"İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin ve verilen çekin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilip, davacının tüketici, davalının ise satıcı konumunda olduğu uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacının yüzünün güzelleştirilmesi ve vakumla bir beden zayıflatılması hususunda davacı ile davalının eser sözleşmesi yaptıkları, bu sözleşmeden sonra işi yapacak olan ve medyada reklamı yapılan güzellik uzmanının işine son verilmesi nedeniyle davalıya ödenen bedelin tahsili istenmektedir. Eser sözleşmesi genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiğinden, 4077 Sayılı Kanun kapsamında değildir. Bu durumda uyuşmazlığın Fatih 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraflar arasında konusu PVC kapı ve pencere yapılması işi olan eser sözleşmesi bulunduğunu, işin yapılıp teslim edildiği halde bakiye iş bedelinin ödenmediğini ve ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/943 Esas KARAR NO : 2023/162 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/12/2022 KARAR TARİHİ : 13/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılamasında; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; bahsi geçen inşaattaki eksiklik, ayıp ve aykırılıkların ve mahrum kalınan karın Mahkeme tarafından görevlendirilecek uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında fazla çıkması halinde arttırılmak üzere (tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere); Fesihte haklı olduklarının tespitine, inşaatın gecikmesi nedeniyle davacının uğradığı şimdilik 5000,00-TL maddi zararların belirlenip davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı imalatın ve kusurların parasal değeri hesap edilerek müvekkili davacının uğradığı şimdilik 5000,00-TL zararın davalıdan alınıp davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesine...
Somut olayda davacı taraf, eser sözleşmesinden kaynaklı olarak kendisine bırakılan dairenin 3. Kişiye satılmasından dolayı eksik ödendiğini iddia ettiği bedelin tahsilini talep etmektedir ve taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesi'nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması zorunludur. Davacı bakımından yapılan araştırmada davacının tacir olmadığı anlaşılmış, davacı tacir olmadığından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden sayıldığından yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115)....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; davanın eser sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeni oluşan zararın tespiti ve fazla ödenen miktarın tahsili istemine ilişkin olduğu ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek - 1. maddesine göre, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh hukuk mahkemelerinde çözümlenir. Somut olayda; uyuşmazlık, davalı tarafından dava konusu binanın bazı bölümlerine yapılması istenen bir takım imalat işlerinin sözleşmeye uygun olarak imal edilmediği, işin eksik bırakılarak edimin eksik ifa edildiği, bu nedenle davalı şirkete ödeme yapılmasına karşın eksik ifadan dolayı aradaki sözleşmenin feshedildiği iddiasıyla uğranılan zararın tespiti, fazla ödenen miktarın ve sözleşme şartlarına uyulmaması nedeniyle ödenecek cezai şartın tahsili ve tazmini istemine ilişkindir....
Uyuşmazlığın, .... asfalt kaplama yol yapım işi sözleşmesinden doğan fiyat farkının hesaplatılarak iş bitim tarihi olan 5.7.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili istemli davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, eser sözleşmesinden kaynaklı bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Onbeşinci Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. bendinde “...eser sözleşmesinden kaynaklanan ....hüküm ve kararlar ” belirtildiğinden ve konunun yol yapım işi olan eser sözleşmesini ilgilendirdiğinden, dosyanın .... Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın ......
Davacı iş sahibi teslimatın tamamlandığı 22.11.2007 tarihi itibariyle pekmez sezonunun sona ermesi nedeniyle makinelerin kontrol edilemediğini, 05.09.2008 ve 09.09.2008 tarihli tutanaklar ile ayıbın varlığı belirlenerek 17.09.2008 tarihli faks ile davalıya bildirildiğini, daha sonra 17.11.2008 tarihinde tespit için mahkemeye müracaat edildiğini ve tespit sonucu düzenlenen 24.11.2008 tarihli raporla kusurların saptandığını ileri sürerek, eser sözleşmesinin konusunu oluşturan tüm imalâtların kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshini, ödenen bedelin iadesini ve üretim zararını talep etmiştir. Yanlar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı açıktır. BK'nın istisna (eser) sözleşmesine ilişkin hükümleri arasında yer alan 359. maddesinde “imal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi işlerin mutad cereyanına göre imkânını bulur bulmaz o şeyi muayene ve kusurları varsa bunların müteahhide bildirmeye mecburdur”....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Müvekkili şirket T1 (KÖPRÜLÜ OTO) ile Davalı Mimler İnşaat Ticaret Sanayi Limited Şirketi (MİMLER İNŞAAT) arasında 08.05.2019 tarihli eser sözleşmesi akdedildiğini, bahse konu eser sözleşmesi gereğince; yüklenici firma (MİMLER İNŞAAT), müvekkili şirket (KÖPRÜLÜ OTO)’nun işyerine ilave kompozit panel kaplama, cam silikonlu cephe, çelik çatı ve sandviç panel işleri yapımını üstlendiğini, davacı müvekkili şirketin T1 sözleşmesinden kaynaklı bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına karşın, davalı yüklenici firmanın (MİMLER İNŞAAT) edimlerini tam olarak yerine getirmediğini ve sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşmeye göre işin teslim süresinin 50 iş günü olduğunu, yapılan işlerdeki ayıpların ve işin tamamlanması için gerekli bedelin tespiti için Konya 4....
Davacının, davalı firmaya sipariş vererek yaptırdığı kapıların ayıplı olması sonucu malların iadesi, ödenen bedelin geri tahsili ile uğranılan zararın tazmininin istendiği somut olayda, hazır bir mal alımı söz konusu olmayıp, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet ve 3/c maddesinde düzenlenen hazır bir mal alımı kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Urla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....