ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2023 NUMARASI : 2023/445 Esas (Derdest) DAVACI (İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN) : VEKİLİ : DAVALI DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir KARAR TARİHİ : 10/10/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2023 Taraflar arasında yargılaması yapılan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkin davasında mahkemece davacı vekilinin tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararın reddine kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili; Dava konusu çeklerin taraflar arasında imzalanan eser sözleşemesi nedeniyle verildiği, tahsili halinde, müvekkilinin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağının muhtemel olduğunu davaya konu çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur....
Buna göre; alacaklı her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteyebilir veya derhal ifadan vazgeçip müspet zararını isteyebilir ya da ifadan vazgeçip akdi fesheder ve menfi zararını isteyebilir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Bu durumda sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı alır. Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zarar söz konusudur. Menfi zarar ise, edimi yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi nedeniyle güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Bir başka anlatımla; sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Sözleşmenin feshedilerek hükümsüz olmasından sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez, istenilebilecek zarar menfi zarardır....
davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş,hüküm davalılar ...,... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün Onanması gerekir. 2- Dava; kira ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/643 Esas KARAR NO : 2022/782 DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/12/2020 KARAR TARİHİ : 07/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin karı-koca olduğunu, Bornova-İzmir'de kasap dükkanı işlettiklerini, davalı ise kasap işletmelerine yönelik ekipman ve makina üretimi yaptığını, müvekkilleri ile davalı tacir ... arasında 20.05.2019 tarihinde yapılan şifahi eser sözleşmesi gereğince davalı taraf müvekkillerinin işletmesi için işkembe makinesi üretip, en geç 22.07.2019 tarihine kadar teslim edeceğini, müvekkilinin de makine bedeli olarak davalıya, davalının üretime başlaması için 24.05.2019 tarihinde 5.000,00 TL, parça temini ve üretimin devam etmesi için 14.06.2019 tarihinde 8.500,00 TL ve 22.07.2019 vadeli 2 adet Bono (11.680,00...
Müspet ve menfi zararlarını birlikte isteyemez.Müspet zarar; borçlu edimini gereği gibi ve süresinde yerine getirmiş olsa idi alacaklının malvarlığı ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktan ibarettir.Öyle olunca mahkemece davacının yeni bir sözleşme yapabilme imkanı dikkate alınarak kar kaybı ve diğer müspet zararlarının tespit edilerek bu zarar miktarlarına hükmedilmesi ve diğer taleplerin ise reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 725,55 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, 29.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Geçersiz sözleşme taraflarına hak ve borç doğurmayacağından taraflardan her biri diğer tarafın ifa ettiği edimi (zenginleşmeyi) iade etmekle yükümlüdür. Bu aşamada, iade yükümlülüğünün zenginleşenin mal varlığının azalmasına yol açmaması önemli bir unsurdur. Dolayısıyla, zenginleşen; iadeden sonra, zenginleşme vuku bulmasaydı, içinde bulunacağı ekonomik durumdan daha kötü veya zararlandırılmış, fakir bir duruma düşmemesine dikkat ve özen gösterilmelidir. Bu tür işlemlerde amaç; davalının edindiği çoğalma sonucu, tüm malvarlığında meydana gelen artışın iadesinden ibarettir. Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramları ile kâr kaybı tazminatına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır....
sözleşme gereği yüklendiği edimini süresinde ve gereği gibi ifa etmediğini, sözleşmeye göre belirlenen sürede inşaatın bitirilmemiş olmasının arsa sahibi için haklı bir fesih nedeni olduğunu ileri sürerek, 06.11.2009 tarihli sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesine, menfi zararların tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti. ve ... Şti. ortak girişiminin müşaviri olduğu işlerin ağır kusurlu olarak eksik ve hatalı yapılması sonucu (gizli ayıp) meydana gelen hasarlardan dolayı müvekkili hem gereği gibi eserden faydalanamamış hem de eseri kullanabilmek için yaptığı ve yapacağı masraflara katlanmak zorunda kaldığını, yüklenicinin işi yanlış, eksik ve hatalı yapmasından kaynaklı müvekkili iş sahibinin uğradığı müspet ve menfi zararla, eserin yeniden projedeki gibi kullanılabilir hale gelebilmesi için müvekkilinin yapması gereken masrafın tespiti ve bu zararın tazmini dava etmiştir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK'nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res'en araştırmakla yükümlüdür. Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK'nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 ....
Bankasına ait olan 50.000.TL bedelli ve 24/12/2021 vade tarihli çekin ve ... Bankasına ait olan 50.000.TL bedelli ve 30/11/2021 vade tarihli çekin icraya konulmasını önlemek üzere TEDBİR konulmasını ve sözleşmenin ifa edilmemesi sebebiyle müvekkilin uğramış olduğu zararların tespit edilmesini talep etmiştir. SAVUNMA Davalı davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit ve tazminata yöneliktir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....
TL nakit avans tutarlarının cezai şart, menfi ve müspet zarar alacaklarına mahsuben nakde çevrildiği, müvekkilinin menfi zarar toplamının 11.042.477,44 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda nakde çevrilen 3.644.769,38 TL tutarlı teminatların ilgili tutardan mahsup edilmesi neticesinde davalıdan talep edilen menfi zarar bakiyesi olan 7.397.708,06 TL’nin muacceliyet tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....