Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın eski hale getirme ve temyiz istemi hususunda ek tebliğname düzenlenerek dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 14.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    (HUMK'nın 169.) maddesi hükmüne göre, hüküm verilmeden önceki eski hale getirme istemleri, davaya bakan mahkemeye, temyiz veya karar düzeltme sürelerinin geçirilmiş olması üzerine eski hale getirme istemleri ise hükmü temyizen incelemekle görevli ... Dairesi'ne yapılmalıdır. Davacı vekilinin hükme yönelik temyiz isteminin, yasal sürede yapılmadığından dolayı, İİK'nın 164. maddesi uyarınca reddine ilişkin Dairemiz kararına karşı, istemin süresinde olduğu ileri sürülerek eski hale getirme talebinde bulunulması üzerine yapılan incelemede 6100 sayılı HMK'nın 95/.... maddesi koşullarının bulunmadığı anlaşılmış, davacı vekilinin isteminin karar düzeltme istemi olarak kabulü gerekmiş, temyiz isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

      Mahkemece, davanın 12.9.2001, 13.11.2001 ve 2.4.2002 tarihli oturumlarına mazeretsiz olarak katılınmayıp dosyanın müracaata bırakıldığı gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, 11.4.2002 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmekle dosyadan el çekildiği gerekçesiyle eski hale getirme istemi reddedilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karara karşı davacı vekili süresi içinde eski hale getirme isteminde bulunulmuş, ancak mahkemece hüküm verilmekle işten el çekildiği gerekçesiyle istem reddedilmiştir. Davacı vekili, 2.4.2002 tarihli oturuma sağlık sorunu nedeniyle katılmadığını ileri sürerek eski hale getirme isteminde bulunduğuna göre, istem aynı oturumda verilen davanın açılmamış sayılmasına kararın usule aykırı olduğu iddiasını içermektedir....

        Yargıtayın ilgili dairesi olduğu, bu nedenle mahkemenin 22/08/2019 tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın 19/08/2019 tarihli eski hale getirme, temyiz ve infazın durdurulmasına ilişkin dilekçesinde, yokluğunda verilen kararın kendisine tebliğ edilmediğini ve bu nedenle kararı temyiz edemediğini belirttiği, Sanık ...’nin yokluğunda verilen hükümlerin, dosyada bilinen en son adresine 06.06.2016 tebliğe çıkarıldığı ve anılan adreste aynı konutta oturan ehil ve reşit (UYAP’tan alınan nüfus kayıt örneğine göre) kardeşi ....’ye usulünce tebliğ edildiği, bu nedenle yapılan tebligatın temyiz süresini başlattığı, sanığın hükmü, CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 19.08.2019 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla; eski hale getirme konusundaki iddiası yerinde görülmeyen sanık ...’nin eski hale getirme istemi ile yasal süreden sonraki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un...

          tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın 18/12/2015 tarihli eski hale getirme, temyiz ve infazın durdurulmasına ilişkin dilekçesinde, kararın kendisine tebliğ edilmediğini ve yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, hükmün Yargıtayca incelenmesi gerektiğini belirttiği, Sanık ...’nın yokluğunda verilen kararın, dosyada bilinen en son adresine 05.05.2014 tebliğe çıkarıldığı ancak adresin yetersiz olması ve muhatabın ismen tanınmaması nedeniyle tebligatın bila ikmal iade edildiği, bunun üzerine gerekçeli kararın, sanığın MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre usulünce tebliğ edildiği, bu nedenle yapılan tebligatın temyiz süresini başlattığı, sanığın hükmü, CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 18/12/2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla; eski hale getirme konusundaki iddiası yerinde görülmeyen sanık ...’nın eski hale getirme istemi ile yasal süreden sonraki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasa'nın...

            tarihli eski hale getirme, temyiz ve infazın durdurulmasına ilişkin dilekçesinde, kararın kendisine tebliğ edilmediğini ve yapılan tebliğin usulsüz olduğunu belirttiği, Sanığın yokluğunda verilen kararın, dosyada bilinen en son adresine 09.06.2014 tarihinde tebliğe çıkarıldığı ancak muhatabın adresten ayrılması nedeniyle tebligatın bila ikmal iade edildiği, bunun üzerine gerekçeli kararın, sanığın MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre usulünce tebliğ edildiği, bu nedenle yapılan tebligatın temyiz süresini başlattığı, sanığın hükmü, CMUK'nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 20.07.2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla; eski hale getirme konusundaki iddiası yerinde görülmeyen sanık ...’nın eski hale getirme istemi ile yasal süreden sonraki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar...

              Ceza Dairesinin 11.10.2017 tarihli ek kararla temyiz ve eski hale getirme taleplerinin reddine karar verdiğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme istemi konusunda karar verme görevi, bu istemle birlikte temyiz itirazı da yapılmış olduğundan Yargıtay’a ait olup, temyiz talebinin süre yönünden ve eski hale getirme talebinin reddine dair 11.10.2017 tarihli ek karar kaldırılmakla, eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmediğinden, sanık ... savunmanının eski hale getirme ile yasal süreden sonraki temyiz istemlerinin, 5271 sayılı CMK.nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 11.05.2011 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın sorguda belirttiği adresine Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmışsa da sanığın sunduğu asker kimliğine göre tebligat tarihinde sanığın asker olduğunun anlaşılması karşısında, yapılan tebliğ işleminin hukuken geçersiz ve 11.05.2011 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; İşyeri dokunulmazlığını...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 Sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1.fıkrasında yer alan “süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanığın 18.02.2013 tarihli dilekçesinde belirttiği eski hale getirme istemi üzerine, yerel mahkemenin 21.02.2012 tarihli temyiz talebinin reddine yönelik ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen 29.02.2011 tarihli hüküm, sanığa yargılama devam ederken sorgusu sırasında bildirdiği adresine tebliğ edilse de , çıkartılan tebligata adresin ... ......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozma, Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın yokluğunda verilen kararın temyiz edilmediği gerekçesiyle 22.11.2011 tarihinde kesinleştirilerek infaza verildiği, ancak sanığın kararın tebliğ edildiği 15.11.2011 tarihinde başka suçtan cezaevinde bulunduğu bildirerek 24.01.2012 tarihli dilekçe ile hükmü temyiz ettiğini bildirmesi üzerine Mahkemenin 26.01.2012 tarihli ek kararı ile infazın dordurulmasına ve sanığın istemi eski hale getirme talebi olarak kabul edilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderildiği anlaşılmakla; CYY'nın 42.maddesine göre eski hale getirme talebinin temyiz istemi ile birlikte yapılması halinde istem konusunda Yargıtay tarafından bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyere,k eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin verilen karar usulsüz olduğundan mahkemenin 26.01.2012 tarihli kararı kaldırılarak ve UYAP aracılığıyla...

                      UYAP Entegrasyonu