SAVUNMA:Davalı--------esas sayılı dosyaya verdiği cevap dilekçesinde; dosyanın tarafları karşılıklı aynı olan ve aynı hukuki nedene dayalı bulunan ve aralarında fiili irtibat----- sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesini, ayrıca iş bölümü itirazında bulunarak esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Asıl dava, intifa hakkının ve ipoteklerin fekki, uğranılan menfi ve müspet zararların tazmini, birleşen dava ise müdahalenin men'i ve --- istemine ilişkindir. Mahkememizin------Esas sayılı dosyasında; Davac-------- konulu "------ --- sözleşmesi imzalandığı, davacılardan ...'...
E sayılı dosyadaki talepleri ve bu sözleşmeden kaynaklı hiçbir borcunun bulunmadığının tespitine, müvekkil tarafından taraflarına ödenecek olan vekalet ücretinin, davalının HMK 29 maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı davranması sebebiyle ve HMK 329 maddesi gereğince davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı taraf mahkememize cevap dilekçesi sunmamıştır. Dava, eser sözleşmesinin geriye etkili feshiyle bu sözleşmeden kaynaklı olarak menfi tespit istemine ilişkindir. ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyası celp edilmiş, yapılan incelemede davanın, davacı ... tarafından davalı ...'ne karşı açılmış eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu, dosyanın derdest olup yargılamasının halen devam ettiği görülmüştür....
Davacı, fazladan ödediği meblağ ile, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle yoksun kaldığı kâr ile maddi –manevi zarar ve ziyanının tazmini için dava dilekçesiyle 10.000,00 TL, ıslah dilekçesiyle talebini 210.563 TL artırarak 220.563 TL tazminata hükmedilmesini talep etmiş, mahkeme sadece inşaat bedelinden fazla olan ödeme olan 31.679 TL hükmetmiş, davacının, diğer menfi zararlara hükmedilmediği gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuş, istinaf başvurusu yerinde görülmeyerek istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Davacı, dava dilekçesinde genel ifade kullanarak “müspet zarar ve diğer zararlarını” istinaf dilekçesinde ise, menfi ve müspet zararlarının tazminini talep etmiştir. Davacının özellikle menfi zararlarının ne olduğu konusunda açıklık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ...ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve geç teslim nedeni ile uğranılan zararların tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verdiği karar davacı vekili tarafından temyiz temyiz edilmiştir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 76. maddesi hükmü gereğince; bu Kanunun düzenlediği hukuksal ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi görevlidir....
Davadaki istem, bu fesih ihbarına dayalı menfi ve müspet zararların tahsiline ilişkindir. Bu bakımdan, burada öncelikle Borçlar Hukukunda düzenlenen menfi ve müspet zararların ne olduğu hususu üzerinde durulması gerekecektir. Menfi zarar, akdi fesh eden alacaklının Borçlar Kanununun 108/II. maddesine dayanarak “akdin hükümsüzlüğünden doğan zararlarıdır.” Burada istenilebilecek zararlar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı şayet sözleşme yapmamış olsaydı uğramayacağı zararlardır. Kısaca menfi zarar, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamıdır. Başka bir anlatımla, karşı tarafın mal varlığına girmese dahi o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Hiç kuşkusuz, akdin icrasına inanılarak yapılan giderlerin bunları yaptığını iddia eden tarafça somut biçimde kanıtlanması gerekir. Müspet zarar ise, sözleşmenin feshinde kusursuz olan tarafın temerrüde düşen taraftan sözleşme yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği bir tazminat türüdür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava ve karşı dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tapuya konulan şerhinin terkinine, karşı dava ise haksız fesih nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararların karşılığı ile kâr kaybı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir....
davalı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle davacının uğradığı menfi ve müspet zararların tespiti ve tahsili ayrıca davalıya sözleşme bedeli olarak ödenen 16.750,00-TL nin ödeme tarihinden iade tarihine kadarki sözleşmede belirtilen aylık %5 faizi ile birlikte tahsiline ilişkin alacak davası olduğunun kabul edildiği; Ancak davanın, davacı vekilince davanın menfi ve müspet zarara ilişkin zarar talebine ilişkin talep eidlen 1000-TL'liik bedel üzerinden harçlandırılak dava açıldığı, davacının 16.750-TL'lik talebi yönünden davanın başlangıçta harçlandırılmadığı, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere iki ayrı taleple davanın açılmasına rağmen eksik harçla davanın sonuçlandırıldığı gibi harçlandırılan 1000-TL'lik menfi ve müspet zarar kalemlerinin ne olduğu ve harçlandırılan miktarının ne kadarının menfi ne kadarının müspet zarar alacağına ilişkin olduğunun da açıklattırılmadan karar verildiği görülmektedir....
davalı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle davacının uğradığı menfi ve müspet zararların tespiti ve tahsili ayrıca davalıya sözleşme bedeli olarak ödenen 16.750,00- TL nin ödeme tarihinden iade tarihine kadarki sözleşmede belirtilen aylık %5 faizi ile birlikte tahsiline ilişkin alacak davası olduğunun kabul edildiği; Ancak davanın, davacı vekilince davanın menfi ve müspet zarara ilişkin zarar talebine ilişkin talep eidlen 1000- TL'liik bedel üzerinden harçlandırılak dava açıldığı, davacının 16.750- TL'lik talebi yönünden davanın başlangıçta harçlandırılmadığı, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere iki ayrı taleple davanın açılmasına rağmen eksik harçla davanın sonuçlandırıldığı gibi harçlandırılan 1000- TL'lik menfi ve müspet zarar kalemlerinin ne olduğu ve harçlandırılan miktarının ne kadarının menfi ne kadarının müspet zarar alacağına ilişkin olduğunun da açıklattırılmadan karar verildiği görülmektedir....
San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.04.2015 gün ve 2012/150-2015/368 sayılı hükmü onayan 23. Hukuk Dairesi'nin 30.05.2018 gün ve 2015/7616-2018/3430 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin iptâli, müspet ve menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davacının tazminat taleplerinden vazgeçmesi nedeniyle, bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptâline dair verilen kararın davalı vekilince süresinden sonra temyiz edilmesi üzerine, mahkemece davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair verdiği 19.06.2015 tarih 2012/150 Esas 2015/368 Karar sayılı ek kararının yine davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 23....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan menfi ve müspet zararın tazmini, karşı dava, sözleşmenin haklı feshi nedeni ile yapılan avans niteliğindeki ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda somut olayda 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu kanunun düzenlediği hukuksal ilişkilerden doğan davalarda görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir....