Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, küçüklerin gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nın 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Re'sen UYAP ortamında yapılan araştırma neticesinde; ... T.C. kimlik numaralı ...in güncel nüfus kaydında, Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2018/254 Esas, 2019/887 Karar sayılı, 24.02.2020 kesinleşme tarihli kararıyla evlat edinildiği bilgisinin bulunduğu anlaşıldığından; davanın konusu kalmamıştır....

    Dava, küçüklerin gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nin 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Re'sen UYAP ortamında yapılan araştırma neticesinde; ... T.C. kimlik numaralı küçük ...'in güncel nüfus kaydında, ... 5. Aile Mahkemesinin 2020/784 Esas, 2021/56 Karar sayılı, 26.03.2021 kesinleşme tarihli kararıyla evlat edinildiği bilgisinin bulunduğu anlaşıldığından; davanın konusu kalmamıştır....

      Diğer taraftan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Erginlerin ve Kısıtlıların Evlat Edinilmesi" başlıklı 313. maddesi hükmüne göre ergin bir kimsenin evlat edinilebilmesi için evlat edinmenin alt soyunun bulunmaması gerekmektedir. Nüfus kayıtlarından, davacının H… ……, S… …. ve Y… ….. adlarında çocuklarının bulunduğu, 27.11.1984 doğumlu olan davalı A… …'nin dava ve hüküm tarihinde reşit olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemede, davanın reddine karar verilmesi gerekirken nüfus kaydı dikkate alınmaksızın alt soyu bulunan davacıların, ergin olan davalıyı evlat edinmelerine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 28.12.2004 oybirliğiyle karar verildi....

        Buna göre; "Dava ..., evlâtlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl geçmekle düşer." şeklinde düzenlemiştir Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davalılar tarafından davacı 25.10.2004 kesinleşme tarihli mahkeme kararı ile evlat edinilmiştir. Davacı 23.08.1988 doğumlu olup evlat edinme tarihinde 16 yaş civarındadır. Evlat edinme kararından önce davacının beyanı alınmamıştır. Davacı 23.08.2006 tarihinde ergin olmuştur. Evlatlık kararı itibari ile 16 yaşında olan ve bu işlem için rızasının alınmadığını davacının sonradan öğrenme gibi bir durum hayatın olağan akışına ters düşmektedir. Davacı için hak düşürücü süre ergin olduğu tarihten itibaren bir yıldır. Davacı ergin olması üzerinden 6 yıldan fazla süre geçtikten sonra 18.01.2013 tarihinde eldeki davayı açmıştır....

          Kayseri Valiliği Il Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün 25.08.2011 tarihli yazısıyla küçük ...’nun korunma altına alınmasıyla, aynı zamanda anne ve babanın rızası aranmaksızın evlat edindirilmesinin sağlanması talep edilmiştir. Evlat edinme, TMK 305 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 4787 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince, evlat edinmeyle ilgili uyuşmazlık ve taleplerin aile mahkemesinde bakılması gerekmektedir. ../... -2- 2012/6601 2012/11648 Bu durumda, uyuşmazlığın Kayseri 5. Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Kayseri 5. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ın, küçüğü evlat edinilmiş olması nedeniyle velayet hakkını kullanamadığı, evlat edinenlerin ölümü ile velayet kendiliğinden anne veya babaya geçmeyeceğinden ve annenin dilekçesinde velayet talebi de bulunmadığından, davacı annenin küçüğe vasi atanması için talepte bulunması üzerine vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinin vesayete ilişkin davaya bakmakta görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK'nın 314/1. maddesinde "Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçer". TMK'nın 404. maddesinde "Velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır." hükümleri yer almaktadır. Somut olayda; evlat edinenin ölmüş olması nedeniyle yaşı küçük çocuğa vasi tayini gerektiği, velayetin tekrar anne, babaya geçmesinin söz konusu olmadığı anlaşılmakla, vesayet hükümlerine tâbi uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1....

              Y… ………yi evlat edinmesine karar verilmesinin istendiği, mahkemece davacının eşi E… …. ile K… ….. N… ……ın rızaları alınarak davanın kabulüne karar verildiği hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 308. maddesinde "Evlat edinilenin, evlat edinenden en az on sekiz yaş küçük olması şarttır." hükmü mevcuttur. 1/1/1976 doğumlu olan davacı S… ….. ile evlat edinilmek istenen 1/3/1992 doğumlu Nigar Yeşiltepe arasındaki yaş farkının on sekiz olmayıp onaltı yıl iki ay olduğu dikkate alınmadan, Medeni Kanunun 308. maddesine aykırı olarak davacının talebinin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 19/10/2006 oybirliğiyle karar verildi....

                Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evlat edinmek isteyen davacının akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olup fiil ehliyetinin bulunmamasına, evlat edinmenin kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, yasal temsilci aracılığı ile evlat edinmenin de mümkün bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 750.00 TL.vekalet ücretinin davacıdan alınıp Y....'a verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.09.2010(Salı)...

                  KARŞI OY YAZISI İstek, evlat edinme işlemi öncesi, bağımsız olarak Türk Medeni Kanununun 311-312.maddeleri uyarınca açılmış "evlat edinmede ana ve baba rızasının aranmaması" davasıdır. Bu gibi davalarda; taraflara delillerini bildirme olanağı tanınması; delil gösterildiği takdirde toplanması, istek kurumdan (SHÇEK) gelmişse; kurum uzman raporu ile yetinilmeyerek, yeniden Psikolog/Pedogog uzman incelemesi yaptırılması; tüm deliller değerlendirilerek; sonucuna göre karar verimesi gerekir. Mahkemece böyle yapılacak yerde, annenin evlat edinmeye rızasının bulunmadığı konusundaki açık beyanına dayanılarak eksik inceleme ile istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

                    nin yürürlükte olduğu tarihte verilen evlat edinme kararının geçerli olup olmadığına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mahkeme kararının nüfus kayıtlarına işlenmemesinden kaynaklandığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11.05.1983 gün, 1982/864-1983/404 sayılı kararı ile müteveffa ... Vatanlar tarafından evlat edinilmesine izin verilmesine rağmen nüfus müdürlüğünce kararın kayıtlara işlenmediğini belirterek, nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık özü itibariyle evlat edinme ile ilgili olmayıp, geçerli bir evlat edinmenin nüfus kayıtlarına intikal ettirilmediği iddiasına dayanmaktadır. Bu haliyle nüfus kaydında düzeltim niteliğindeki uyuşmazlıkta 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu