlarda bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı ödeme emrinin tebliğ edildiği gün takibe konu kira alacağı olan 1325 TL’yi davacının banka hesabına yatırdığını faiz ve icra masraflarının temerrüde konu olamayacağını belirterek davanın reddi ile %40 oranında kötü niyet tazminatı ödenmesi isteminde bulunmuştur. Mahkeme faiz alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar vermiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde bir isabetsizlik olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.09.2003 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiracının temerrüdünden bahsedilebilmesi için yasal sürede (6, 30 veya 60 gün) kira borcunun ödenmemiş olması gereklidir....
Somut olayda dava dilekçesinde davacı eş ve çocuklar için toplu olarak 3.000,00 TL faiz alacağı istendiği, kurulan hükümde de yine birden fazla davacı bulunduğu halde 1.486,23 TL birikmiş faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine denmek suretiyle hangi davacının ne kadar talebi olup ne kadarına hükmedildiği açıklanmayarak infazda duraksama oluşturacak şekilde hüküm kurulmuştur. Yapılacak iş: Davacıların dava dilekçesinde talep ettiği faiz alacağı miktarının ne kadarının eş , ne kadarının çocuklar için istendiği, davacılara açıklattırılıp, bilirkişiden her davacının ne kadar faiz alacağı bulunduğu konusunda ek rapor alınarak bildirilen miktarlar üzerinden yapılan değerlendirme sonucu her davacı için ayrı ayrı kabul edilen alacak miktarı yazılmak sureti ile denetime açık ve infazda şüphe ve tereddüde mahal vermeyecek şekilde hüküm kurularak sonuca gitmekten ibarettir....
mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz yürütülmesi şeklinde düzeltilmesine, (1'er yıllık devreler haline yıllara göre değişen oranlarda) hükmolunduğu görülmektedir....
Mahkemece, son bilirkişi kurulunun gerekçeli ve denetime elverişli raporunun dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunduğu, aynen benimsenip hükme esas alındığı, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı 52.325,93 TL asıl alacak ve temerrüt faizine göre 9.210,80 TL işlemiş faiz alacağı olduğu, davalının sehven fazladan ve hatalı düzenlediği faturaların dikkate alınamayacağı, davacının alacağını bu şekilde kanıtladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının 52.325,93 TL asıl alacak, 9.210,80.TL işlemiş faiz alacağından asıl alacağa, dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, aşan istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
F) Sonuç: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2, 3, 4, 5 ve 8. bentlerinin çıkartılarak yerlerine; “2-Davanın ihbar tazminatı alacağı yönünden kabulüne, net 1.195,89 TL ihbar tazminatı alacağının 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 06/01/2015 Tarihinden itibaren, kalanının ise talep arttırım tarihi olan 25/03/2016 tarihinden itibaren yasal faizi aşmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davanın yıllık ücretli izin alacağı yönünden kabulüne, net 1.268,61 TL yıllık ücretli izin alacağından 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 06/01/2015 tarihinden itibaren, kalanının ise talep arttırım tarihi olan 25/03/2016 tarihinden itibaren yasal faizi aşmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davanın fazla mesai ücreti alacağı yönünden kısmen kabulüne, net 1.044,91 TL fazla mesai ücreti alacağından 100,00 TL’sinin dava...
İcra Müdürlüğü'nün 2011/3863 Esas sayılı dosyasında takip konusu yaptıktan ve dosya infaz edildikten sonra faizin en yüksek mevduat faiz oranı yerine yasal faiz olarak hesaplanmasından kaynaklı faiz farkı alacağı ./. 2014/15507-17540 -2- doğduğu gerekçesiyle aynı ilam ile bu kez .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/1363 Esas sayılı dosyasından ilamlı takip başlatmıştır. İkinci takip, aynı ilama dayanmakta ise de; takibin konusu faiz farkı alacağı olduğundan mükerrer takipten bahsedilemez....
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalı işverenlik nezdinde haber muhabiri olarak çalıştığını, kıdem tazminatının eksik ödendiğini, görevi gereği yaptığı fazla mesai, ulusal bayram genel tatiller ile dini bayramlardaki çalışmalar karşılığı ücretlerin ödenmediğini, yıllık izinlerinin tam olarak kullandırılmadığını ve diğer bazı haklarının ödenmediğini ileri sürerek, fark kıdem tazminatı ile manevi tazminat, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, genel tatil, yıllık izin ve ödenmeyen gezi ücreti alacağı, cep telefonu kullanım bedeli alacağı, editoryal fotoğraf alacağı, can güvenliği tehlikesi alacağı, ulaşım gideri alacağı, bilgisayar ve fotoğraf makinası amortisman bedeli alacaklarını istemiştir....
Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarih olmalıdır. Dava dilekçesinde belli bir faiz oranı ya da başka bir faiz türü gösterilmişse, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca istekle bağlılık kuralından hareket edilerek bu faiz oranını aşmayacak şekilde faize karar verilmelidir. Somut olayda davacı, dava dilekçesinde kıdem tazminatına yasal faiz işletilmesini istemiş ıslah dilekçesinde de faiz yönünden talebini korumuştur. Mahkemece, kıdem tazminatı alacağının en yüksek mevduat faiziyle hüküm altına alınmış olması hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, taleple bağlılık ilkesi gereği kıdem tazminatının, yasal faiz oranını geçmemek kaydıyla en yüksek mevduat faiziyle birlikte hüküm altına alınmasından ibarettir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ücretin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanması halinde 6356 sayılı Kanun'un 53/2. maddesi uyarınca, uygulanması gereken faiz en yüksek işletme kredisi faizi olmalıdır. Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar. Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır....