Davacının, davalı firmaya sipariş vererek yaptırdığı kapıların ayıplı olması sonucu malların iadesi, ödenen bedelin geri tahsili ile uğranılan zararın tazmininin istendiği somut olayda, hazır bir mal alımı söz konusu olmayıp, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet ve 3/c maddesinde düzenlenen hazır bir mal alımı kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Urla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 31.03.2009 gün ve 2007/349-2009/151 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık hatalı seramik satışı sebebiyle ödenen bedelin istirdadı ve fayansların sökülüp yeniden montesi için gerekli giderin tahsili isteminden kaynaklanmıştır. Dosyada mevcut fatura, fayans satımına ilişkindir. İşin montajı davalılar tarafından yapılmamış, iş başkasına yaptırılmıştır. Dolayısıyla satıcı ve imalâtçı durumunda bulunan davalılar ile davacı arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmadığından ve davacının diğer davalı imalâtçıya özel olarak yaptırdığı bir imalât da sözkonusu olmadığından hükme yönelik temyiz itirazları Yüksek 13. Hukuk Dairesi tarafından incelenmelidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1041 Esas KARAR NO : 2021/7 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/10/2017 KARAR TARİHİ : 07/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının yüklenici sıfatıyla---- bulunan taşınmaz üzerine inşaat yapmayı üstlendiğini, söz konusu inşaatın yapımında dış cephe yapımı üstlenecek bir taşeron firmaya ihtiyaç duyulduğunu, bu nedenle müvekkili ile davalı arasında -----tarihli bir taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre işi tamamlama süresinin----olarak belirlendiğini, ancak davalının işi tamamen ve eksiksiz olarak iş programına, projeye ve teknik şartnamelere uygun olarak bitirme yükümlülüğü altındayken işi tamamlamadığını, büyük oranda eksik ve ayıp işler yaptığını, bu hususun davalıya ihtar edildiğini, davalın ihtara cevap vermediği gibi ihtarın gereklerini de yerine...
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir. Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, davacı şirketin ticari defterleri incelenmek suretiyle hazırlanan 29/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin E-Defter olduğunu, yasal süresi içerisinde beratlarının alındığı, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre, 13.11.2019 tarihi itibari ile davalı şirkete yapılan fazla ödeme tutarının 252.099,69....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün bozmaya uyularak verilen temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kalan iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
talebi ile Ankara 26....
Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi ise, dava konusu sözleşmenin eser sözleşmesi olarak kabul edileceği ve genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5846 sayılı FSEK'nın 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir. Somut olayda, davacı ile davalı arasında yapılan yapılan web sitesi tasarımı sözleşmesine göre sözleşme bedelinin ödenmesine rağmen web sitesinin tamamlanarak teslim edilmediği iddiasıyla ödenen bedelin davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır....
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı tarafın dava dilekçesini kabul etmediklerini, davacı tarafın 02/10/2020 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurduğunu, davacı tarafın arabuluculuk başvurusunun "eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak olarak eser sözleşmesinde kararlaştırılan dairenin tescili veya bedelinin ödenmesi hususunda" yapıldığını, 02/11/2020 tarihinde anlaşmama olarak imzalandığını, açılan davanın ise sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak olarak açıldığını, söz konusu arabuluculuk başvurusu davanın konusuna ilişkin olmayıp bu sebeple davanın usulden reddini gerektirdiğini, davacının davasını sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak olarak açtığını, taraflar arasında davalıya yüklenici olarak davacı taraf da alt yüklenici olarak imzalandığı, eser sözleşmesi mevcut olup davaya konu alacak eser sözleşmesinden kaynaklanan sebebe bağlı alacak olduğunu, davacı taraf eser sözleşmesine konu edimlerini yerine getirmemiş olup muaccel hale gelen bir alacağının mevcut olmadığını...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; taraflar arasındaki dava dilekçesine de ekli 20/08/2014 tarihli yazılı eser sözleşmesinin varlığına ve sözleşme bedelinin götürü bedelli olarak 100.000,00 TL olduğuna ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır....