Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlat edinen ...'ın alt soyunun dinlenmemesi ya da rızasının olup olmamasının evlat edinme işlemini hukuka aykırı hale getirmeyeceği, evlatlık ilişkisi dolayısıyla müteveffanın, mirasçılarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelendiğine dair herhangi bir delil de bulunmadığı, evlat edinilen ...'un evlat edinme davasında ... olmadığı tüm bu nedenlerle evlat edinme işleminin iptalini gerektirir bir durum bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    Evlat edinme dosyası incelendiğinde; davalı Gülay'ın müteveffa eş ile birlikte evlat edinilen Yusuf'a evlat edinme davası açılmadan 1 yıldan fazla süreyle baktıkları, vakıanın kolluk tutanağı ve tanık Şaban ATAŞMAN'ın beyanıyla sabit olduğu, Gülay ve müteveffa eş Akif'in evli olup Yusuf'u birlikte evlat edindikleri, evlat edinilen ile 18 yaş farkının bulunduğu, biyolojik anne ve babanın evlat edinmeye rıza verdikleri, eldeki davada dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından Yusuf ile davalı ve müteveffa eş arasında gerçek bir evlatlık ilişkisinin kurulduğunun anlaşıldığı, bizzat davacı tanığı Alişir'in müteveffa Akif'in Eskişehir'e taşındığını belirttiği, davalı Gülay ile Müteveffa eş Akif'in mernis kayıtlarından 2007 yılından bu yana Eskişehir'de yaşadıklarının anlaşıldığı, evlat edinilen Yusuf'un da ilk okul 1....

    Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma, daha sonra da geçici bakım sözleşmesi ile evlat edinecek aile yanına yerleştirildiğine göre, ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davanın davacı kurumca evlat edindirme hizmetinden yararlandırılması düşünülen küçüğün, evlat edinilmesi işlemleri sırasında TMK'nın 311 ve 312. maddeleri gereğince bulunması zorunlu anne ve baba rızasının aranmaması davası olduğu, ileride evlat edindirme hizmetinden yararlandırılması düşünülen küçüğün ana veya babasının bu konuda rızasının eksik olması halinde evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün kuruma yerleştirilmesinden önce yetkili mahkemenin rızanın aranıp aranmamasına karar vereceği, diğer hallerde ise bu kararın ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilebileceği, davaya konu küçüğün Bakırköy 4.Çocuk Mahkemesinin 19.12.2017 tarih ve 2017/162 Ted. sayılı kararı ile koruma altına alındığı ve dava tarihinden önce kuruma yerleştirildiğinin sabit olduğu, Yargıtay 2....

    DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlat edinme münhasıran şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Davacılar tarafından verilen vekaletnamede "evlat edinme" hususunda verilmiş özel yetki bulunmamaktadır. Davacılar vekili Av. ...'in evlat edinme istemini takip yetkisini içeren vekaletnamesinin eklenerek birlikte Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.13.02.2012 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Alie) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlat edinme münhasıran şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Davacı tarafından verilen vekaletnamede "evlat edinme" hususunda verilmiş özel yetki bulunmamaktadır. Davacı vekili Av. ... 'nun evlat edinme istemini takip yetkisini içeren vekaletnemesinin eklenerek birlikte Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.24.12.2012 (Pzt.)...

        yürürlük tarihi 03/11/2017'dir. "...eşler tarafından birlikte evlat edinilen ergin kişilerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılamayacağından, mahkemece evlat edinenin ana ve baba adının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir..."...

        TMK'nun 312/2. maddesine göre; "Eğer küçük gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana babadan birinin rızası eksik olursa evlat edinmenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir."...

        A… ……'ın evlat edinilmesine izin verilmesinin istendiği, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine Göynük Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 308/1. maddesindeki hükme göre evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneklerinden, 20.08.1966 doğumlu F… ….. Ç… ….. ile 27.06.1984 doğumlu evlat edinilmek istenilen S… ….. A… ….. arasındaki yaş farkının onsekiz yıldan az olduğu anlaşılmaktadır. Yasal şartın oluşmaması nedeniyle davacıların birlikte evlat edinebilmeleri mümkün olmamasına rağmen Türk Medeni Kanununun 308. maddesi hükmüne aykırı olarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Bakanlar Kurulu, Tüzükle evlat edinmede aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisini Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna vermiştir. (Tüzük m.3/1) Kurum, ülkelerarası evlat edinmede "merkezi makam" işlevini yerine getirmekle de yükümlüdür. (Tüzük m.3/2) Tüzük hükümleri, sadece korunmaya muhtaç çocuklarla sınırlı olmayıp, korunmaya muhtaç olmayan tüm küçüklerin evlat edinilmesini de kapsamaktadır. (Tüzüğün genel gerekçesi.) ve Tüzüğe göre, küçüklerin evlat edinilmesinde aracı kuruma başvurma ihtiyari değil zorunludur. Aracılık faaliyetlerini yürütmekle görevli kuruma başvurulmadan ve Tüzükte öngörülen prosedür tamamlanmadan doğrudan mahkemeye dava açılamaz. (Tüzük m.5,13) Davanın reddi bu sebeple sonucu itibarıyla doğrudur. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun onama gerekçesine iştirak etmiyorum....

            UYAP Entegrasyonu