Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sırasında mahkeme huzuruna getirilemeyen sanık hakkında savunmasının alınmasının temini için yakalama emri çıkarıldığı, bu emrin infaz için sanığın 20.02.2014 günü mahkeme huzuruna çıkarıldığı ve savunmasının alındığı, sanığa duruşmadan bağışık tutulma talebi olup olmadığının sorulmadığı, sanığın da bu yönde bir beyanının olmadığı somut olayda; hükümlü iken kaçan sanığın bu nedenle yakalandığında ceza infaz kurumuna alındığının yerel mahkemece bilinmesi gerektiği, nitekim sanığa gerekçeli kararın ceza infaz kurumunda tebliğ edildiği, yargılamayı yapan yerel mahkemenin yargı çevresi içindeki ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın, duruşmada hazır edilmesi için ayrıca bir talepte bulunması gerekmediği, yasal düzenleme gereği aksi yönde bir talebi olursa onu mahkemeye bildirmesi gerektiği hâlde, duruşmadan bağışık tutulma talebi olmayan sanığın yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulmasının sanığın Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi...

    Yargıtay CGK'nun 25.11.2014 tarih, 2013/610 Esas, 2014/512 ve 25.11.2014 tarih, 2013/841 Esas, 2014/513 sayılı Kararlarında önleme ve adli aramanın niteliği ve şartları öğretiden görüşlere de yer verilerek ayrıntılı olarak açıklandıktan sonra şu sonuçlara varılmıştır: Arama kararı veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi, açıkça gösterilmelidir (CMK m.119/2). Aramanın hukuka aykırı olmasının ceza muhakemesi açısından sonucu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınamamasıdır (m. 217)....

      (CMK m.119/2) Arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi, açıkça gösterilmelidir.” CGK'nun 25.11.2014 gün, 2014/166-514 sayılı Kararına göre ise hukuka aykırı arama işleminden sonra ele geçen ve ispat aracı olarak yararlı görülen değerlere ilişkin elkoyma işleminin sulh ceza hakimi tarafından onaylanması da arama işlemini geriye dönük olarak hukuka uygun hale getirmeyecektir.” Anayasa Mahkemesi, 19.11.2014 tarih ve 2013/6183 Başvuru Numaralı Kararında (07.03.2015 tarih ve 29288 sayılı R. Gz.), kanuna aykırı biçimde yapılan arama sonucunda elde edilen hukuka aykırı delillerin hükme esas alınmasının adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir....

        Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hâllerde, yerine getirilmesinden emr veren sorumlu olur.” Keza 2559 sayılı Kanunun 2/2. maddesi de kanunsuz emri düzenlemiştir. Buna göre; hiçbir idari veya adli göreve ilişkin olmaksızın, kaymakamla tartışan başhekimin alınıp götürülmesiyle ilgili emir kanunsuz olduğu gibi, bu emin icrası kapsamında “mağdurun alınıp karakola götürülerek burada 35-40 dakika boyunca hiçbir işlem yapılmaksızın tutulması” sonucunu doğuracak şekilde emniyet müdürü olan sanık tarafından polis memurlarına yönelik yeniden verilen emir de kanunsuzdur. Bundan dolayı, konusu suç teşkil eden emrin verilmesi sanığı cezai sorumluluktan kurtarmayacak bir eylemdir. Sanığın sorumluluğu Anayasa'nın 137/2, 5237 sayılı TCK.nın 24/3. maddelerinde yerini bulmaktadır. Özgürlüğün bu şekilde keyfi olarak sınırlandırılması mümkün değildir....

          Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanunun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren, sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde sözkonusu olabilecektir....

            Bu hallerde emrin yerine getirilmesinden doğabilecek sorumluluk emri verene aittir'. PVSK’nın 2 ve 4/A maddesindeki bu düzenlemelerin acele hallerle ilgili olması nedeniyle Anayasa’nın 137/son maddesindeki, 'acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır' düzenlemesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir....

              Şayet emrin konusu suç teşkil ediyorsa, Anayasanın 137/2 ve TCK'nın 24/3 maddeleri gereğince böyle bir emrin yerine getirilmesinden emri veren azmettiren, yerine getiren ise fail olarak sorumlu tutulacaktır. (Dairenin 2017/1443-4758 sayılı kararı) Azmettirenin sorumluluğu, kanunda hazırlık hareketleri ayrıca suç olarak düzenlenmemişse failin eyleminin en azından teşebbüs aşamasına ulaşmasına bağlıdır. Konusu suç teşkil eden emirle azmettirilenden garantörlük yükümlülüğünü yerine getirmemesi isteniyorsa, eylemin teşebbüs aşamasına ulaşması için yasaklayıcı normun ihlaline yönelen icrai bir hareketin gerçekleşmesi, failin de neticeyi önleme hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemesi gerekmektedir. FETÖ/PDY terör örgütünün haberleşme aracı olan Bylock'u kullandığı tespit edilen, Nurdağı Bölge Trafik Denetleme İstasyonu amiri olarak görev yapan, askeri darbeye teşebbüs edilen olay gecesinde nöbetçi olmayan sanığın, saat 23:47 sıralarında telefonla grup amiri vekili polis memuru ...'...

                Acele hâllerde verilen sözlü emir, en kısa sürede yazılı hâle dönüştürülerek mümkün olması hâlinde en seri iletişim vasıtasıyla ilgili kolluğa bildirilecek, aksi hâlde ilgili kolluk görevlilerince yazılı emrin alınması sağlanacaktır. Ancak, kolluk görevlisi emrin yazılı hâle getirilmesini beklemeden sözlü emrin gereğini yerine getirmek zorundadır. Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Kolluk tarafından düzenlenen 19.06.2006 tarihli yakalama tutanağında sanığa teslim edilecek paraların seri numaralarının alınması işleminin Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına bildirildiği ve mağdurenin de Cumhuriyet savcısının sözlü talimatı üzerine yakalandığının belirtilmesi karşısında, Cumhuriyet savcısının kolluğa yapılan ihbardan haberdar edildiği sonucuna ulaşılmaktadır....

                  İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2019/608 ESAS 2020/167 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrin KARAR : Mersin 3....

                  İşlem Platformunda, piyasa verilerinin mantıklılığını kontrol edip, sistem tarafından verilen kotasyonları üretmek için kullanılan verilerin, kabul edilebilir sınırlar içinde olup olmadığını denetleyen modülün ya hiç olmadığı ya da etkin çalışmadığı, kontrol modülünün piyasa verilerinin hatalı olduğuna dair bir uyarı vermemesi ve personelin işlemler gerçekleştikten çok sonra olayın farkına varmalarının da bu kanaati desteklediği, Paritem İşlem Sistemindeki bu hata veya eksiklikten hem uluslararası uygulamalar hem de SPK mevzuatı uyarınca faaliyetin yürütülmesi için yeterli teknik donanım ve organizasyonu sağlamak hizmet birimini oluşturma ve personelin görev tanımları ile yetki ve sorumluluklarının belirlendiği iç kontrol sistemi kurmak ve anlık olarak fiyatlardaki değişimleri dikkate alarak müşteri bazında oluşan riskleri kontrol edebilecek bilgi işlem altyapısını oluşturma zorunda olan davalı aracı kurumun sorumlu bulunduğu, dava konusu işlemin korunma amaçlı bir işlem olarak kabulü ve emrin...

                    UYAP Entegrasyonu