"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kadının boşanma davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2007...
GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karar boşanma hükmü yönünden taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Mahkemece, davalı kocanın davacı kadını ailesiyle görüştürmemesi, başka bir kadınla samimi şekilde fotoğrafının bulunması ve bağımsız konut temin etmemesi nedeniyle tam kusurlu bulunduğu kabul edilerek boşanma kararı verildiği anlaşılmıştır....
GEREKÇE : Asıl dava; evliliğin nisbi butlan nedeniyle iptali, bunun mümkün olmaması halinde Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve ferileri, birleşen dava; Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Dairemizce verilen 21/12/2018 tarihli karar ile, gerekçeli karar ile tefhim edilen hüküm arasında çelişki bulunduğundan kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, mahkemece yeniden karar verilerek dosyanın Dairemize gönderildiği görülmüştür. Davacı-davalı erkek, davalı-davacı kadının epilepsi (sara) hastası olduğunu, bu hastalığın kendisinden gizlenerek evliliğin gerçekleştiğini ileri sürerek evliliğin nispi butlan sebebiyle iptalini talep ettiğine göre, dava TMK'nun 149/2 maddesinde yer alan sebebe değil, aynı kanunun 150/2 maddesinde yer alan 'aldatma sebebiyle' evliliğin iptaline ilişkindir....
Davalının ölümünden sonra kusur tespiti yönünden davayı takip eden mirasçılarının yeni vakıa ileri sürmesi ve delil bildirmesi olanaklı değildir. Bu sebeple davalı mirasçılarının kusur yönünden yerel mahkemenin kararının kaldırılması istemine yönelik istinaf istemlerinin reddine, Davalının vefat etmesi nedeniyle evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı mirasçılarının kusur tespiti yapılması yönündeki istinaf başvurularının REDDİNE, II-Davalı mirasçılarının kusur tespiti yapılması istemleri dışındaki istinaf başvurularının KABULÜ ile; Alanya 2....
Bu halde, boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.’’ hükmünü içerir. Buna göre, tarafların serbest iradeleri ile boşanma talebinde bulunabilmeleri, evliliğin en az bir yıl sürmüş olması halinde mümkündür. En az bir yıl sürmemiş olan evliliklerde “serbest iradeyle” boşanmaya karar verilemez. Hükümde ön görülen “evliliğin en az bir yıl sürmüş olması” koşulu, bir dava şartı olmayıp, birliğin temelinden sarsılmış sayılacağına ilişkin yasal karinenin temel unsurudur....
Hukuk Dairesi KARAR Dava, 2005 yılında evlenen taraflar arasındaki boşanma davası derdest iken açılan katkı bedelinin ödetilmesi isteğine ilişkin olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan , kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı’naGÖNDERİLMESİNE, 7.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, taraflar arasındaki boşanma davası derdest iken açılan katkı bedelinin ödetilmesi istemine ilişkin olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 9.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi KARAR Dava, boşanma davasının derdest olduğu taraflar arasındaki evliliğin tasfiyesine ilişkin alacak isteğine yönelik olup, tarafların sıfatı ve uyuşmazlığın niteliğine göre , kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 19.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan incelemede; tarafların murisi Ali İrey ile davalı Meliha’nın 22.06.2012 tarihinde evlendikleri, muris Ali İrey’in 07.12.2012 tarihinde Siirt Aile Mahkemesinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davası açtığı, yargılama sırasında 31.01.2014 tarihinde Ali İrey’in öldüğü, boşanma davasına kusur yönünden mirasçıların devam ettiği, bozma sonrası Siirt Aile Mahkemesinin 2015/776 Esas ve 2015/1113 Karar sayılı kararı ile “boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadının kusurlu olduğu yönündeki talebin reddine” karar verildiği ve kesinleştiği, taraflar evlenirken Aile Hekimliğinden alınan 22.06.2012 tarihli raporda “Ali İrey’in evlenmeye engel hastalığının bulunmadığının” tespit edildiği, ilk derece mahkemesince Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunca düzenlenen 27.12.2019 tarihli raporda “Ali İrey’in evliliğin yapıldığı 22.06.2012 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun kabulünün uygun bulunduğu” yönünde mütalaa beyan edildiği, Adli Tıp Kurumu 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki “Genel Kurul Kararlarının Yokluğunun Tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Dava, davalı şirketin 23.10.1995 tarihinden itibaren alınmış tüm genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti istemine ilişkin olup, Mahkemece verilen direnme kararı davalılar vekilince temyiz edilmiştir....