Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; manevi haklar, manevi haklar eser sahibinin eser üzerinde bulunan ekonomik olmayan, eser sahibi ile eser arasındaki duygusal ilişkinin sonucu olarak ortaya çıkan hak ve yetkileridir. Umuma arz, eserin halka yayınlanıp yayınlanmayacağına, yayınlanma tarihine ve yayınlanma şekline yalnızca eser sahibi karar verebilir. Adın belirtilmesi, eser sahibi eserinin yayınlanması durumunda kendisinin eser sahibi olarak tanıtılmasını talep etme yetkisine sahiptir. Eserde değişiklik yapılmasını men etme, eser sahibinin izni olmadıkça eser üzerinde herhangi bir değişiklik yapılması mümkün değildir. Eser sahibinin zilyet ve malike karşı hakları, eserin tek ve özgün olması halinde, eser sahibi daha önceden vermiş olduğu eserini; kendisine ait tüm dönemleri kapsayan bir sergide veya çalışmada kullanmak amacıyla iade edilmek üzere geri isteme hakkına sahiptir. Bu hak daha çok resim, heykel gibi eserler için öngörülmüştür....

    İşyerindeki üretimle ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi halinde, alt işverenden söz etme olanağı kalmayacak, ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.05.1995 gün ve 1995/9-273-548 sayılı kararı da aynı yöndedir.) Öte yandan Eser sözleşmesi ile hizmet sözleşmesi gibi iş görme borcu doğuran sözleşmelerdendir. İş görme sözleşmelerinin hemen tümünde müşterek olan nokta, taraflardan birinin (iş görenin) diğer tarafa (iş sahibine) karşı daima bir iş görme borcu altına girmesi ve onun bu borcunu iş görme olarak nitelendirdiğimiz bir faaliyette bulunmak suretiyle yerine getirmesidir. 4857 sayılı kanunun 8/1 maddesinde "İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir." hükmü düzenlenmiştir. Maddede öngörülen tanıma göre iş sözleşmesi iş görme, ücret ve bağımlılık unsurlarından oluşmaktadır....

      hakların devir sözleşmesine konu olabileceği, dava konusunu oluşturan manevi yetkinin FSEK'nın 16. maddesinde sayılan eserde değişiklik yapılmasını men etme yetkisi olduğu, bu bakımdan esasen davacı tarafın devir sözleşmesi ile manevi yetkileri elde etmiş sayılmayacağı için manevi tazminat talep edemeyeceği, mimari eserin umuma açık bir yerde inşa edilmiş olacağından tamamlanması ile birlikte eserin umuma arz selahiyetinin de kullanılmış ve tüketilmiş olduğu, eser sahibi malik ve zilyede karşı çoğaltma ve işleme haklarını kullanmak için eserden faydalanmayı isteme hakkının, mimari eserin mahiyeti ile bağdaşmayacağı, bu yüzden mimarın eser sahibi sıfatı ile sahip olduğu manevi hakların sadece eserde adının belirtilmesini isteme ve değişiklik yapılmasını men etme haklarından ibaret olduğu, mimara ait manevi yetkileri davacının elde etmiş sayılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

        Ankara'da sahne almasa da bu içerikleri ve davalının ismini kullanarak kazanç elde ettiğinin görüleceğini, davalının davacılar sayesinde hiçbir kazanç elde etmediğini, bu nedenle davacıların maddi tazminat isteminin hukuki hiçbir dayanağı bulunmadığını, davacıların kişilik haklarının ihlal edilmediğini, manevi tazminat talebinin haksız olduğunu, davacıların talep ettiği manevi tazminat miktarının iddia edilen manevi değerlerdeki eksilmeyi karşılamaktan ziyade taraflarda zenginleşmeye yol açacak miktarda olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir....

          Davacıya ait olduğu anlaşılan 4 adet fotoğrafa yönelik mahkemece verilen karar isabetli ise de; geriye kalan 92 adet fotoğraf yönünden FSEK 84. madde uyarınca haksız rekabet sebebiyle tazminata karar verebilmek için davacının ya kendisinin doğrudan tespitini yaptığı fotoğraf olması ya da başka yerlerde bulunamayacak ancak büyük emek ve mesai sonucu bulunabilecek olan ve bir ortamda tespiti yapılan fotoğrafların izinsiz olarak çoğaltılmış olması gerekir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, estetik amaçlı diş protez yapımı işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde protez yapımına dair sözleşme...

              uğrayamayacağını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

                FSEK.m.86'da ise resim ve portreler özel bir hükümle korunmuştur. Kişinin fotoğrafı üzerindeki hak Medeni Kanun ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince kişilik hakkı kapsamında herkese karşı ileri sürülebilen mutlak haklardandır. 5486 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 86. maddesi, eser niteliğinde olmasalar dahi, resim ve portrelerin, tasvir edilen kişilerin muvafakati alınmaksızın teşhir veya başka şekillerde umuma arz edilemeyeceğini öngörmektedir . Eser niteliğini haiz olmayan fotoğrafların ve görsellerin korunması, FSEK md. 86, MK md. 24 ve md. 25 hükümleri aracılığıyla sağlanır. Kişiliği oluşturan unsurların salt manevi olmadığı, kişiliği oluşturan kimi unsurların manevi değerinin yanısıra ekonomik değeri de olduğu gerek yerli gerekse yabancı öğretide kabul edilen bir husustur. Kişiliği oluşturan kimi unsurlardan, kişinin ismi ve resmi üzerindeki hakkı ekonomik değeri de olan haklar arasındadır....

                  DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesi nedeniyle ayıplı video çekiminden kaynaklanan manevi tazminat davasıdır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Eser sözleşmesinde yüklenici eseri tamamlayıp teslim ettiğini, iş sahibi ise bedeli ödediğini ispat ile yükümlüdür. Teslim olgusu hukuki fiil ve maddi vakıa olup tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabilir. Yazılı delille ispat zorunluluğu yoktur. (Yargıtay 15....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 2.000 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile 2.000 TL manevi 1.00 TL maddi tazminatın, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 25.10.2006 vadeli 2.000 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti maddi ve manevi tazminat talebinin reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, eser sözleşmesi nedeniyle 2.000 TL borçlu olmadığının tespiti ile 100 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu