Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava; taraflar arasında telefonla yapılan wattsahp yazışmaları ile yapılan teklif ve kabul üzerine kurulduğu anlaşılan ve konusu davacının konutundaki balkonun cam ile kaplanması işi olan eser sözleşmesinden kaynaklanan davalıya peşin olarak ödenen iş bedeli alacağının sözleşmenin ifa edilmemesi sebebiyle davalıdan tahsiline karar verilmesi ile ıslahla artırılmak suretiyle sonuç olarak işin yapılmamasından kaynaklı olarak talep edilen 42.030,00 TL müspet zararın davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili isteğine ilişkindir. Davalı davaya cevap vermemiş ve yargılamalara katılmamıştır....

Sayfasında 50.000,00 TL teminat senedinden bahsedilmiş ise de; gerçekte davalıya 39.000,00 TL ve 25.000,00 TL bedelli iki adet bono verdiğini ve bu bonoların teminat olarak verildiğini, davacının işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle iş yerini boşalttığını, dava dışı Musa Uyararslan'ın bonoları iade ettiğini, ancak davalının elindeki bonoları teslim etmediğini icraya koyacağı noktasında davacı müvekkiline baskı yaptığını, müvekkilinin icra baskısı altında 23.03.2018 tarihinde davalının hesabına 22.300,00 TL ödeme yaptığını, söz konusu tazminat miktarının fazla olduğunu fazla ödenen bedelin iadesini talep etmiştir....

azilnamelerin düzenlenmesi sonrası, bir suretinin hazinenin ilgili birimine verildiği; davalı şirketin muttali olması sonrasında ödediği bedelin iadesini istediği ancak tebliğ yapılmadan bu iradesinden döndüğü ve tescil işlemini gerçekleştirildiği; davalı şirketin şekle aykırı sözleşme bakımından sözleşmenin feshi yönünde irade gösterdiği anlaşılmış olup, ayrıca geçersiz sözleşmeden kaynaklı edimlerini de yerine getirmediği; diğer yönü ile şekle bağlı olan sözleşme kapsamında arsa sahiplerinin edimleri bakımından resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşme nedeni ile devredilen payın davalı şirket tarafından iadesinin gerekeceği, davalı şirket tarafından ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme yolu ile haricen talep edilebileceği dikkate alınarak, davalı şirket yönü ile davanın kabulüne; diğer davalının kusurundan kaynaklı bir devrin olmadığı ve sözleşmenin tarafı olmaması nedeni ile bu davalı yönünden ise husumet nedeni ile davanın reddi yönünde kanaat oluştuğu gerekçesi ile; Davanın Kısmen...

KARAR : Davanın kabulü Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi davasında mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalıdan köydeki su hakkını 19.12.2004 tarihinde satın almasına rağmen davalının su hakkını teslim etmediğini belirterek sözleşmenin feshine ve ödenen 10.000,00 TL’nin teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....

    ATM tarafından taraflar arasında tazmin edilen sözleşmenin 18. Maddesinde uyuşmazlık halinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olarak kararlaştırıldığı, bunun yetki sözleşmesi mahiyetinde olup tarafları bağladığından yetkisizlik kararı verilerek kesinleşme üzerine dosyanın tevzien mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır. Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında celp edilmiş yapılan incelemede; davacı ... Ağır Sanayi İnşaat ve Taahhüt A.Ş. tarafından davalı ... Dış Tic.İnşaat Taahhüt A.Ş. aleyhine taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi uyarınca davalı tarafından davacıya teslim edilen malzemelerin ayıplı olduğu iddiasıyla ödenen bedellerin iadesi talebiyle dava açıldığı, yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizde açılan dava, sözleşme kapsamında davacı tarafından satılarak davacıya teslim edilen malzeme bedellerinin ödenmediği iddiasıyla tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali davası, .....

      Noterliği'nden 28.07.2015 tarih ve ... yevmiye no.lu ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin tebliğinden 60 gün içerisinde ihtarnamede belirtilen “...15.273,50 Euro finansal kira borçları ve 27.07.2015 tarihi itibariyle 4.654,63 Euro, 1.985,49 TL temerrüt faiz..." borçlarını ödemesi gerektiği aksi halde ilgili sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, Finansal Kiralama Sözleşmesi'nin feshi ile birlikte davalının sözleşmeden doğan tüm borçları muaccel hale geldiğini, davalı şirketin davacı yandan .... Noterliği'nde ... yevmiye numaralı, 08.02.2013 tarihli ... sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklı alacağının 05.11.2019 tarihi itibariyle 11.109,69 Euro olduğunu tespit ve rapor etmiştir....

        ne ait iş yerinde demonte şekilde bulundukları, davaya konu 3 adet asansör üzerinde yapılan inceleme sonucunda hidrolik sistemli olması nedeniyle montajı sırasında gerekli özenin gösterilmemesinden dolayı gizli ayıplı olarak montajının yapıldığının belirlendiği ve davacı iş sahibinin bu asansörleri kabule zorlanamayacağı, ödenen bedelin 389.053,28 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari satım ve eser sözleşmesi hükümlerini içeren karma bir sözleşme olduğu, sözleşmenin 6.maddesi ile 24 ay garanti süresi verildiği, bu süre içinde ayıp ihbarında bulunulduğu, TBK'nın 478. maddesi uyarınca davalı yanın zamanaşımı def'inin yerinde olmadığı, TBK'nın 474. maddesi gereğince iş sahibinin işin olağan akışına göre uygun bir süre içinde ayıplar varsa yükleniciye bildirmekle yükümlü olduğu, TBK'nın 475/1. maddesi uyarınca iş sahibinin sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkını kullandığı, TBK'nın 475/3 maddesine göre tazminat isteminde bulunduğu, asansörlerin hatalı montajı nedeniyle...

          Davacının, davalı firmaya sipariş vererek yaptırdığı kapıların ayıplı olması sonucu malların iadesi, ödenen bedelin geri tahsili ile uğranılan zararın tazmininin istendiği somut olayda, hazır bir mal alımı söz konusu olmayıp, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet ve 3/c maddesinde düzenlenen hazır bir mal alımı kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Urla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacının, davalı firmaya sipariş vererek yaptırdığı kapıların ayıplı olması sonucu malların iadesi, ödenen bedelin geri tahsili ile uğranılan zararın tazmininin istendiği somut olayda, hazır bir mal alımı söz konusu olmayıp, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet ve 3/c maddesinde düzenlenen hazır bir mal alımı kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Urla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA) Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar...

                UYAP Entegrasyonu