ın, yokluğunda verilen ve 07.10.2008 tarihinde usulüne uygun olarak kendisine tebliğ edilen hükmü, 26.01.2011 tarihinde yasal süreden sonra temyiz ettiği, temyiz dilekçesi ile daha sonra verdiği 14.02.2011 tarihli dilekçesinde, hükmün kendisine tebliğ edilmediğini, bu nedenle temyiz hakkını kullanamadığını belirterek eski hale getirme isteminde de bulunduğu, ayrıca, sanıklar ... ve ... savunmanının da 12.04.2011 ve tarihli dilekçesinde temyiz isteminde bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme istemi konusunda karar verme görevi, bu istemle birlikte temyiz itirazı da yapılmış olduğundan Yargıtay’a ait olup, eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmediğinden, sanık ...'ın eski hale getirme istemi ve sanık ......
ın eski hale getirme ve temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; Sanık müdafii olduğunu beyan eden Av. ...'ın 17/12/2013 havale tarihli dilekçe ile eski hale getirme talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiş ise de, temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme talebi 5271 sayılı CMK.nun 42/1. maddesi gereğince Yargıtay'ca karara bağlanacağından bu konuda verilen red kararı kaldırılarak yapılan incelemede; 16/09/2013 tarihli gıyabi mahkumiyet hükmünün sanığın mahkemeye bildirdiği adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve Av. ...'...
sayılı CMK'nun 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanığın 18.12.2013 havale tarihli eski hale getirme ve temyiz hakkının tanınması konulu dilekçesi üzerine, yerel mahkemenin sanığın talebinin reddine dair 24.12.2013 tarihli ek kararının hukuken geçersiz olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen 11.07.2013 tarihli hükmün, sanığın sorgusu sırasında bildirdiği aynı zamanda mernis adresi olduğu anlaşılan bilinen son adresinde usulüne uygun biçimde 18.09.2013 tarihinde tebliğ olunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın geçerli bir sebebe dayanmayan eski hale getirme istemi ile 11.07.2013 tarihli hükme yönelik süresinde olmayan 18.12.2013 havale tarihli temyiz isteminin 1412 sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 19.04.2012 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün, sanığın sorguda belirttiği ve aynı zamanda mernis adresi olan adresine tebliğe çıkarıldığı, "adreste annesinin, oğlunun eve gelmediğini imzadan kaçınarak bildirdiğinin, muhtarlık kaydının bulunması nedeniyle muhtara teslim edildiğinin ve haber kağıdının kapıya yapıştırıldığının..." bildirilmesine rağmen muhtarın ad ve soyadının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı HÜKÜM : Temyiz isteğinin reddine Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın 29.01.2010 tarihli dilekçe ile temyiz istemi ile birlikte eski hale getirme talebinde de bulunduğu halde mahkemece istemi sadece temyiz olarak değerlendirilerek 29.01.2010 tarih 2009/394 esas sayılı kararla temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine sanığın bu kez 19.02.2010 tarihli dilekçe ile eski hale getirme talebinde bulunduğu ve mahkeminin 19.02.2010 tarih 2009/394 sayılı ek karar ile eski hale getirme talebinin de reddine karar verildiği, ardından sanığın 19.02.2010 tarihli dilekçe ile temyiz isteminin reddine dair 29.01.2010 tarih ve 2009/394 sayılı ek kararı temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede; Her ne kadar sanığın 29.01.2010 tarihli dilekçesi üzerine eski hale getirme ve temyiz isteminin incelemesinin dairemizce yapılmak üzere dosyanın dairemize gönderilmesi gerekiyor ise de, sanığın 19.02.2010...
Ancak; Sanığın 30.07.2012 tarihli dilekçesinin eski hale getirme talepli temyiz dilekçesi olduğunun anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK’nun 42. maddesinin 1. fıkrasında, “süresi içinde usul işlemi yapılsaydı esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerektiği bu itibarla 31.7.2012 günlü temyiz isiteminin reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın sanığın sorgusunda bildirdiği adresinde tanınmadığı tesbit edilerek 6089 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21. maddesine eklenen 2....
ün haklı bir nedene dayanmayan eski hale getirme istemi ile temyiz isteminin reddine dair ek-karara yönelik temyiz isteminin aynı Yasanın 317.maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 27/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
hale getirme istemi mahkemece reddedilmiş ve itirazı da Ankara 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 14/04/2008 tarih ve 2008/380 değişik iş sayılı kararıyla reddedilmiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "Eski Hale Getirme" başlıklı 40/1. maddesinde yer alan " (1) Kusuru olmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişi, eski hale getirme isteminde bulunabilir." şeklindeki düzenleme karşısında, müşteki vekilinin eski hale getirme talebinde bulunma yetkisinin bulunduğu, 5271 sayılı Kanun'un 198. maddesinin 2. fıkrasındaki "Ancak, sanık kendi istemi üzerine duruşmadan bağışık tutulmuş veya müdafii aracılığıyla temsil edilmek yetkisini kullanmış olursa artık eski hale getirme isteminde bulunamaz." şeklindeki düzenlemenin sanıklarla ilgili olduğu, hal böyle olunca müşteki vekili Avukat ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozma, Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet, Temyiz talebinin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın 27/11/2013 tarihli temyiz dilekçesinde temyiz istemi ile birlikte eski hale getirme talebinde de bulunduğu ve temyiz aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında karar verme yetkisinin CMK.nun 42/1 maddesi uyarınca temyiz merciine ait olması nedeniyle mahkemesince verilen temyiz talebinin reddine dair ek kararın yok hükmünde bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede; Haklı bir sebebe dayanmadığı anlaşılan sanığın eski hale getirme isteminin CMK.nun 42/1. maddesi uyarınca yerinde görülmediğinden ve yasal süresinde olmayan 17/03/2014 günlü temyiz isteminin 1412 Sayılı CMUK.'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 30/06/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 Sayılı CMK.’nun 42.maddesinin 1. fıkrası dikkate alınarak, temyiz aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin, eski hale getirme isteminin reddine dair 10.12.2009 tarihli ek kararı ile bu karara itiraz üzerine, Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2009 gün, 2009/1105 D.İş sayılı kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yoklukta verilen 21.01.2009 tarihli hükmün, Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin tebligat yapılmadığı gerekçesine dayanan eski hale getirme istemi yerinde görülmediğinden, yasal süresinde olmayan 08.12.2009 günlü temyiz isteminin 1412 Sayılı CMUK.'nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE, 12.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....