Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedelinin tahsiline ilişkin açılan alacak davasıdır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle taraflar arasındaki 13.05.2015 tarihli sözleşmenin yürürlükte olmasına ve bu sözleşmenin yürürlükten kaldırıldığı iddiasının davalı yanca yazılı delillerle kanıtlamamasına ve 13.05.2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanan bakiye bedelinin ödendiği hususunun davalı tarafça ispatlanamamasına göre ilk derece mahkemesince verilen hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmamış ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedelinin tahsili istemi ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davalı vekilince temyiz olunmuştur....

    İş bedelinin yanlarca götürü olarak kararlaştırılmış olması durumunda; yüklenicinin hakettiği ve isteyebileceği bedeli tutarı, mahkemece, uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulunca yerinde keşif yapılarak, yüklenicinin işten el çektiği tarihteki yapılan işin, varsa nefaset farkları da düşülerek tüm işe oranının saptanması, bu oranın götürü bedele uygulanması, çıkan bu miktardan sahibinin ödediği miktar da düşülerek varılacak sonucuna göre belirlenebilir. Oysa, mahkemece, hükme dayanak bilirkişi kurulu raporu, yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun değildir. Eser sahibi tarafından, talep edilen eksik ve kusurlu işler bedelinin yükleniciden tahsiline karar verilebilmesi için eser sözleşmesinin yürürlükte tutulması ve tüm bedelinin yükleniciye ödenmiş olması zorunludur. Bu sebeplerle mahkemece, yükleniciye fazladan ödendiği ileri sürülen 1.816,55 TL'nin tahsiline karar verilmesi de kabul şekli bakımından doğru olmamıştır....

      DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 28/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, taraflar arasında önceden gelen cari hesap ilişkisi olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin davalıya yaptığını, davalıyla en son 26.12.2013 tarihli 315.000 TL bedelli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmeye göre 25.000 TL + 125.000 TL = 150.000 TL'nin ödendiğini, ancak 165.000 TL + düzenlenerek davalıya teslim edilen 10.06.2014 tarihli .... nolu 315.000 TL + kdv (371.700 TL) bedelli faturanın KDV'sinin ödenmediğini, sözleşmeye göre bu tutarların malın tesliminde ödenmesi gerektiğini, sonrasında 18.10.2014 vadeli 25.000 TL çek alındığını,...

        Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları ve diğer belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının 6102 sayılı TTK 12 maddesi kapsamında kalan tacir olmadığı ve eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da mutlak ticari dava sayılmadığından açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK 114/1-c, 115/2) davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

          Davacı vekili, ön inceleme duruşmasından sonra 05.01.2016 havale tarihli beyan dilekçesi ile özetle: Cevap dilekçesi ekindeki protokolü kabul ettiklerini ancak protokolün makbuz hükmünde olup, davadan sonra yapılan ödemenin tahkikat ile belirlenecek alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, ayrıca davalının isteği üzerine sözleşme dışında 6 kalem yapıldığını ve işbu dava ile bunun bedelinin de talep edildiğini bildirmiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Dava dilekçesi ile, sözleşmeye konu işin tamamlanıp davalıya teslim edildiği ileri sürülüp fatura bedellerinden ödenmeyen kısmın tahsili talep edilmekte ve ayrıca davalının talebi üzerine yapıldığı iddia edilen ek işler ile sözleşme dışı 6 kalem işin bedelinin davacıya ödenmesi istenmektedir. İşin teslim tarihi ile dava tarihi nazara alındığında davalı vekilinin zamanaşımı def'inin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 HMK, 6098 Sayılı TBK 3. Değerlendirme Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Eser sözleşmeleri, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir....

              Şöyleki; Taraflar arasında 04.08.2005 tarihli teklif mektubuyla eser sözleşmesi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık Bodrum Güllük Beldesinde bulunan villanın tadilatıyla ilgili eserin bedelinin hesaplanmasında ve ödemelerde toplanmaktadır. Davalı sahibi eser sözleşmesi kurulduğunu kabul etmiş, ancak bedelinin başka bir sözleşme ile bağlantılı olduğunu, masrafların toplamının %10'nun tahsil edilmesi durumunda payına düşen bu miktar ile yapmayı üstlendiğini, başkaca bir ödeme yapılmayacağını savunmuşsa da, bu savunmasını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Davalı tarafından sözleşme 12.05.2006 tarihli ihtarnameyle feshedilmiştir. Fesih ihtarnamesinin davacı yükleniciye ne zaman tebliğ edildiği dosya kapsamından anlaşılmamakta ise de, davacı taraf 22.05.2006 tarihinde tespit yaptırarak ...Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/33 Değişik sayılı dosyası üzerinden bilirkişi raporu alınmış ve bu delile dayanılarak da dava açılmıştır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Avukat ... 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, eser sözleşmesinden kaynaklanan ödenen bedelinin iadesi, bedeli alacağına karşılık verilen çekler ve ödenmeyen bakiye bedeli miktarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu ve daha öncesinde (Kapatılan) Yüksek 15. Hukuk Dairesinin bozma ilamının bulunduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (6). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun'un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir....

                  Davacı yüklenici, davalı sahibi olup, taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmamakla birlikte taraflar arasında fason dikim konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla taraflar arasında kurulan eser sözleşmesi ilişkisi uyuşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık; davacı yüklenicinin bakiye bedeline hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı yüklenici dava konusu ettiği bakiye bedelini hak ettiğini ileri sürerken davalı en son partide dikilen ürünlerde dikiş hatası olduğunu, bu durumu davacıya bildirdiğini savunmuş, ayrıca delil dilekçesinde belirttiği tanıkları da ayıp ihbarı konusunda dinleteceğini belirtmiştir. Ayıp, yasa ya da sözleşme hükümleri gereğince, bir eser veya malda bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu