WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesinin 2020/714 Esas sırasında kayıtlı dava dosyası ile borca itiraze borca itiraz edildiği, 03.11.2020 tarih 2020/1063 nolu karar ile teminat senedi iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine kararı verildiği, Uyap ekranından kararın 16/11/2020 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, bu aşamadan sonra işbu davanın açıldığı, borçlunun dava dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmadığı, borca itirazın, İİK.’nın 168/5. maddesine göre 5 günlük sürede yapılması gerektiği, borçlunun mahkemeye yapmış olduğu iş bu itirazın yasal 5 günlük süreden sonra olduğu, bu durumda borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine yönelik mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak ödeme emrin tebliğinden sonra açılan borca itiraz davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesi ile artık takip kesinleştiğinden artık ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, Ankara...

mektubu ödememe tehdidi nedeniyle işçilerin kıdem tazminatının müvekkilince ödendiğini, ancak 6565 Sayılı Kanun ile 4857 Sayılı Kanun'un 112'nci maddesine eklenen yeni düzenleme ile çalışan işçilerin kıdem tazminatı ve diğer ücret alacaklarından asıl işverenin sorumlu olacağına dair hüküm getirildiğini, bu nedenle müvekkilinin işçi alacaklarından kaynaklanan sorumluluğunun sona erdiğini, işçilerin iş sözleşmelerinin müvekkili tarafından sona erdirilmediğini, davalı İdare ile imzalanan hizmet sözleşmesinin süresinin bitmesi sonucu işçilerin davalı İdareden ihaleyi alan firmada çalışmalarına devam ettiğini, 05.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda "işçinin değişen alt işveren yanında çalışması durumunda feshe bağlı olan kıdem tazminatı almaya hak kazanmayacağının " belirtildiğini, dava dışı işçilerin iş sözleşmesinin kıdem tazminatını ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermediğinin değerlendirildiğinin belirtilmesi nedeniyle ve davalı İdare tarafından ödemeye esas gösterilen 808 numaralı emrin...

    görevlendirildiğini, kurum ile Tez-Koop-İş sendikası arasında 01/01/2019- 31/12/2020 ve 01/01/2021- 31/12/2022 yürürlülük süreli işletme Toplu İş Sözleşmesinin 9.maddesinde "vasıfsız işçi kadrosunda bulunmakla beraber, bir yıl süreyle vasıflı işçiler tarafından yapılması gereken bir işle çalışmış olanlar bu sürenin sonunda vasıfsız bir işte çalıştırılamazlar" denildiğini, ancak belirtilen sürelerle ilgili olarak davacının kurum ve Tez-Koop-İş sendikası arasında 01/01/2019- 31/12/2020 tarihli Toplu İş Sözleşmesine tabi olarak çalışmasının 01/11/2020 tarihi itibariyle geçerli olduğundan ve personelin 01/11/2020- 04/10/2021 tarihleri arasında vasıflı işçiler tarafından yapılması gereken işte bir yıl süreyle çalışması bulunmadığından ayrıca temizlik personeli olarak görev yapan personelin yetersiz olması nedeniyle temizlik işlerinin aksaklığına meydan verilmeden düzenli bir şekilde işin yürütülmesini teminen davacının bütün yetkilerinin iptal edildiğini ve 04/10/2021 tarihli ve 2021/23 sayılı iç emrin...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2310 KARAR NO : 2021/2039 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HATAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2021 NUMARASI : 2020/299 ESAS 2021/331 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrin KARAR : Hatay İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30/04/2021 tarih 2020/299 esas 2021/331 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle;davacı borçlu adına kayıtlı bulunan Hatay İli Antakya İlçesi Kavutçu Mahallesi 973 parsel sayılı taşınmazlar üzerine davalı alacaklı banka lehine kurulan üst limit ipoteğine dayalı olarak Hatay İcra Müdürlüğü'nün 2016/13374 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçildiğini, alacaklı bankanın icra takibine başlamadan önce İcra İflas Kanunu'nun 150/ı maddesi gereğince müvekkiline muacceliyet ihtarı gönderdiğini...

    Yine, örneğin, yakalama emrini düzenleyen hâkim veya mahkeme, bu emrin ekinde, şüpheli veya sanığa yöneltilmek üzere bazı sorular sorulup cevabı alındıktan sonra serbest bırakılmasını isteyebilir. Bütün bu durumlarda, soruşturulduğu veya kovuşturulduğu yer dışında yakalanan kişinin gereksiz yere mağdur edilmesi önlenmiş olacaktır. Yakalama emri geri alınmışsa, yakalanan kişi yakalama emrinde belirtilen kişi değilse ya da somut durumda bu kişinin yetkili hâkim veya mahkemeye gönderilmesine gerek bulunmamakta ise, sulh ceza hâkimi kişiyi serbest bırakacaktır. Buna karşılık yakalanan kişinin yetkili hâkim veya mahkemeye gönderilmesi gerekmekte ise, gönderme işlemi de hâkim güvencesinde ve onun kararıyla olacaktır. Bu durumda hâkim, sevk tutuklaması kararı verecektir. Kararda, kişinin gönderileceği hâkim veya mahkeme ile ne zamana kadar götürülmesi gerektiği hususu belirtilecektir.” şeklinde açıklanmıştır....

