"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeli ile fazla ödemenin istirdadı nedenine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı dava konusu icra takibini İzmir’de başlatmıştır. Davalı borçlu ise yasal süresi içerisinde bildirdiği itirazları arasında icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek takibin kendi yasal yerleşim yeri ve işin ifa edildiği Aydın’da başlatılması gerektiğini ileri sürmüştür....
Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir (HMK 10/1). Davalının yerleşim yeri Tokat'tır. Sözleşmenin ifa edileceği yer konusunda ise taraf beyanları uyuşmamaktadır. Sözleşmeye konu malların teslim yerini esas alan beyanlara göre davalı taraf ifa yerinin Tokat olduğunu davacı taraf ise Niksar olduğunu iddia etmektedir. Eser sözleşmesi karşılıklı edimleri içeren sözleşme olup karşılıklı edimlerin farklı yerlerde ifa edileceğinin kararlaştırılması halinde birden fazla ifa yeri söz konusu olacağından birden fazla ifa yeri mahkemesi de davaya bakmaya yetkili olacaktır. Bu durumda öncelikle ifa yerinin neresi olduğu değerlendirilmelidir. Eser sözleşmesine ilişkin ifa yerinin neresi olduğuna dair özel düzenleme bulunmadığından genel kurallara göre ifa yeri belirlenmelidir. TBMK'nın 89. maddesine göre borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;hükme dayanak Adli Tıp raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını,kendi içinde çelişki bulunduğunu,raporda "Kişiye uygulanan burun operasyonuna ait ameliyat notunun tutulmamasının tıbben eksiklik olarak değerlendirildiği..." ifadesinin dahi davalıların kusurlu olduklarının açık göstergesi olduğunu,itirazları doğrultusunda Adli Tıp Genel Kurulundan yeniden rapor alınmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir Dava; estetik amaçlı operasyon nedeniyle meydana geldiği iddia olunan zararın tazmini için açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasına göre, Tarafların açıklamaları ile dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki akdi ilişkinin, TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklandığı açıktır. Davacı taraf iş-eser sahibi; davalı taraf ise yüklenicidir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, hatalı olarak yapıldığı ileri sürülen estetik operasyon nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların giderimi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın hukuki nitelendirmesi yapılmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi hükmünce hakim Türk kanunlarını resen uygulanacağından maddi vakıaları ileri sürüp kanıtlamak taraflar hukuki vasıflandırma mahkemeye aittir. Davada herhangi bir tıbbi rahatsızlıktan bahsedilmeksizin estetik amaçlı kepçe kulak ameliyatı yaptırıldığı, davalı yüklenicilerin sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğradığı ileri sürülmektedir....
Sayılı dosyası ile görülmekte olan tazminat talepli davanın bekletici mesele yapılması talebi ile ilgili olarak hiçbir şekilde inceleme yapılmadığı,uyuşmazlık noktalarının tesbiti yönünden hataya düşüldüğü, karşılıklı edim borcunu içeren sözleşmelerde gereği gibi ifa edilmeyen bir edim karşısında müvekkilin söz konusu hizmet bedelini miktarını ödemeyerek karşı edimini ifa etmemesinin TBK hükümlerine uygun bulunduğu, davacının yerine getirmekle yükümlü olduğu edimi ayıplı olarak ifa ettiğinden; müvekkillerin TBK'nin ödemezlik def'i uyarınca karşı edimin ifa etmekten kaçınma hakkı bulunduğu, davacı şirket tarafından ayıplı ifa gerçekleştirilmesi nedeniyle seçimlik hakkını kullandığı, bu nedenle ve ödemezlik def'i uyarınca işbu dava konusu ödemeyi yapmama hakkının ortaya çıktığı, dolayısıyla müvekkilinin borçlu değil, aksine davacı şirketin ağır kusur ve ihmali nedeniyle doğmuş olan tüm zararlardan sorumlu olduğu, davacı şirket tarafından ileri sürülen talebin TMK 2. maddesine göre...
Sayılı dosyası ile görülmekte olan tazminat talepli davanın bekletici mesele yapılması talebi ile ilgili olarak hiçbir şekilde inceleme yapılmadığı,uyuşmazlık noktalarının tesbiti yönünden hataya düşüldüğü, karşılıklı edim borcunu içeren sözleşmelerde gereği gibi ifa edilmeyen bir edim karşısında müvekkilin söz konusu hizmet bedelini miktarını ödemeyerek karşı edimini ifa etmemesinin TBK hükümlerine uygun bulunduğu, davacının yerine getirmekle yükümlü olduğu edimi ayıplı olarak ifa ettiğinden; müvekkillerin TBK'nin ödemezlik def'i uyarınca karşı edimin ifa etmekten kaçınma hakkı bulunduğu, davacı şirket tarafından ayıplı ifa gerçekleştirilmesi nedeniyle seçimlik hakkını kullandığı, bu nedenle ve ödemezlik def'i uyarınca işbu dava konusu ödemeyi yapmama hakkının ortaya çıktığı, dolayısıyla müvekkilinin borçlu değil, aksine davacı şirketin ağır kusur ve ihmali nedeniyle doğmuş olan tüm zararlardan sorumlu olduğu, davacı şirket tarafından ileri sürülen talebin TMK 2. maddesine göre...
Maddesinde ayıplı hizmetin tarifi yapılmış, 15. Maddesinde de ayıplı hizmet karşısında tüketicinin seçimlik haklarının neler olduğu teker teker sayılmıştır. Davada ayıplı hizmet verildiği sabit olmakla beraber çözümlenmesi gereken husus ayıplı hizmetin davalıya ihbarının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkeme davada ayıplı değil eksik ifa bulunduğundan dolayı ayıp ihbarı yapılmasının gerekmediğini gerekçesinde belirtmiştir. İfa, borçlanılmış olan edimin yerine getirilmesi suretiyle borcun sona erdirilmesidir. Şayet ifa gereği gibi yerine getirilmezse eksik ifa kavramı gündeme gelir. Geçmişte özellikle Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin içtihatlarında ayıp kavramı ile eksik ifa kavramı birbirinden ayrı tutulmuş ve her iki duruma da farklı hukuki düzenlemeler uygulanmıştır....
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin iadesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenici ile yapılan eser sözleşmesine konu imalatın beklenen amaca uygun olarak yapılmamış olması nedeniyle iş bedelinin iadesi ve eksik ve ayıplı ifa nedeniyle ödediği kira bedelinin tazmini isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece işin sözleşemeye uygun olarak yapılmaması nedeniyle dava konusu asansörün davalıya iadesi ile 07.01.2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, vinç kiralama bedelinin müspet zarar kapsamında olduğundan reddine karar karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf edilmiştir. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içerir bir iş görme akdidir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise, teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir....
Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı yapıldığının kabulü gerekir. Eser sözleşmesinde, yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinden sonuç gerçekleşirse, yüklenici borcunu ifa etmiş sayılır ve ücrete hak kazanır. Somut olayda, yapılan hizmetin ayıplı olduğu alınan ATK raporu ile tesbit edilmiş olmakla,dava konusu işlem nedeniyle davacının hostes olması sebebiyle işgücü kaybının olup olmadığına dair ATK dan ek rapor alınmamıştır....
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı ile davalı temsilcisi dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, geç teslim ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan ifaya ekli ceza alacağı ve ayıpların giderilmesi bedelinin tahsili istemine ilişkindir....