Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

EMLAK ibaresini kullandığını, başvuruda bulunmadan önce TPE'de yaptıkları araştırmada 36. Sınıfta tescilli ... markasının tescilli olmadığını gördüklerini, davacı tarafın yaptığı itirazın haklı bulunmayarak, farklı hizmet sınıflarını kapsadığının tespit edildiğini. -Davacı şirketin 36. Sınıfta faaliyetinin ve tescilinin bulunmadığını, inşaat hizmetleri ve tamamladığı projelerin satışı alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin sadece emlak komisyonculuğu yaptığını, davacının bitirdiği projelerin satışını yapmasının 36. Sınıf kapsamında değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin komisyon karşılığında gayrımenkul satışı gerçekleştirdiğini, tüketici nezdinde karışıklığa meydan vermeyeceğini, inşaat hizmetleri ile gayrımenkul komisyonculuğunun benzer alanlar olmadığını, emlak komisyonculuğunun, inşaat hizmetleri alanının devamı niteliğinde bulunmadığını, ayrıca ... markasının toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle de karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, mahkemenin 36 ve 37....

    Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1- l maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlandığı, 6502 sayılı TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli olduğu, şeklinde yasal düzenleme olduğu, değerlendirme yapılarak Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu hususunda karar verildiğini, Emsal karardan da anlaşılacağı üzere taraflar arasında 03.04.2019 tarihli emlak alım satım sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlık bulunduğunu, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın emlak alım satım sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu ilişki sebebi ile oluşan...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın emlak satışından kaynaklı tellallık sözleşmesinden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 13.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 Sayılı Kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Emlak komisyonculuğu yapan sanığın katılana ait daireyi katılan adına kiraladığı ancak kiracıdan aldığı kira bedellerini katılana teslim etmediğinin iddia edildiği olayda, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları ve kiracı aleyhine açılan icra takibine göre sanığın kiracı ...'den ilk ay aldığı ve katılana verdiği kira bedeli dışında herhangi bir bedel tahsil edemediği, bu nedenle atılı suçu işlemediğine ilişkin mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

        edilemeyeceğini, "..." ibaresinin, “gayrimenkul işleri ve komisyonculuğu hizmetleri” için soyut ve somut olarak ayırt ediciliğinin yüksek seviyede bulunduğunu, çünkü anılan hizmetlerle hiçbir bağlantısının bulunmadığını, diğer bir deyişle emlak sektöründe "..." kelimesinin nitelik belirtmediğini, mahkeme kararıyla kanunilik ve tescil ilkesinin derinden yaralandığını, müvekkillerinin tescilli markalarının korunmadığını, somut olayda davalının, gayrimenkul işleri ve komisyonculuğu hizmetlerinde tescilli olmasına rağmen "..." ibaresini marka olarak kullandığını, davalının mesleki faaliyetinin 2008 yılından beri devam etmesinin, dava konusu kullanımını meşru hale getirmediğini, zira müvekkillerinin, 2017 yılında yaptıkları araştırma sonucu davalının kullanımlarından haberdar olduklarını, bu tarih itibariyle sessiz kalma süresi olan beş yıllık sürenin geçmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

          K A R A R Davacı emlakçı, davalı ile aralarında 16/04/2014 tarihli emlak görme belgesi başlıklı tellallık sözleşmesi imzalandığını, evin de davalıya aynı tarihte gösterildiğini, taşınmazı gören ve beğenen davalının taşınmazı gördükten sonra kendisini saf dışı bırakarak daireyi sahibinden satın aldığını, davacı ile aralarında yapılan tellallık sözleşmesi hükümleri gereğince taahhüt ettiği %6 + KDV bedeli ödemek zorunda olduğu halde ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520. maddesinde tanımı yapılan simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir....

            Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 1995 yılında 1479 sayılı Yasa gereğince yaşlılık aylığı bağlandığı, uyuşmazlık konusu dönemde davacının emlak komisyonculuğu nedeni ile 10.2.1998-31.12.2003 tarihleri arasında vergi kaydının, 5.3.1979-23.7.1986 tarihleri arasında oda kaydının, 19.1.1985-26.5.2010 tarihleri arasında ise sicil kaydının bulunduğunun, davacının sicil kaydının devam etmesi nedeni ile 1.10.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Yasa ile eklenen 1479 sayılı Yasanın ek 20. maddesi uyarınca, 1.10.1999 tarihinden davacının kuruma başvuru tarihi olan 28.5.2010 tarihleri arasında aylığından ... kesildiği anlaşılmaktadır. 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi gereğince zorunlu ... sigortalılığının statüsünün oluşması için esnaf sicil memurluğu veya usulüne uygun meslek kuruluşu (oda) kaydı yeterlidir. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının 5. ve 119. maddelerine göre esnaf sicilinin bulunması bağımsız çalışma yönünden karine teşkil etmektedir....

              Şirketi arasında tellallık sözleşmesi akdedildiği, satışın gerçekleşmesi şartıyla katılanın sözleşme de kararlaştırılan satış bedeli üzerinden %3+KDV komisyon ödeme borcu altına girdiği, taşınmazın satış temsilcisi sanık ... tarafından tanıtım, pazarlama işleri üstlenilerek, 22/03/2011 tarihli ön satım, emlak komisyonculuğu ve kapora sözleşmesi ile 215.000 TL bedelle tanık.....’a satımı konusunda anlaşıldığı ve sanık ...’un 3.000 TL kapora aldığı, sanıkların katılana gerçek satış bedelini söylemeyip gayrimenkulü 200.000 TL’ye sattığını söyleyerek müştekinin hesabına 200.000 TL bedelin yatırılmasını sağladıktan sonra, bunun içinden komisyon bedeline mahsuben 5.000 TL’yi aldığı ve tanık (alıcı).....’dan ise 12.000 TL'yi haricen tahsil ettiği; sanıkların 12.389 TL'lik haksız kazanç sağladığı ve bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği ol...a; Müşteki ile ... Yatırım danışmanlık Ticaret Ltd....

                Davalı tarafından yanlar arasındaki emlak komisyonculuğu sözleşmesinin faks bildirimi ile feshedildiği savunulmuştur.Davalı bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır.Davalı tarafından mahkemeye sunulan faks belgesinden bildirimin içeriği açıkça anlaşılamadığından davalının karşı tarafça teyit edilmeyen faks metnine itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine,25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu