WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davada kesin hesabın çıkartılması ve teminat mektuplarının iadesi talep edilmektedir. Sözleşmenin ifa edileceği yer .. olduğuna göre, eser sözleşmelerinin niteliği gereği ... Mahkemesi'nin yetkili olduğu kabul edilmelidir. Para borçlarının alacaklının ikametgahında ifa edileceğine dair BK'nın 73. maddesindeki kural salt para alacakları ile ilgili olup eser bedeline ilişkin alacak istemleri yönünden uygulanamayacağı dairemizce istikrarla uygulanan kararlar ile kabul edilmektedir. Öte yandan birleşen ikinci davada davalı tarafın yetki itirazı da bulunmamaktadır. Kesin yetki söz konusu olmadığından davanın .. görülmesi gerekir. Ayrıca yetki sözleşmesi genel yetkili yada sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin yetkisini ortadan kaldırmaz. Bu durumda ... Mahkemesi görevli ve yetkili olup, davanın esasına girmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

    İcra dosyasındaki belgede teminat mektuplarının paraya çevrilmesi açıkça öngörüldüğünden, aynı tarihli iç üstlenme belgesinde bu hususa değinilmediğine göre davalının üstlenmesinin bilahare ödenmesi kararlaştırılan bakiye borca ilişkin olduğu değerlendirilmiştir. Bu itibarla davacının 17.09.2015 tarihli belgeye istinaden teminat mektuplarının paraya çevrilmiş olması nedeniyle talepte bulunması mümkün değildir. Belirtilen ilamda maddi tazminattan davalılar müteselsilen sorumlu tutulmuş olup, icra masraflarıyla birlikte davacının sorumlu olduğu tutar 285.813,26 TL olduğundan teminat mektuplarının paraya çevrilmesi sonucu payını aşar bir ödemesi de bulunmamaktadır. Açıklanan neden ve gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir." gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Kişi durumunda olan arsa sahibinin geçici kabulünün sağlanması veya teminat mektubunun yedinde tutulması veya nakde çevrilmesi gerekliliğin tespitinin davalı açısından bir borç olduğu, bu nedenle borçlu temerrütünden bahsedilmesi gerektiği anlaşılmış ve tüm bu nedenlerle teminat mektuplarının iadesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Teminat mektuplarının süresinin uzatılmasının davacının iradi işlemi ile olduğu ileri sürülmüş ise de; taraflar arasındaki yazışmalar ve/veya ticari hayatın işleyişi gereği süreli teminat mektuplarının gerçek iradeye aykırı olarak uzatılmasının nedeni, lehdarın, teminat mektuplarının süresinin uzatılmaması halinde paraya çevrileceği baskısı olup, açılan bu davaya rağmen dava tarihinden sonra bile teminat mektuplarının süresinin uzatılması bu durumu açıkça teyit eder niteliktedir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan kesin hesap sonucu ortaya çıkan borçtan kaynaklanan alacak, karşı dava ise kesin hesaptan kaynaklanan alacak davasıdır. Davacı-karşı davalı iş sahibi, davalı-karşı davacı ise yüklenicidir. Davacı-karşı davalı iş sahibi vekili; DSİ XXI....

          ne kefaleten 01.02.2008 tarihli 165.000,00 TL miktarlı dava konusu teminat mektubunu verdiğini, 16.05.2008 tarihli kira kontratı yapılınca bu teminat mektuplarının kira sözleşmesine sayıldığını ve bu durumun kira kontratının 10 uncu maddesinde açıkça zikredildiğini, kira sözleşmesinin yenilenmesi üzerine artan kira bedeli sebebiyle 27.02.2009 taihli 10.000,00 TL bedelli ek bir teminat daha verildiğini, yine kira sözleşmesinin 10 uncu maddesinde teminat mektuplarının süresi dolmadan yeni ve uygun teminat mektupları ile değiştirileceği aksi takdirde teminat mektubunun nakde çevrileceği hükmünün mevcut olduğunu, dava dışı kiracının sözleşme ile yüklendiği taahhütlerini yerine getirmediğini, müvekkili vakıf ile kiracı arasında karşılıklı muhtelif davalar açıldığını, müvekkili vakıfın kira ilişkisinden kaynaklanan alacakları ve teminat mektubunun yenilenmemesi nedeniyle her iki mektubun da paraya çevrilmesi için davalı bankaya başvurduğunu, ancak bankanın garanti edilen riskin gerçekleşmediği...

