WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır....

    Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda müdahiller ..., ..., ... mirasçılarının davasının kabulüne, bunun dışındaki tüm müdahiller ile davacıların davalarının reddine ve çekişmeli 918 ada 1 nolu parselin tespit gibi ... adına, 918 ada 2 nolu parselin tespit gibi ... mirasçıları adına, 918 ada 3 nolu parselin tespit gibi ... mirasçıları adına, 914 ada 1 nolu parselin tespit gibi ... oğlu ... mirasçıları adına, 914 ada 2 nolu parselin tespit gibi Hazine adına, 914 ada 3 nolu parselin tespit gibi ... adına, 914 ada 4 nolu parselin tespit gibi ... adına, 914 ada 5 nolu parselin tespit gibi ... mirasçıları adına, 914 ada 6 nolu parselin tespit gibi ... mirasçıları adına, 914 ada 7 nolu parselin tespit gibi ... mirasçıları adına, 914 ada 8 nolu parselin tespit gibi ... oğlu ......

      Kısıkyol ve müşterekleri adına tespit edilmiş, dava dışı ... ...’in Kadastro Komisyonuna yaptığı itiraz, Kadastro Komisyonunca reddedilerek taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, daha sonra ... ... ve ... ...’a intikal ederek adlarına tescil edilmiştir. 659 (yeni 232 ada ...) parsel sayılı ....750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği uyarınca ... ve müşterekleri adına tespit edilmiş, dava dışı ... ... ve müştereklerinin Kadastro Komisyonuna yaptığı itiraz, Kadastro Komisyonunca reddedilerek taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, daha sonra satış yoluyla ... oğlu ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. 660 (yeni 232 ada ...) parsel sayılı ....625,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği uyarınca ... Kısıkyol adına tespit edilmiş, dava dışı ......

        Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için davalıların bayii ..... oğlu .......... adına belgesiz zilyetlik yolu ile tespit edilen taşınmazlar ile davalı ... ve ... adına dava konusu edilen parseller dışında aynı şekilde belgesiz zilyetlik yolu ile tespit edildiği bildirilen parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve tapu kayıtları getirtilmeli; davalı ... adına tespit edilen ve Hazine tarafından davaya konu edilen diğer kesinleşmeyen parseller hakkındaki Kadastro Mahkemesinin 2006/465 Esas sayılı dava dosyası ile bu dava birleştirilmeli; davalıların bayii ..... adına, salt zilyetlik yolu ile tespit edildiği bildirilen parseller ile davalılar adına dava konusu parseller dışında belgesizden tespit edilen parsellerin denetim sonucu herhangi bir kayıt uygulanmadan kesinleştiğinin anlaşılması halinde davalı ve kardeşi ..... adına belgesiz zilyetliğe dayalı olarak tescile karar verilip hükmen kesinleşen 118 ada 14 sayılı ve 29.813,94 metrekare yüzölçümündeki...

          Belirtilen çekişmeli taşınmazların tespit malikleri... ve ....olup ve dava dilekçesinde de davalı olarak gösterilmelerine rağmen karar başlığında davalı olarak tespit maliki olmayan ... gösterilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesinin b) bendinde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile TC Kimlik Numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerininin kararda yer alması gerektiği belirtilmiştir. Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazların tespit malikleri olan ....ve .....'ın karar başlığında gösterilmeyerek adlarına tespit gören taşınmazlar hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Tespit hükümleri ise, bir edayı, ifayı içermediklerinden, icrai nitelikte olmayıp sadece bir hukuki ilişkinin varlığı ya da yokluğunu tespit ettiğinden, ilamlı icra konusu olamazlar. Tespit hükmünü içeren ilamların tespite ilişkin bölümü, ancak ilamsız icraya konu edilebilir. Tespit ilamının eda hükmü içeren yargılama giderlerine ilişkin bölümü ise ilamlı icraya konu edilmesi gerekir. Mahkemece yukarıda izah edilen hususlar dikkate alınarak işin esası incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....

              Köyü çalışma alanında bulunan 143 ada 2 parsel sayılı 4.311,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 143 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının iptali ile miras payları oranında muris ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin kadastro tespit tutanağının malik sütununda yazılı tespit malikine veya tespit maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilmesi zorunludur. Dava konusu 143 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit malikleri ..., ... ve ...'dır....

                nin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin tespit edilerek gerekçeli kararın bu adrese tebliğ edilmesi yönünde geri çevirme yapıldığı halde dosyanın arşivde kaldığının tespit edildiğine dair tutanak tutulmak suretiyle, ilgili şirketin adresi ticaret sicilinden araştırılmadan şirketin daha önce tebliğ memurunca tespit edilen Diyarbakır adresine T.K madde 35 göre tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Somut dosyada mahkemece, ... Temizlik San. Tic. Ltd. Şirketinin ticaret sicilinde kayıtlı adresi ilgili ticaret sicil müdürlüklerinden araştırılarak tespit edilmeli, tespit edilen adrese T.K hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ yapılmalıdır. Şirketin kaydının terkin edildiğinin tespit edilmesi halinde ise öncelikle şirketin ihya edilmesi sağlanmalı ve gerekçeli karar daha sonra tebliğ edilmelidir....

                  Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 101 ada 26 parsel sayılı 7344,35 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına tespit edilmiştir. Davacı hazine tapu kaydına dayanarak taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu öne sürerek ...'u hasım göstererek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak kadastro davaları lehine tespit yada kadastro komisyonunca adına tescile karar verilen gerçek ya da tüzel kişiler arasında görülür. Bir başka deyişle kadastro davaları hakları çatışanlar arasında görülür. Davacı taraf tespit maliki olmayan davalı ...'u hasım göstererek dava açmıştır. Hal böyle olunca, davanın açıldığı günde gerçek hasma yöneltilen bir dava bulunmamaktadır....

                    Söz konusu EPDK kararında kaçak ve usulsüz kullanıma ilişkin ihtilafsız dönem şu şekilde tarif edilmiştir: “Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.” Somut olayda ise, kaçak tespit tutanağı 30.9.2004 tarihinde tutulmuş olup, ihtilafsız dönem kaçak tespit tutanağının düzenlendiği tarihten önceki değil, kaçak tespit tutanağının düzenlendiği tarih (30.9.2004) ile bu tarihten sonra sayacın değiştirildiği tarih (2.12.2004) arasındaki dönem olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen “ihtilafsız dönem”, EPDK’nın anılan kararında düzenlenen “ihtilafsız dönem” tanımına uymamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu