Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

    Bu belgenin incelenmesinde yapılacak imalâtların sayılarak bedelin KDV dahil 33.000,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Davalı cevap dilekçesinde teklif ve kabul suretiyle oluşan sözleşmeye açıkça karşı çıkmayarak KDV dahil 33.000,00 TL olarak belirlenen bedelin yarısını peşinen ödediklerini savunduğundan bu teklif kapsamındaki işlerle ilgili olarak 33.000,00 TL götürü bedel üzerinden akdî ilişkinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Yine taraflar arasında 16.500,00 TL, 5.000,00 TL, 28.470,00 TL olarak toplam 49.970,00 TL ödemenin yapıldığı hususları da ihtilâfsızdır. Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir....

      Diğer taraftan dava, haksız fiiil ya da sebepsiz zenginleşme kaynaklı olmayıp, ....09.2006 tarihli sözleşmeye dayanmaktadır. Bu durumda, sözleşmeye aykırılık nedeniyle talep edilen tazminata dava tarihinden öncesine ilişkin faiz yürütülebilmesi için davalı yüklenicinin dava tarihinden önce BK'nın 101/I fıkrası uyarınca temerrüde düşürülmesi gerekir. Bu kapsamda, dosya içerisinde davalı yüklenicinin dava konusu edilen bedelin ödenmesi konusunda davacı tarafından temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir belge bulunmamaktadır. ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/... Değişik İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun davalı yükleniciye tebliğ edilmiş olması da, belirli bir bedelin ödenmesi talebi ve ödeme süresi içermediğinden temerrüt oluşturduğu düşünülemez....

        "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kurulan güvenlik sisteminin çalışmadığı ve sözleşmenin ayıplı ifa edildiği iddiasıyla ödenen badelin tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava sözleşme ve dava tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve konusu güvenlik sistemi kurulması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklı eksik-ayıplı iş nedeniyle fazla ödenen bedelin tahsili talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 22/05/2017 ve bila tarihli davacıya ait binanın dış cephe mantolama, boya ve merdiven tamir işleri malzeme ve işçilik sözleşmesi ile anlaştıklarını, yapılan tespitte davalının yapımını üstlendiği işleri eksik ve hatalı bıraktığını, bu eksik bırakılan işleri başkasına yaptırdığını, bunun için müvekkilinin 31.000,00 TL ödediğini, davalıya eksik-ayıplı iş nedeniyle fazla ödenen 21.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı sözleşmeler kapsamında kararlaştırılan işlerin tam ve eksiksiz yapıldığından bahisle davanın reddini savunmuştur....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan, eksik ayıplı işler nedeniyle fazla ödenen iş bedelinin iadesi ve gecikme tazminatı talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Eser sözleşmesi TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Eser sözleşmesinde taraflardan biri iş sahibi, diğeri ise yüklenicidir. Eser Sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici yapımını üstlendiği eseri işi, özen borcu gereği fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla yükümlüdür. Eser sözleşmesini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğudur....

          Denetim Şirketi’ne yapılan ödemelerin kusur oranına göre yarısının davacıya iadesi gerektiği ileri sürülerek bu kalem alacağa ilişkin olarak fazla haklar saklı tutulmak suretiyle 2.000,00 TL’nin tahsili istenmiş, bilahare 30.11.2010 tarihinde harçlandırılan ıslah dilekçesi ile yapı denetim şirketine ödenen toplam bedelin yarısı 6.730,00 TL olduğu belirtilerek talebin bu miktara çıkarıldığı bildirilmiştir. Yapılan yargılama sırasında inşaatın ayıplı yapılmasından davalı ... şirketinin de aynı oranda kusurlu olduğu saptanmıştır. Davacının talebi ise adı geçen şirkete ödenen bedelin yarısı olmakla talebe uygun şekilde yapı denetim hizmetleri için ödendiği saptanacak bedelin yarısının davacı yararına hüküm altına alınması gerekmektedir. Tarafların dosyaya ibraz ettiği ve çekişme konusu olmayan belgelere göre davacının yapı denetim hizmetlerine karşılık toplam 13.460,00 TL ödeme yaptığı sabittir....

            Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, ayıplı ifa edilen eser sözleşmesinden kaynaklı olarak öncelikle ücretsiz onarım olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme kapsamında davacının işyerinin bulunduğu binanın -1'inci katında epoksi zemin kaplama işinin yapımı konusunda anlaşılmış olduğu, davacı ve davalı tarafından karşılıklı olarak sözleşme kapsamındaki edimlerin gerçekleştirilmiş olduğu ancak davalının ediminin ayıplı şekilde ifa edildiği iddiası ile öncelikle epoksi kaplama işinin davalı tarafından ücretsiz yeniden yapılarak onarımının gerçekleştirilmesini, olmadığı takdirde yeniden yapılması için güncel bedelin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme, dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir....

              Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; takip konusu faturadaki işlerin dava dilekçesine ekli sözleşmede yazılı işler olduğunun davalı tarafça kabul edilmesi karşısında dava ve takip konusu faturanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerektiği, sözleşmede davalı tarafça araç devri yapılarak iş bedelinin ödeneceği kararlaştırılmış olup, davacının kabul etmemesi karşısında davalının, aracı devrettiği 3....

                Davacının, davalıya yaptırdığı prefabrik yapının ayıplı olması sonucu ayıpların giderilmesi veya ödenen bedelin geri tahsilinin istendiği somut olayda, eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet ve 3/c maddesinde düzenlenen hazır bir mal alımı kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Kartal 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu