Hukuk Dairesi'nin 2020/884 Esas, 2020/927 Karar sayılı kararı ile reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, davacı tarafın saklı tutulan bu miktarlara ilişkin Antalya Genel İcra Dairesi'nin 2020/142406 Esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, takibe konu alacak sebebi olarak Mahkeme'nin fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına dair kararının gösterilmesi nedeni ile icra dairesi tarafından önce ilamlı icralara mahsus icra emri gönderildiği, bu emrin Antalya 7....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takibin ilama dayalı olarak başlatıldığını, müvekkili adına yapılan tüm ödemelerin icra dosyasına bildirilerek gerekli harçlarının yatırıldığını, T2'den usulüne uygun şekilde ödeme taahhüdü alındığını, T2 tarafından icra dosyasına yapılan 50.000,00 TL'lik ödemenin harç ve giderlerinin otomatik olarak tahsil edildiğini, T1 dosyaya borçlu olarak eklendikten sonra icra emrin gönderildiğini, usuli işlemleri yerine getirmelerine rağmen verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesi uyarınca açılmış şikayet davasıdır....
İLGİLİ MEVZUAT : 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun "itaatsizlik ve cezası" başlıklı 86. maddesi 22/03/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanun'un 38. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olup, 4551 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "İtaatsizlikte ısrar edenlerin cezası" başlıklı 87. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar." hükmü yer almaktadır. 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu'nun 22/01/2015 tarih ve 6586 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde, "Verilen ceza, ertelense, seçenek yaptırımlara çevrilse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilse veya affa uğrasa dahi; 1) Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik...
Genelge içeriği bizce bilinmemekte olduğu gi kanuna aykın hiçbir genelge veya emrin geçerliliği bulunmamaktadır."Anayasa'nın 124 üncü maddesinde yine başka bir düzenleyici işlem olan yönetmelik düzenlenmiştir. Buna göre yönetmelikler; bakanlıklar, Başbakanlık ve kamu tüzel kişileri tarafından, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını göstermek, sağlamak ve bunlara aykırı olmamak koşuluyla çıkarırlar. Yönetmeliğin çıkarılması konusunda idarenin bir takdir hakkı vardır, kamu hizmetinin gereklerine uygun bir yönetmeliğin yapılıp yapılmamasına idare karar verecektir. İdare, kanun ve tüzüklere aykırı olmamak koşuluyla ve kendi görev alanlarını ilgilendiren kanun ve tüzüklerin uygulamasını sağlamak üzere, hizmetin gerektirdiği yönetmelikleri çıkarabilir. Yönetmelikler tüzükler gibi Danıştay incelemesinden geçmez ve hangi yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanacağı 24.05.1984 tarihli 3011 sayılı Kanun'la gösterilmiştir....
Fakat Anayasasının 137/3, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24/4 ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 41/3-B maddeleri, TCK'nın 30. maddesi bağlamında birlikte değerlendirildiğinde, askeri bir hizmete ilişkin olmak kaydıyla mutlak itaat kuralı gereğince konusu suç teşkil eden emrin yerine getirilmesi halinde de hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında hata kurumunun olaysal olarak değerlendirilmesi ve şartları oluştuğunda uygulanması mümkündür....
Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri veya bu emrin alınamadığı hâllerde ise kolluk amirinin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları, eşyası ve aracı aranamaz, konutuna girilemez ve buradaki eşyaya el konulamaz. Cumhuriyet başsavcılıklarınca, arama ile ilgili kararları vermek üzere, yirmidört saat süreyle bir nöbetçi Cumhuriyet savcısı görevlendirilir. Yetkili merciin yazılı emri yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde, el koyma kendiliğinden kalkar” hükmüne yer verilmiştir. Kolluk görevlilerinin yaptıkları işlem en basit haliyle arama işlemidir. Arama yapılabilmesi için bu durumda CMK’nın 119. maddesi gereğince hakim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı veya sözlü talimatı ya da kolluk amirinin yazılı emir vermesi zorunludur. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda rızaen aramaya yer verilmemiştir....
nın personel yetersizliği, binanın fiziki yetersizliği ve yasaya aykırı yazılı emrin suçunu davalıya yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. 2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; olay tarihinde nöbetinin olduğunu, nöbet yerlerini kontrol ettiğini, cezaevi müdürlüğünce verilen emir gereğince mahkumların teravih namazına sevkini sağladığı sırada infaz koruma memuru ...'in bağırarak dışarı çıkmasından sonra olayı gördüğünü, olayda kendisinin kusuru ve ihmali bulunmadığını, ceza dosyasında da beraatine karar verildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. 3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; meydana gelen olayda kendisinin herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, olayın tamamen infaz koruma memuru ...'...
tanıkların da, sanığın görevi ile ilgili mevzuat hükümlerine açıkça aykırı davrandığı, FETÖ ile irtibatlı olduğu, darbe girşimini desteklediği, gelen mesajları darbe girşimine destek olmak amacıyla bu niteliğini bilerek gönderdiği ve benzeri hususlara ilişkin açık, kesin ve somut hiç bir iddia da bulunmadıkları görülmüş olup, bu durumunda sanık lehine olduğu kabul edilmiş, buna göre, yukarıda maddeler halinde gösterilen ve önem derecesi farklı olabilmekle birlikte esas itibariyle tamamının sanık lehine olduğu değerlendirilen hususlar karşısında, sanık aleyhine olarak, yalnızca bahse konu emirlerin bağlı birliklere gönderilmiş, dairece, yukarıda açıklanan hususların yanısıra, sanığın duruşmada gözlemlenen hal, tavır ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, olay gecesi FETÖ mensubiyeti veya sempatizanlığı nedeniyle yada hükümete karşı beslediği husumet, gelecek kaygısı ve benzeri sebeplerle darbe girişimine bir şekilde katkı sağlamak amacıyla söz konusu sıkıyönetim direktifi konu emrin...
Sübut bulmayan bir eylemin uygulamaya veya sair kanuna aykırılıklara ilişkin yönlerin incelenmesini mümkün görüp, yargılamanın temelini oluşturan suçun sübutuna ve oluşup oluşmadığına ilişkin incelemenin mümkün görmemenin mantiki izahı bulunmadığına...", "...sübuta ilişkin yazılı emrin tetkikinin mümkün bulunduğuna...CGK. 22/09/1964-222/376 ", "... Hükmün bozulmasına, sanık hakkında verilen cezanın kaldırılmasına, yüklenen suçu işlediği sabit olmaması nedeniyle beraatine... 10. CD. 12/05/2008-2008/5455-7547", ... şeklinde kararların bulunduğu, ( Açıklamalı ve İçtihatlı Ceza Yargılaması Hukukunda Kanun Yararına Bozma, sayfa: 95-96) Yine Ceza Genel Kurulunun 09/06/2009 gün ve 2009/4-70-153 sayılı kararında; hükmün 5271 sayılı Yasanın 34, 230, 232 ve 289/1-g maddelerine aykırı olarak gerekçeyi içermemesinin kanun yararına bozma konusu yapılabileceği kabul edilmiş ve bu hukuka aykırılığın aynı Yasanın 309/4-b bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. ...Yargıtay 9....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 12/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve müdürlük arasında akdedilen hizmet sözleşmesi gereğince müvekkil 1986 yılında davalı müdürlük bünyesinde her ne kadar mevsimlik işçi statüsünde çalıştırılmış gözükse de tam zamanlı olarak çalıştığını, 2007 tarihinden sonra Kadirli Orman İşletme Müdürlüğü'nde kadrolu orman yangın işçisi olarak 14/07/2013 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin 14/07/2013 tarihinde emekli olduğunu, müvekkilinin iş akdi davacının emeklilik talebi sebebi ile sona erdiğini, davalı müdürlük tarafından müvekkilin hak ve kazandığı işçilik hak ve alacaklarından yalnızca kıdem tazminatı ödendiğini, müvekkilinin davalı müdürlük nezdinde her ne kadar mevsimlik işçi statüsünde çalıştırılmışsa da müvekkilin tam gün çalışma yaptığı makime kontrol kartları incelendiğinde tespit edileceğini, müvekkilinin her yılın 1 Haziran - 31 Ekim arası olan yangın dönemi boyunca davalı işşverenin emrin ve talimatları...