Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

20/b maddesi çerçevesinde kesin kabul işlemlerinin yargılama aşamasında yapıldığı, nakdi teminat kesintilerinin iadesi koşullarının dava tarihi itibari ile oluşmadığı gözetilerek nakdi teminat kesintisinin iadesi talebi dava tarihi itibari ile muaccel olmadığından bu istemin reddine karar vermek gerekmiş, alacak likit olayıp yargılamayı gerektirdiğinden ve davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu değerlendirilemeyeceği" gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, Ankara 25....

    Bu kere dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl davada, 11.01.2010 tarihli sözleşmeden kaynaklanan bakiye bedelinin tahsili, birleşen davada 17.08.2011 tarihli sözleşmeden kaynaklanan bedeli ile sözleşme dışı yapılan bedellerinin tahsili, asıl ve birleşen karşı davalar da ise ayıplı imalât bedelinin tahsili istenmiş, mahkemece asıl ve birleşen davalar ile asıl ve birleşen karşı davalar hakkında davaların kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, her bir dava ve karşı dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinden bahisle karar dairemizce bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyularak asıl ve birleşen dava ile asıl ve birleşen davadaki karşı davalar hakkında verilen kısmen kabul kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

      Bu kapsamda; 1- Davacı, dava konusu aracı satın aldığı günden bu yana ön fren sistemlerinden kaynaklı balata ve disk arızaları verdiğini, aynı model araçlarda benzer arızalar oluştuğunu, arızanın aracın üretiminden kaynaklı olduğunu, aracın garanti kapsamında kaldığını iddia ederek aracın misli ile değişimi, olmadığı takdirde satım bedelinin iadesi, üretimden kaynaklı ayıbın tespit edilememesi halinde aracın ücretsiz onarımı ile aracın serviste kaldığı günler için ikame araç bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar aracın satıcı bayii ve üretici firmasıdır. Görüldüğü üzere, davacının asli talebi aracın üretiminden kaynaklı ayıplara ilişkindir. Davacının asli talebi araç tamiri veya bakımını konu alan eser ilişkisinden kaynaklanmamaktadır....

      Davacı sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı, dava konusu aracın davalı tarafından yapılan damper kasa yapım işinden kaynaklı ayıp sebebiyle davacının ayıbın giderilmesi için tamir masrafını davalıdan tahsilini talep etmiştir. Tarafların tacir oldukları, aralarındaki ticari mahiyetinde olmakla, taraflar arasındaki anlaşmazlık araç tamirine ilişkin yapılan eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Dolayısıyla dava TBK. 470 ve devamı maddelerinden düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklandığından mahkemece eser sözleşmesine ilişkin ayıba ilişkin hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümü gerekmektedir. Taraflar arasında 6098 sayılı BK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, sahibinin borcu bedelini ödemek (TBK'nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK'nın 471/1.)....

      Bu niteliği itibariyle uyuşmazlığın, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun tanımlar başlıklı 1/B-a fıkrasında düzenlenen eser kavramından kaynaklanmayıp Borçlar Kanunu kapsamındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel görevli asliye ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle;6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı Yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun Yasa'nın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim ... Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.2003 gün ve 2003/...-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda, davacı salon perdelerinin yapımı için sipariş verdiğini ancak sipariş verilen perdelerin ayıplı olarak tesliminden kaynaklı olarak, malın misliyle değiştirilmesi ve bu nedenle yapılan masrafların iadesi için eldeki davayı açmıştır....

          Talep, taraflar arasında imzalanmış olan eser sözleşmesi ile davalının üstlendiği edimleri eksik ve ayıplı yaptığından bahisle bundan kaynaklı zararın tazmini, eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili davasında, sözleşme konusu eserin mahkemece keşif yapılarak tespitine kadar aynen muhafazası, davacının müdahalesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ne ilişkindir. Davacı sahibi taraflar arasında eser sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşme ile üstlendiği edimlerini eksik ve ayıplı ifa ettiğini, bu nedenle zarara uğradıklarını, eksik ve ayıplı işler bedelinin tazmini gerektiğini belirterek, zarar ve eksik ayıplı işler bedelinin tahsili istemiyle dava açmıştır. Davalı yüklenici, eksik ve ayıp iddiasını kabul etmeyerek, delillerin korunması açısından mahkemece keşfen tespit yapılıncaya kadar sözleşme ve dava konusu esere davacının müdahalesinin ve kullanımının önlenmesi için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

            İhtilaf bu sözleşme kapsamında davacının edimini tam ve eksiksiz yerine getirip getirmediği, davacının sözleşme kapsamı dışında yapmış olduğu işler bulunup bulunmadığı ve yaptığı işler ve ilave işlerden dolayı varsa davalıdan talep edebileceği ödenmeyen işler bedelinin miktarı ile, davacı tarafça davalıya verilen teminat mektubunun iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır. Borçlar Kanunu 470. maddesine göre eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği bir sözleşme olup; BK. 471. maddesine göre yüklenici, üstlendiği edimleri sahibini menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/486 Esas KARAR NO : 2021/742 DAVA : Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/06/2021 KARAR TARİHİ : 13/07/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ... (“...”, “Davacı”) ile ... (“...”, “Davalı”) (birlikte “Taraflar”) arasında 1 Ocak 2014 tarihli ......

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili müvekkilinin ... kasabasında bulunan taşınmazına damlama sulama sistemini kurmak üzere... Bankası ......

                  UYAP Entegrasyonu