Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230/5 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair DOĞANŞEHİR Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2016 tarihli ve 2016/103 esas, 2016/206 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230/5. maddesinin Anayasa'nın 174. maddesi ile koruma altına alınmış olan 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun medenî nikah ile ilgili hükmünü koruyarak bu hükmü ihlâl eden eylemleri yaptırım altına aldığı, ancak söz konusu maddedeki evlenme akdi olmaksızın dinsel törenle evlenmeye ilişkin düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nin 27/05/2015 tarihli ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile iptal edilmesi sebebiyle sanığın eyleminin karar tarihi itibariyle suç olmaktan çıkartılması karşısında, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, değişen suç vasfı ile kasten yaralama HÜKÜM : 1) ... hakkında; TCK'nun 86/2, 29/1, 62, 53/1, CMK.nun 231/5 maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ve kısıtlılığa ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması 2) Abdülkadir Köksal hakkında; TCK'nun 81/1, 35/1-2, 29/1, 62, 53/1, 63. maddeleri uyarınca 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası 3) ... ve ......

      Davacı dava dilekçesinde, davalı eşinin şizofren olduğunu, bu rahatsızlığın evlenmeye engel teşkil ettiğini, ayrıca kendisi ve altsoyu için tehlike arzettiğini ve evlenme sırasında kendisinden gizlendiğini beyan ederek, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesi uyarınca mutlak butlanla, olmadığı takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 150. maddesi uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline, bu taleplerin kabul görmemesi halinde Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeni ile bunun da kabul görmemesi halinde TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece evliliğin mutlak butlanla iptali talebi ve boşanma talepleri reddedilmiş, nispi butlanla ilgili talep hakkında araştırma yapılmadığı gibi, bu konuda olumlu yada olumsuz bir gerekçe de yazılmamıştır....

      TMK 462/8. maddesinde "acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması" vesayet makamından izin alınması gereken haller olarak düzenlenmiştir. O halde mahkemece öncelikle, vasi ..... kısıtlı ... adına dava açabilmesi için kısıtlılığa karar veren mahkemeden izin alması sağlanmalıdır. Ayrıca, tapu kayıt maliklerinden..... ölü olduğu anlaşıldığından ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre davada taraf olmayan mirasçıları var ise davada yer almalarının sağlanması, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi suretiyle taraf teşkilinin tamamlanması gerekir....

        ın sanık ile tanıştırdığı, sanığın Suriyeli bir kadın bulabileceğini katılana söylediği, katılanın da bu durumu kabul ettiği, sanığın ilk bulduğu Suriyeli kadın ile evlenmeye karar verdikleri bunun karşılığında katılanın sanığa 5.000,00 TL verdiği, ancak evlilik gerçekleşmeden Suriyeli kadının kaçtığı, bu olaydan sonra sanığın katılanın parasını geri vermediği gibi tekrar katılanı arayarak kendisine bir Suriyeli kadın daha bulduğunu belirttiği, katılanın da Çorum'a getirmesini söylediği, bu kez de sanığın masraflara karşılık 2.000,00 TL para istediği, katılanında de bu parayı verdiği, yine evlilik gerçekleşmeden kadının kaçtığı, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; Sanığın, katılanı evlendirme vaadiyle dolandırıp menfaat temin ettiği, Tanık ...'...

          in soruştuma evresindeki beyanında kızı olan mağdurede zeka geriliği olduğundan bahsedip, yargılama aşamasında da sanık ile ailesine kızının küçük yaşta olup, zeka yaşının daha da küçük olduğunu ve psikolojik tedavi görmesi nedeniyle evlenmeye hazır olmadığını söylediğini ifade etmesi, bu beyanı doğrular nitelikte Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalı tarafından düzenlenen 12.06.2012 tarihli epikrizde mağdurede "hafif düzeyde mental retardasyon" olduğunun belirtilmesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 6....

            a davet ettiği, burada hakkında beraat hükmü verilen temyiz dışı ... ile katılanın oğlunu görüştürdüğü, tarafların evlenmeye karar vermeleri üzerine katılanın, ...'ya ziynet eşyası, kıyafet ve cep telefonu aldığı, aynı gün sanığın katılandan sandık parası adı altında nakit para talep ettiği, katılanın paranın bir kısmını verdiği, kalan kısmını da memleketine döndükten sonra sanığın kardeşinin hesabına gönderdiği, daha sonra sanığın, katılana ...'nın evlenmekten vazgeçtiğini söylediği; ancak, alınan ziynet eşyaları, kıyafet, cep telefonu ve parayı iade etmediği anlaşılmakla; eylemin TCK’nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir....

              ın tarafsız tanıklarca doğrulanan savunmasında mağdure ile uzun süredir arkadaşlık yaptıkları, evlenmek istedikleri, bu amaçla olay tarihinden bir yıl önce rızaen kaçarak iki gün birlikte kaldıkları, olay tarihinde mağdurenin ailesinin evlenmeye ... göstermemesi sebebi ile kaçmaya karar verdikleri ve dört gün birlikte şehir merkezleri dahil gezdikleri, mağdurenin bu süre zarfında yardım isteme imkanı bulunmasına rağmen bu yönde bir çabasının olmadığı hususları ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanıkların atılı suçu işlediği hususunda savunmanın aksine cezalandırılmalarına ..., her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi...

                DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillerden davacı-davalı kadının evlenmeye engel nitelikte olmayan ve tedavisi mümkün hastalığının tedavisiyle ilgilenmeyen ve bu hastalığı gerekçe gösterip eşini babaevine gönderen davalı-davacı koca, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurludur. Davacı-davalı kadının ise bir kusurlu davranışı kanıtlanamamıştır. Boşanmaya karar verebilmek için davalının az bile olsa kusurunun varlığı ve davacının daha fazla kusurlu olduğu durumda Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesindeki diğer koşulların gerçekleşmesi gerekir....

                  Eşi vefat eden ve evlenmek isteyen katılan ile tanışan sanığın, açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir kadını ... olarak tanıtarak katılana gösterdiği, katılan ile ... diye tanıtılan kadının evlenmek üzere anlaştıkları, sanığın, evlenmeye aracılık etmesi karşılığında katılandan 9.000 TL para aldığı, ... isimli kadının ise katılandan muhtelif ziynet eşyalarını teslim aldıktan sonra bir bahaneyle katılanın yanından ayrılarak ortadan kaybolduğu, bu şekilde sanığın, üzerine atılı olan dolandırıcılık suçunu işlediğinin edildiği olayda; Oluşa sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu