Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2020/520 2021/606 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Dairemizin 19/09/2022 tarih, 20.22/1485 esas, 2022/1545 Karar sayılı ilamının Yargıtay 2....

Bir evlilik geçerli biçimde oluşmuş ise, bu evlilik nüfusa tescil edilmemiş olsa bile mevcudiyetini sürdürür ve bunun tespiti istenebilir. Bu bakımdan nüfusta bunların evlilik kaydının bulunmaması, tespit davası açılmasına engel değildir. Öyle ise, "evliliğin tespiti"ne ilişkin istek bakımından Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmez. Davanın bu ... Aile Mahkemesinin görevine girmektedir (4787 ...m.4/1). Ne varki yargı çerçevesinde müstakil aile mahkemesi bulunmadığına göre davanın bu bölümüne Asliye Hukuk Mahkemesince "Aile Mahkemesi Sıfatıyla" bakılması gerekir. Bu husus nazara alınmadan " evliliğin tespiti" davası bakımından da görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacının annesinin babası...'nın, ... oğlu 1902 doğumlu... ... olduğunun tespiti yönündeki isteği ile ... kızı 1898 doğumlu ...'...

    Karara karşı davacı kadın tarafından tazminat ve nafaka miktarları, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince “kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı ve davalı erkeğin boşanma kararı kesinleşmeden öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiği, boşanma davasının konusu kalmadığı, TMK 181/2. maddesi uyarınca mirasçıların davaya devam edip etmeyeceklerine göre kusur belirlemesi yapılması gerektiği” gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin verilen kararı kaldırılmış, verilen kararın davalı erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.12.2020 tarihli ilamı ile “...boşanmaya ilişkin hükmün istinaf edilmeyerek kesinleştiği, evliliğin boşanma hükmü ile sona erdiği, bölge adliye mahkemesince istinaf taleplerinin incelenmesi gerektiği” gerekçesiyle karar bozulmuştur....

      Retle sonuçlanan ve kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşen erkeğin ilk boşanma davasında, kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığına ve fiili ayrılık döneminde kadının başkaca bir kusurlu davranışı da ispatlanamadığına göre, bu tarihten önceki olaylar artık kadına kusur olarak yüklenemeyecektir. Davacı erkeğin, eşine ve çocuğuna fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı kusurlarının sabit olduğu ve boşanma davası açarak boşanma sebebi yarattığı ve bir araya gelmedikleri sabittir. Bu durumda, kadının kusursuz, erkeğin ise tam kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Hal böyleyken ilk derece mahkemesince kadına kusur yüklenmesi doğru görülmemiş, kusurun bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir....

      Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, davanın kabulü, nafaka ve tazminat takdiri yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....

      Davalının evlenmeden önce başka birisi ile iki ay , başka bir erkekle fiilen beraber yaşaması yasanın 149/2.maddesinde öngörülen ve evliliğin butlanını gerektirecek nitelikte vasıfta hata oluşturmaz. İptal sebebi gerçekleşmediğinden hükmün bozulması gerekirken hükmün onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Evliliğin İptali-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından evliliğin iptaline ilişkin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 29.09.2015 günü Temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacı-davalı ... .... vekili Av.... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

          Davalının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel derece akıl hastası olup olmadığı hususunun, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi; buna göre mutlak butlan sebebi mevcutsa butlana karar verilmesi; değilse ikinci kademede boşanma isteğinin de bulunduğu dikkate alınarak bu çerçevede delillerin toplanıp gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Diğer yandan, mutlak butlanla sakat olan bir evliliğin dahi, "hakimin bu husustaki kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğuracağı" hususunun açık kanun hükmü olması (TMK.md.156) karşısında; dava hakkının kötüye kullanılması (TMK.md.2) da söz konusu değildir....

            Taraflar arasındaki erkeğin terditli olarak açtığı evliliğin nispi butlanla iptali olmadığı takdirde boşanma ve kadının birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksikliklerin tamamlanmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin nispi butlan talebi ile boşanma talebinin reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraflar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddine, kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir....

              Mahkemece; evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin açılan davanın feragat nedeniyle reddine, boşanma davasının kabulü ile; tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 165/1.maddesi gereğince "Akıl Hastalığı" sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkemece verilen hükme karşı davalı vasisi tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; yargılama gideri ile vekalet ücretini karşılama imkanları olmadığından, davacı üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; boşanma davası niteliğindedir. HMK'nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davalı vasisi, davacı lehine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....

              UYAP Entegrasyonu