Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sözleşmenin unsuru olan meydana getirilecek eser, aynı zamanda sözleşmenin konusunu oluşturur. Ayırt edici diğer bir temel unsuru ise bedeldir. Meydana getirilecek bir sonuç bulunmasına rağmen bedel ödenmeyeceği kararlaştırılmış ise eser sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Bedel, eser sözleşmesinin unsuru ise de tarafların anlaşırken bedeli kararlaştırmamış olmaları sözleşmenin kurulmasına etki etmez. Taraflar kararlaştırmamış olsa da bedel ödeneceğini taraflar biliyor veya bilmesi gerekiyor ise eser sözleşmesinin bulunduğu yine kabul edilecektir. Eser sözleşmesinin konusu, meydana getirilmesi istenen sonuçtur. İstenen sonuç, bir şeyin yapılmasına ilişkin olabileceği gibi, ortadan kaldırılmasına, iyileştirilmesine veya montajına ilişkin de olabilecektir. Diğer bir ifadeyle baştan yeni bir eser meydana getirilmesine ilişkin olabileceği gibi mevcut bir eserde yapılacak değişiklik veya ilavelerle farklı bir hale getirilmesine de ilişkin olabilir....

    ve sulaması inşaatında çalıştırılmak üzere kiralandığını, bir aylık kira bedeli olan 25.960,00 TL'nin 17/09/2012 tarihli ve 8026965 çek no'lu ... bankasına ait çekle davalıya ödendiğini, makinenin arızalarından kaynaklı olarak sadece 12 iş günü çalışma yapıldığını, kalan 18 gün bakımından bedelin fazla ödendiğini, davalı firmayla yapılan görüşmelerinde işin bitimine kadar yahut kesin kabulüne kadar ihale makamınca talep edilecek işlerin yapımı veya eksikliklerin giderilmesi için 18 günlük daha çalışma yaptırılmasının kararlaştırıldığını, işin bitim tarihi 23/09/2013 kesin kabul onay tarihi 19/09/2016 olduğu halde makinenin inşaat sahasına götürülerek tekrar çalışma yapması imkanının kalmadığını, müvekkilinin netice itibariyle 29/07/2016 tarihli ve 037184 no'lu iade faturayı tanzim ederek fazla ödenen 15.576,00 TL'nin iadesini talep ettiğini ancak davalının bu bedeli ödemediğini belirterek, fazla ödenen 15.576,00 TL kira bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte...

      Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre götürü bedelli işlerde işin tamamının yapılmamış olması halinde hakedilen bedelin yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranının tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanarak hesaplanacağı kabul edilmektedir. Buna göre yapılan işin sözleşmedeki işe göre fiziki oranının tespit edilerek sözleşmedik bedele oranlanması neticesinde bulunacak bedel hüküm altına alınmalıdır. Öte yandan sözleşmenin feshi halinde haklılık durumuna göre taraflar uğramış oldukları menfi zararların tazminini talep edebilirler. Yüklenici sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşmenin ifa olunacağına güvenerek yaptığı masraflar ile mahrum bırakıldığı kâr kaybı zararını isteyebilmektedir....

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelinin iadesi istemine ilişkindir. ... 5. Asliye Hukuk Tüketici Mahkemesince, davanın ayıplı mal satışından kaynaklandığı, davacının tüketici olduğu ve ihtilafın tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......

        DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 15/06/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili; Davalı taraf ile reklam işlerinin yaptırılması için 10/03/2016 tarihli imzalanan sözleşme kapsamında sözleşme bedelinin çeklerle 11.800,00 TL olarak ödendiğini, ancak davalı şirketin yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ödenen ücretin iadesinin de yapılmadığını, bu nedenle bu paranın iadesi için icra takibine başladıklarını ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....

          A.Ş. vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, sözleşme dışı iş bedeli ile hakediş kesintilerinden doğan alacak ve haksız nakdi teminat kesintisinin tahsili istemlerine ilişkin olup, karşılık davada; ayıp giderim bedeli, cezai şart, işçilere ödenen bedelin tahsili istenmiştir. Davacı-karşı davalı alt taşeron, davalı-karşı davalı yüklenicidir. Mahkemece asıl davada nakdi teminat kesintisinin iadesi talebi kabul edilmiş, diğer istemlerin reddine karar verilmiş, karşı dava reddedilmiş, karar davalı-karşı davacı ... Müh. Taah. Tic. A.Ş. vekilince temyiz edilmiş, mahkemece tebligat usulsüzlüğü nedeniyle verilen ek karar davacı-karşı davalı vekilince, asıl dava ise davalı-kaşı davacı ... Müh. Taah. Tic....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin feshi, ödenen bedelinin iadesi, bakiye bedel nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur....

              Tüketici Mahkemesince ise davanın devre tatil sözleşmesinden cayma hakkının kullanılması nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebi olduğu, davanın taşınmazın aynına ilişkin davalardan olmadığı gibi davalı tarafça süresi içinde yapılan yetki itirazı da bulunmadığı, bu sebeple dosyanın ... Tüketici Mahkemesine veya davacının ikametgahı olan İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine şeklinde verilen yetkisizlik kararının 6100 sayılı HMK'nın yetki kurallarını düzenleyen hükümleri ile bağdaşmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinin beşinci fıkrasında “Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir” denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. HMK'nın 6/1 maddesi uyarınca "(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

                İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, devre mülk sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

                Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Karadeniz Ereğli 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ve Yalova 3....

                  UYAP Entegrasyonu