      Kendilerine tebliğ edilen mesaj emriyle hareket eden ve bu emrin gereklerini yerine getirdikleri anlaşılan sanıklar ... ve ...’un, mağdura izin imkânı veren mahkeme kararından ya da içeriğinden haberdar olduklarına ve bu kararın kendilerine mesaj emriyle birlikte tebliğ edildiğine dair ve İl Jandarma Alay Komutanı olan sanık ...’in somut olaya özgü diğer sanıklara emir ve talimat verdiğine ilişkin mahkemece yeterli araştırma yapılmamış olması bir yana, kendilerine, mahkeme kararına istinaden Cumhuriyet Başsavcılığınca tevdi edilen bir görevi, yukarıda gösterilen mevzuat hükümlerine ve yerleşmiş uygulamaya uygun olarak yerine getirdikleri anlaşılan ve mağdurun şikâyetçi olmadığı tüm sanıkların ne şekilde suç işleme kastı ile hareket ettikleri hususunun yerel mahkemece tam olarak ortaya konulamadığı gibi daha önce izin kullanan tutuklu ...’un geceleyin kendi evinde konaklatılmış olması, tekil bir olay olup yüzlerce sevk ve nakil hizmetinin söz konusu olduğu ...Cezaevi gibi büyük bir cezaevinden...

        Yukarıda belirtilen açıklamalar ve gerçekleşen somut olay muvacehesinde; Sanık ...’in İl Merkez Jandarma Komutanlığında jandarma üsteğmen rütbesiyle Merkez Jandarma Karakol Komutan Vekili olarak görev yaptığı, 22:30 sıralarında o gün görevli bulunmayan kobra personeli dahil tüm personeli karakola çağırdığı, karakolda bulunduğu süre zarfında belirli aralıklarla ve telaşlı bir şekilde telefonla görüşmeler yaptığı, harekat merkezine giderek herhangi bir emrin gelip gelmediğini sorduğu, karakola topladığı personeli teçhizatlandırıp mevzilere geçmeleri yönünde talimat verdiği ve birlikteki mevzileri gezerek "hiçbir şekilde sivil veya polis içeri alınmayacak, girmeye çalışan olursa ateş edilecek" şeklinde emir vererek bunu destekler şekilde de İl Emniyet Müdürlüğü ile ortak kullanılan sokakta bulunan hidrolik kapanın sivil ve resmi araçların geçişine kapatılması yönünde talimat verdiği, bir yandan da birliğin emniyet müdürlüğü binasını gören tarafından emniyet müdürlüğünde herhangi bir hareketlilik...

          ın "Konu çözülüyor sağlam durun" dediği ve sıkıyönetim direktifi konulu emrin uygulanmamasını istediği, sanığın Artvin Valiliğinde o gece düzenlenen toplantıda yer almadığı, Korgeneral ...' la görüştükten sonra aynı gece saat 01:13 sıralarında tanık sıfatıyla beyanı alınan Artvin Valisi ...'...

            diye sorduğunu, bu kişinin "Emrin olur abi" dediğini, sanık ...'in ...'ı göndererek tekrar para istediğini, kendisinin parasının olmadığını söylediğini, ödemeleri kimi zaman elden kimi zaman banka aracılığıyla yaptığını iddia ettiği, 24.11.2008 günü, sanıklar ... ve ...'in katılanın verdiği 50.000 TL ile yakalandıkları, Katılan ile birlikte hemşire olarak çalışan tanık ...'ın 29.07.2008 günü, daha önceden iki yıldır muayeneye gelen ...'ın gelerek muayene olduğunu, diğer odada bulunduğu sırada duyabildiği kadarıyla ...'ın "Senin yüzünden arsam gitti, ...'daki evim gitti, seninle görüşeceğiz" dediğini, katılanın sinirlenerek bu kişiyi dışarı çıkardığını, 2008 yılı Ağustos ayında katılan izinde olduğu sırada, yol kenarında yürürken karşısına 2 erkek ve 1 kadının çıktığını, katılanı sorduklarını, "Bize ...'...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının ağaçlandırma bedeli adı altında mevzuatta yer verilmeyen bir ücret talep ettiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek alacak talebinde bulunduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde her ne kadar davacının bu bedeli talepte haklı olduğu belirtilmiş ise de, bu rapor hükme esas alınmamış, emsal olarak sunulan, istinaf denetiminden geçerek kesinleşen ve güçlü delil niteliğinde bulunan Ankara 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/174 Esas, 2017/355 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ilave ağaçlandırma bedelinin bakanlık oluru ile talep edildiği, emrin normlar hiyerarşisine aykırı olmadığı, idari işlemin iptaline yönelik açılmış bir davanın da olmadığı anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu