Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. ile İzfaş A.Ş. arasında imzalanan 11.11.2003 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklandığı, asıl dava konusunun ödenmeyen iş bedeli, teminat mektuplarının iadesi ve malzeme bedeline ilişkin olduğu, iş sahibi tarafından açılan birleşen davada da aynı sözleşme gereğince fazla yapılan ödemenin yüklenici ve iş sahibi kurum elemanlarından tahsilinin istendiği, bu haliyle davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği anlaşılmaktadır. Birleşen davada idare elemanları bulunmakla birlikte iş sahibi ve yüklenicinin aynı oldukları, davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle birlikte görülmelerinde zorunluluk bulunduğundan mahkemece verilen ayırma kararı isabetli olmamıştır” denilmek suretiyle davalar arasındaki bağlantı olduğu ve 6100 sayılı HMK’nın 166/1. maddesi gereği birlikte görülmeleri gerektiği ifade edilmiştir. Bu durumda mahkemece verilen görevsizlik kararı her iki davanın birlikte görülmesini imkânsız hale getireceği için de hatalıdır....

    Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.06.2014 gün ve 2011/2-2014/177 sayılı hükmü bozan Dairemizin 07.10.2015 gün ve 2014/7279-2015/4860 sayılı ilâmı aleyhinde taraf vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, ihaleye dayalı eser sözleşmesinden kaynaklanan teminat mektuplarının iadesi ve menfi tespit talepli, birleşen dava ise aynı uyuşmazlık nedeniyle alacak davası olup, mahkemece asıl davanın ve asıl davadaki ıslahla artırılan kısmın tam kabulüne; birleşen davada ise davalı-birleşen dosya davacısı iş sahibinin davasının reddine dair verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 07.10.2015 günlü, 2014/7279 Esas, 2015/4860 Karar sayılı bozma ilâmına karşı taraf vekilleri, yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

      T.A.Ş. arasında düzenlenen genel kredi sözleşmelerine, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak katıldığını, sözleşme kapsamında bankaca bir kısım gümrük idarelerine toplam 4.593,76 TL bedelli (14.06.2013 tarihi itibariyle güncel değeri 67.541,33-TL) 5 adet teminat mektubu verildiğini, takipten sonra 24.06.2013 tarihinde 1 adet 2,21 TL bedelli Halkalı Gümrük Saymanlık Müdürlüğü muhataplı teminat mektubunun iade edildiğini, kalan dört adet teminat mektubundan kaynaklanan rizikonun devam ettiğini, bu mektuplardan kaynaklanan gayrinakit depo talebi ile tüm mektuplardan kaynaklanan nakit alacağın devam ettiğini, çıkışı yapılan mektuplardan kaynaklanan komisyon alacaklarının da ödenmediğini, doğmuş komisyon borçları, bunların temerrüt faizi ve fer’i alacaklarıyla birlikte tahsili talebiyle başlatılan takipte 14.06.2013 tarihi itibariyle 22.826,88TL nakdi riskin ve 14.06.2013 tarihi itibariyle güncel değeri 67.541,33TL olan gümrük teminat mektuplarının faizli bakiyesinin deposunun...

        nin iletişime geçerek, davaya konu teminat mektuplarının davalıya iade edildiğini şifaen bildirdiğini, fakat çekilen ihtarnameye rağmen davaya konu teminat mektuplarının müvekkiline iade edilmediğini, teminat mektuplarına konu olan kiracılık ilişkisinin sonlandığı, teminat mektuplarının bozdurulmasını gerektirecek bir kira borcu olmadığını, konusuz kalması sebebiyle hükümsüz hale gelen davaya konu teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne karar verilerek tarafımıza iade edilmesi ve karar verilmezden önce işbu teminat mektuplarının kötü niyetli kullanımına engel olmak adına üzerlerine tedbir konulması talep ve dava etmiştir....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedeli, ilave iş bedeli, teminat mektuplarının iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

          HÜKÜM : Avans ve teminat mektuplarının iadesi istemine yönelik davada Teminat mektupları iade edilmekle konusuz kalan bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, A.A.Ü.T 6....

            A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalara konu teminat mektuplarının sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesinin teminatı olduğunu, kesin ve süresiz nitelik taşıdığını, davalı bankanın teminat mektuplarında diğer davalıların iznini aramayacağını ve uyuşmazlığın akıbetini ve hukuki neticelerini dikkate almayacağını da garanti ettiğini, teminat mektuplarının davacının zararını oluşturan nakit akışından kaynaklanan faizlerin de teminatı olduğunu, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl ve birleşen davalar eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir....

              Dava dilekçesinde yazılı teminat mektupları incelendiğinde, 30/12/2019 tarihli ilk teminat mektubunun süresinin 31/12/2020 tarihine kadar geçerli olduğu, kesin teminat tutarının 530.000,00 TL olduğu, teminat mektubunda yüklenici olan davacının dava konusu eser sözleşmesi kapsamında taahhüdünün ilgili kanun, sözleşme ve şartname hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirilmediğini bildiren ilk yazılı talep üzerine nakden iş sahibi olan davalıya ödenmesinin teminat altına alındığı, daha sonra da bu teminat mektubunun süresinin 30/12/2022 tarihine kadar uzatıldığı görülmüştür. Diğer dava konusu olan 30/12/2019 tarihli 350.000 TL tutarlı teminat mektubu incelendiğinde, yine yüklenicinin davalı iş sahibi ile imzalamış olduğu müteahhitlik sözleşmesi kapsamında söz konusu inşaatta çalışan işçiler tarafından açılan ... 29. İş Mahkemesinin ... Esas , ... 9. İş Mahkemesinin ... Esas, ... 30. İş Mahkemesinin ......

                Davalı vekili, davacı yanın müvekkili şirket lehine dava konusu teminat mektuplarını düzenlediğini ve müvekkili şirkete teslim etmiş olduğunu ispat etmesini gerektiğini, teminat mektuplarının teslim edilmiş olsa dahi muaccel hale gelmediğini, bedellerinin davacı bankadan talep edilmediğini, kefillerin talep edilen depo bedelinden sorumlu olmadığını, davacı yanca talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  açısından riskin doğmadığının, davalının kusurlu davranışlarıyla teminat mektuplarının fonksiyonunu yitirdiğinin, tazmin talebinin hukuka aykırılığınının ve teminat mektuplarının hükümsüz kaldıklarının tespiti ve davacıya iadesine ilişkin olarak İstanbul 5....

                    UYAP Entegrasyonu