            A.Ş. için DMO Genel Müdürlüğü’ne verilen teminat mektuplarının bedelinin depo edilmesinin istendiğini, teminat mektuplarının icra takip tarihi itibariyle davacı banka tarafından tazmin edilmemiş olan teminat mektupları olduğunu, teminat mektuplarının komisyon ve masraflarının davacı bankaya daha önceden ödendiğini, bankanın uğradığı bir zararın söz konusu olmadığını, kurum tarafından herhangi bir tazmin talebinde bulunulmadığını, müvekkili şirketlerin davacı kuruma ödemesi gereken bir borcu olmadığını, mektuptan kaynaklanan herhangi bir riskinde olmadığını, icra takibinin haksız ve kötüniyetli bir takip olduğunu, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Davalılar vekili, takibe konu alacağın teminat mektuplarının sorumluluk bedellerinden ibaret olduğunu, bir kısım kamu ihaleleri için alınan teminat mektuplarının ilgili yere verilmesi sebebiyle ve teminat mektuplarının da sürelerinin de dolmadığı nazara alındığında alacağın muaccel olmadığını, riskin gerçekleşmediğini, süresi dolduğunda teminat mektuplarının bankaya iade edileceğini, davacı banka tarafından tek taraflı hazırlanan tip sözleşmenin genel işlem şartlarına aykırı olduğunu, eş rızasının bulunmaması sebebiyle kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığını, temerrüt oluşmadan faiz istenemeyeceğini, talep edilen faiz oranın yüksek olduğunu, alacağın likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

                Şti. ile İzfaş A.Ş. arasında imzalanan 11.11.2003 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklandığı, asıl dava konusunun ödenmeyen iş bedeli, teminat mektuplarının iadesi ve malzeme bedeline ilişkin olduğu, iş sahibi tarafından açılan birleşen davada da aynı sözleşme gereğince fazla yapılan ödemenin yüklenici ve iş sahibi kurum elemanlarından tahsilinin istendiği, bu haliyle davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği anlaşılmaktadır. Birleşen davada idare elemanları bulunmakla birlikte iş sahibi ve yüklenicinin aynı oldukları, davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle birlikte görülmelerinde zorunluluk bulunduğundan mahkemece verilen ayırma kararı isabetli olmamıştır” denilmek suretiyle davalar arasındaki bağlantı olduğu ve 6100 sayılı HMK’nın 166/1. maddesi gereği birlikte görülmeleri gerektiği ifade edilmiştir. Bu durumda mahkemece verilen görevsizlik kararı her iki davanın birlikte görülmesini imkânsız hale getireceği için de hatalıdır....

                  Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.06.2014 gün ve 2011/2-2014/177 sayılı hükmü bozan Dairemizin 07.10.2015 gün ve 2014/7279-2015/4860 sayılı ilâmı aleyhinde taraf vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, ihaleye dayalı eser sözleşmesinden kaynaklanan teminat mektuplarının iadesi ve menfi tespit talepli, birleşen dava ise aynı uyuşmazlık nedeniyle alacak davası olup, mahkemece asıl davanın ve asıl davadaki ıslahla artırılan kısmın tam kabulüne; birleşen davada ise davalı-birleşen dosya davacısı iş sahibinin davasının reddine dair verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 07.10.2015 günlü, 2014/7279 Esas, 2015/4860 Karar sayılı bozma ilâmına karşı taraf vekilleri, yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

                    T.A.Ş. arasında düzenlenen genel kredi sözleşmelerine, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak katıldığını, sözleşme kapsamında bankaca bir kısım gümrük idarelerine toplam 4.593,76 TL bedelli (14.06.2013 tarihi itibariyle güncel değeri 67.541,33-TL) 5 adet teminat mektubu verildiğini, takipten sonra 24.06.2013 tarihinde 1 adet 2,21 TL bedelli Halkalı Gümrük Saymanlık Müdürlüğü muhataplı teminat mektubunun iade edildiğini, kalan dört adet teminat mektubundan kaynaklanan rizikonun devam ettiğini, bu mektuplardan kaynaklanan gayrinakit depo talebi ile tüm mektuplardan kaynaklanan nakit alacağın devam ettiğini, çıkışı yapılan mektuplardan kaynaklanan komisyon alacaklarının da ödenmediğini, doğmuş komisyon borçları, bunların temerrüt faizi ve fer’i alacaklarıyla birlikte tahsili talebiyle başlatılan takipte 14.06.2013 tarihi itibariyle 22.826,88TL nakdi riskin ve 14.06.2013 tarihi itibariyle güncel değeri 67.541,33TL olan gümrük teminat mektuplarının faizli bakiyesinin deposunun...

                      UYAP Entegrasyonu