Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bu alacaklara "yasal faiz" talep edildiğinin gözetilmesi yerinde ise de; talebin kanuni faiz türünü aşamayacağı dikkate alındığında bu alacak kalemlerine "en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere yasal faiz " yürütülmesi gerekmektedir. 4- Ayrıca; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 4.550,00 TL yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu hesaplanmış olup davacı yan, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle dava ve ıslah dilekçesi ile birlikte toplam 4.500,00 TL yıllık ücretli izin alacağı talep etmiştir. Mahkemece bu alacak kalemi bakımından bilirkişi raporunda hesaplanan fazlaya ilişkin miktarın talep hakkının saklı olduğunun belirtilmemesi infazda tereddüt yaratır mahiyette olduğundan doğru bulunmamıştır. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacının şikayetinin kabulü ile Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2019/17552 Esas sayılı dosyasında bulunan 20/05/2019 tarihli ödeme emrinin ücret farkı alacağı 71,50 TL, işlemiş faiz (taleple sınırlı) 117,19 TL, ücret farkı alacağı (taleple sınırlı) 14.640,90 TL, işlemiş faiz (taleple sınırlı) 9.316,04 TL, yıpranma payı fark alacağı 71,50 TL, işlemiş faiz (taleple sınırlı) 117,19 TL, yıpranma payı fark alacağı (taleple sınırlı) 3.527,82 TL, işlemiş faiz 2.244,76 TL, ikramiye fark alacağı 71,50 TL, işlemiş faiz (taleple sınırlı) 117,19 TL, ikramiye fark alacağı (taleple sınırlı) 2.668,64 TL, işlemiş faiz (taleple sınırlı) 1.698,06 TL, vekalet ücreti 3.547,98 TL, işlemiş faiz 397,18 TL, yargılama gideri 1.812,46 TL, işlemiş faiz 202,90 TL olmak üzere toplam 40.622,81 TL olduğunun tespitine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2020/6759 Esas sayılı dosyasından girişilen ilamlı icra takibinde, takibe konu icra emrinde Kıdem Tazminatı ve Prim Alacağı için uygulanan faiz oranının açıkça belirtilmediğini, icra emrinde yer alan alacak kalemlerine uygulanan faiz oranının fahiş olduğunu ileri sürerek, icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ,"....tarafların ve mahkemenin denetimine açık, usul ve yasaya uygun 19/04/2021 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda; şikayetin kabulü ile İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün 2020/6759 Esas sayılı icra dosyasındaki 03/03/2020 tarihli icra emrinde yer alan kıdem tazminatı alacağı için talep edilebilecek işlemiş faizin 14.305,84- TL, prim alacağı için talep edilebilir işlemiş faizin 247.759,19- TL olduğunun tespitine " karar verilmiştir....

    oranı kabul dilemez ve neye göre belirlendiği belli olmayann bir oran olduğunu, 4.440,81 TL sözleşme alacağı (%35,29), 3530,97 TL sözleşme alacağı (%35,29), 656,87 TL sözleşme alacağı (%35,29) ve 966,06 TL diğer faiz, 85,49 TL diğer faiz, 11,46 TL diğer faiz oranı istenebilecek temerrüt faizi genel kanun olan Türk Borlar Kanunu ve özel kanun niteliğinde ki Tüketici Kanununa göre fahiş olup hukuka aykırı olduğunu, bu açıklamalar dahilinde 4.440,81 TL sözleşme alacağı (%35,29), 3530,97 TL sözleşme alacağı (%35,29), 656,87 TL sözleşme alacağı (%35,29) ve 966,06 TL diğer faiz, 85,49 TL diğer faiz, 11,46 TL diğer faiz tüketici olan davacı müvekkilim aleyhine olup geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, buna göre yer alan haksız şart olduğunun tespiti 6502 Sayılı Tüketici Kanunu ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu gereği söz konusu hükmün tüketici lehine yerel mahkemeden düzeltilmesi veya tümden geçersiz kılınması talep edildiğini, dolayısıyla yerel mahkemenin verdiği karar hukuka aykırı olup...

    alacağı, harç alacağı kesinleşmiş olduğundan bahisle faiz hesaplaması yapıldığını, raporda bilirkişi tarafından faiz hesabının hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararında hangi gerekçe ile sonuca ulaşıldığına dair herhangi bir açıklama da getirilmediğini, vekalet ücreti yargılama giderlerinden olmadığını beyanla kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    alacağı, harç alacağı kesinleşmiş olduğundan bahisle faiz hesaplaması yapıldığını, raporda bilirkişi tarafından faiz hesabının hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararında hangi gerekçe ile sonuca ulaşıldığına dair herhangi bir açıklama da getirilmediğini, vekalet ücreti yargılama giderlerinden olmadığını beyanla kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece, bilirkişi raporu aldırılarak rapor doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulü ile davacının davalıdan davaya konu olan 2.564,10 TL yakıt alacağı ve dava tarihi itibari ile işlemiş 147,95 TL faiz alacağı olduğunun tespitine, asıl alacak olan 2.564,10 TL ye dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına dair karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesine göre hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan başkasına ya da başka bir şeye karar veremez....

        Hukuk Dairesi'nin 16.02.2015 tarih ve 2014/2289 Esas, 2015/752 Karar sayılı onanarak kesinleşen bu kararda, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına rağmen faize hükmedilmedilmediğini belirterek, davacı şirket alacağı için 16.000,00 TL, diğer davacı müvekkili alacağı için de 24.000,00 TL olmak üzere, toplam 40.000,00 TL faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; faiz alacağının zamanaşımına uğradığını, kaldı ki......

          Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı dava dilekçesi ile kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücret alacağı talebinde bulunmuş ancak istemlerine ilişkin faiz talebinde bulunmamıştır. Sonrasında bilirkişi raporu ile belirlenen miktarlar üzerinden davasını ıslah ederek, kıdem tazminatı bakımından artırdığı kısım için fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi, fazla çalışma ücret alacağı bakımından artırdığı kısım için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talebinde bulunmuştur. Mahkemece kıdem tazminatı isteminin tümü bakımından fesih tarihinden itibaren faiz işletilmiştir. Davacının dava dilekçesinde istemiş olduğu kısım bakımından faiz talebi olmamasına rağmen talebi aşar şekilde tüm alacak bakımından fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır....

            O halde, mahkemece, bakiye dosya borcunun yukarıda belirtilen bilirkişi ek raporunda belirtildiği şekilde ve itirazın iptali ilamına konu olan vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de dikkate alınarak tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddütlere sebebiyet verecek şekilde ve bilirkişi raporunda tespit edilen bakiye dosya borcu içerisinde hesaplamaya dahil edilmiş olan takip tarihinden önce işlemiş ve itirazın iptali kararına konu olan 24.685,01TL faiz alacağının, mükerrer bir şekilde takip tarihinden sonra işlemiş faiz alacağı ile toplanılarak sadece faiz alacağı miktarının tespitine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu