Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi (BK 365.) kapsamında götürü bedelli eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Götürü bedelli eser sözleşmelerinde yüklenicinin hak ettiği iş bedeli, diğer bir deyişle fazla ödenen iş bedeli olup olmadığının tespiti fiziki oran yöntemine göre bulunmalıdır. Davacı fazla ödeme yaptığını iddia etmiş ayrıca çeklerin ciro edildiği kişilere icra kanalıyla yapılan ödemeleri de eldeki davada takibe dayanak olarak göstermiştir. Davacının yükleniciye ödediği bedel 87.457,74 TL olup, bu durumda yüklenicinin hak ettiği iş bedeli bulunup fazla ödenen miktar varsa bu miktar üzerinden dava kabul edilmelidir. Bu yönteme uygun olmayan rapor hükme esas alınamaz....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Aelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

        Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak isteminden ibarettir. Dava, davacı yanca takip edilmemesi nedeniyle 23/09/2021 tarihinde başvuruya bırakılmış olup o tarihten itibaren karar tarihi olan 24/12/2021 tarihine kadar aradan geçen 3 aydan fazla süre bulunmasına rağmen davanın davacı yanca yenilenmemiş olduğu anlaşıldığından HMK. nun 150/1 ve 320/4 maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği sonucuna varılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Uyuşmazlığın, .... asfalt kaplama yol yapım işi sözleşmesinden doğan fiyat farkının hesaplatılarak iş bitim tarihi olan 5.7.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili istemli davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, eser sözleşmesinden kaynaklı bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Onbeşinci Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. bendinde “...eser sözleşmesinden kaynaklanan ....hüküm ve kararlar ” belirtildiğinden ve konunun yol yapım işi olan eser sözleşmesini ilgilendirdiğinden, dosyanın .... Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın ......

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Ana dava, eser sözleşmesi kapsamında ayıplı ifa nedeniyle oluşan zararın yükleniciden tazmini, ana davaya yönelik karşı dava, yazılı eser sözleşmesi haricinde fazladan yapılan imalatlar nedeniyle doğan alacağın tahsili, birleşen dava ise, eser sözleşmesinden kaynaklı yüklenicinin bakiye ücret alacağının tahsili ve fazladan imal edilen yapılardan dolayı doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK'nın 479/1. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK'nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK'nın 471/1)....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı hizmet ifası nedeniyle doğan zararın tazmini talebine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından araçlarına takograf cihazı takıldığını, aracın davalıdan teslim alındıktan kısa bir süre sonra yanmaya başladığını, araç üzerinde delil tespiti yapıldığını ve yangının takograf cihazından kaynaklı olduğunun tespit edildiğini, aracın tamir süresinin 4 ayı bulduğunu, aracın ticari yolcu aracı olduğunu iddia ederek, kazanç kaybı ile tamir bedeli kapsamında maddi tazminat davasının kabulünü talep etmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilip, davacının tüketici, davalının ise satıcı konumunda olduğu uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacının yüzünün güzelleştirilmesi ve vakumla bir beden zayıflatılması hususunda davacı ile davalının eser sözleşmesi yaptıkları, bu sözleşmeden sonra işi yapacak olan ve medyada reklamı yapılan güzellik uzmanının işine son verilmesi nedeniyle davalıya ödenen bedelin tahsili istenmektedir. Eser sözleşmesi genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiğinden, 4077 Sayılı Kanun kapsamında değildir. Bu durumda uyuşmazlığın Fatih 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir....

                  DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Eser sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacılar iş sahibi, davalı yüklenicidir. Taraflar arasında bahçe duvarı yapımı hususunda sözlü eser sözleşmesinin yapıldığı tarafların ve Mahkemenin kabulünde olup, uyuşmazlık konusu davacıların oğlu tarafından davalıya yapılan EFT işlemine konu bedelin bu iş bedeline ait olup olmadığıdır....

                  Somut olayda davacı taraf, eser sözleşmesinden kaynaklı olarak kendisine bırakılan dairenin 3. Kişiye satılmasından dolayı eksik ödendiğini iddia ettiği bedelin tahsilini talep etmektedir ve taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesi'nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması zorunludur. Davacı bakımından yapılan araştırmada davacının tacir olmadığı anlaşılmış, davacı tacir olmadığından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden sayıldığından yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115)....

                    UYAP Entegrasyonu