WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın şirket genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti ve iptali ile şirket hisselerinin davacılara ait olduğunun tepiti istemine ilişkin bulunmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 23.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ Dava; evliliğin boşanma nedeniyle sona ermesinden doğan maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      GEREKÇE : Davanın konusu, TMK 166/1.maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve davacının istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK.nun 166. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir. Öte yandan, geçmişte yaşanan ve af / hoşgörü kapsamında kaldığı anlaşılan olaylar boşanma sebebi olarak ileri sürülemez. Ayrıca, dava dilekçesinde dayanılmayan vakıaya dayalı kusur tespiti yapılarak boşanma kararı verilemez (HMK.m.141)....

      Somut davada ki ispatlanan vakıaları açıkladığmızda; Yargıtay uygulamasında baskı yapmak evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında duygusal şiddete yönelik olduğundan boşanma konusu davranışlardan sayılmaktadır. Ömer Uğur Gençcan Boşanma Hukuku 2019 Basım Sayfa 562- 566) Ekonomik durumu yeterli olduğu halde bağımsız konut sağlamamak ekonomik şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında kusur sayılmaktadır. Kendi ailesi ile oturmaya zorlamak kusurlu davranıştır. (Ömer Uğur Gençcan Boşanma Hukuku 2019 Basım Sayfa 618) Eşlerin doğrudan fiziksel ve Sözel şiddete yönelik hareketleri evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardandır. Ancak söz konusu şiddet eylemlerinden sonra tarafların barışmamış olmaması gerekmektedir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı taraf; kusur tespiti, nafakalar ve tazminatların miktarları ile nafaka artış oranına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı taraf, kusur tespiti, velayet, davacı kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile kendisinin tazminat taleplerinin reddine yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      Aile Mahkemesi'nde taraflarınca açılmış ve derdest olan 2017/891 esas sayılı boşanma dosyasının mevcut olduğunu, 2017/891 esastaki dava dilekçesinin 15/11/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, karşı yanın talebi üzerine cevap dilekçesi süresinin 1 ay uzatıldığını, başvurma harcı yatırılarak usulüne uygun bir karşı dava açmayan davalı tarafın 2017/891 esastaki karşı davası hakkında, hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verileceğinin açık ve net olduğunu, karşı dava açma süresi içersin de usulüne uygun başvuru harcı yatırılarak karşı dava açmayan davalının fili ayrılık tarihi olan Mayıs 2017'den 16 ay geçtikten sonra butlan nedeniyle evliliğin iptaline, aksi takdir edilirse TMK 166 uyarınca boşanma talepli eldeki davayı açtığını, eldeki bu davanın yalnızca karşı dava süresini kaçıran davalının, asılsız bir sebeple yeni bir dava açması ve asıl boşanma davası ile birleştirmesini isteminden ibaret olduğunu, mahkemeyi sürüncemede bırakmaktan öte bir amacının bulunmadığını, haksız...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalık (tanıma beyanının tespiti) istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı 26.06.1970 doğumlu olup ABD de dünyaya gelmiştir. Babası olduğu iddia edilen 2011'de ölen ... ile annesi ...'nin ABD'de 30.08.1969 tarihinde evlendikleri ve bu evliliğin ABD de verilen boşanma kararı ile 14.04.1971 tarihinde sona erdiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Evlenmenin şekli yapıldığı yer hukukuna tabidir. (5718 s. MÖHUK.m.13/...) Türk vatandaşı olan ölü ... ile davacının annesi ...'nin ABD'de o ülke kanunlarına uygun olarak gerçekleşen evliliklerinin Türkiye'de nüfusa işlenmemiş olması bu evliliği geçersiz kılmaz. Bu hukuki duruma göre davacı, annesi ... ile davalıların mirasbırakanı ...'...

        Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır, Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; Mahkemece, her iki tarafın kabulündeki Avusturya mahkemesinde yargılaması yapılan boşanma davasının mevcut olup olmadığının tespiti için taraflara bu boşanma davasına ilişkin evrakları ve tercümelerini sunmaları için süre verilmesi, davanın varlığı halinde ise yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca bekletici mesele yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....

          Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....

            Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan boşanmanın fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur, boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Kesinleşen boşanma davasında tarafların anlaşmalı (TMK. m.166/3) olarak boşandıkları ve davalı erkeğe kusur yüklenmediği anlaşılmaktadır. Durum böyleyken, eldeki davada yeniden kusur belirlemesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.12.2015 (Prş.)...

              UYAP Entegrasyonu