Eşler arasındaki mal rejimi de evliliğin sona ermesi koşuluyla, boşanma dava tarihinden geçerli olarak sona ermiştir ( TMK 225/2 md.). Bir başka anlatımla mal rejimi boşanma davası ile sona eren evlilikte, boşanma davasından verilen hükmün kesinleşmesi koşuluyla geriye etkili olarak, boşanma dava tarihinden geçerli olarak sona erer. Evlilik sona ermeden mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili olarak yapılan anlaşmalar hükümsüzdür....
"İçtihat Metni" Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki boşanma davası Yeni Medeni Kanun değişikliğinden sonra kesinleşmiş olup, dava katkı bedelinin ödetilmesi isteğine ilişkin olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 5.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) KARAR Dava, taraflar arasındaki boşanma davası derdest iken açılan katkı bedelinin ödetilmesi isteğine ilişkin olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 9.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi KARAR Dava, 10.7.2003 tarihinde kesinleşen ilamla boşanmalarına karar verilen taraflar arasında, boşanma aşamasında yapılan mal paylaşımına ilişkin sözleşmeden kaynaklanmakta olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davalının hareketlerinin iradi olmadığı gibi akıl hastalığı sebebiyle boşanma ya da evliliğin iptali yönünde açılmış bir davanın bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.04.2007...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evliliğin ölümle sona erdiğinin ve boşanma davasının konusunun kalmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.01.2014 (Per.)...
Evliliğin bitmesi neden olan eylemleri davacı karşı davalı gerçekleştirmiştir. Davalı karşı davacının nafaka talep edememesi için evliliğin bitmesine neden olan olaylarda tam kusurlu olması gerekmektedir. Tam aksine evliliğin bitmesine neden olan olaylarda davacı karşı davalı tam kusurlu" olduğu belirtilerek tarafların kusur dağılımı yönünden çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2021/9840 Esas ve 2022/346 Karar sayılı ilamında; "Erkek tarafından davacı sıfatıyla TMK m. 166 çerçevesinde açılan boşanma davasında, kadın tarafından verilen 18.06.2020 tarihli dilekçe ile öncelikle erkeğin davasının reddine, boşanma kararı verilecekse de lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmesine yönelik talepte bulunulmuştur. Kadının karşı boşanma davası bulunmayıp, dilekçesi içeriği itibariyle erkeğin boşanma davasına verilen cevap ve boşanmanın ferî taleplerine yöneliktir. Boşanma davasının eki niteliğindeki bu talepler harca tabi değildir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, davanın kabulü, yoksulluk nafakası ve tazminat takdiri yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....
Dosya kapsamı, Yargıtay bozma ilamı, karar kesinleşmeden önce davalı kadının vefat ettiği, evliliğin ölümle sona erdiği, TMK 181.madde kapsamında davalı mirasçılarının davaya kusur tespiti yönünden devam etme hakkı bulunduğu, ancak davada tarafların anlaşmaları neticesi anlaşmalı boşanma ferilerine yönelik karar verildiği, tarafların dahi yargılama sırasında kusuru tartışmadıkları bu kapsamda da mirasçılarının kusura yönelik davaya devam etmeleri mümkün olmadığından, yine T8'nın nüfus kayıtları kapsamında davalının mirasçısı olmadığı dikkate alınarak davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının tümden kaldırılmasına, tarafların evlilik birliğinin davalının ölümü ile sona erdiğinin tespit edilmesine, boşanma ve ferileri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, T8'nın istinaf talebinin husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, davalı mirasçılarının istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE : Dava, TMK 166/1 ve TMK 166/4 maddesi uyarınca boşanma davası olup, mahkemece davacının ölümü ile boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Mahkeme kararına karşı, davacı mirasçıları süresi içerisinde istinaf yoluna başvurmuş olup, istinaflarında, kadının kusurlu olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemişlerdir. Davacı-k.davalı erkeğin, yargılama sırasında 27/06/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Boşanma kararı kesinleşmeden önce eşlerden biri ölmüş olduğundan; evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davasının konusu kalmamıştır. Ancak TMK Madde 181 'de " Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. (Değişik fıkra: 31/03/2011- 6217 S.K 19. mad.)...