Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Emlak Komisyonculuğu Gıda ve Otomotiv San Tic. Ltd. Şti. Vekili Avukat ... vekili Avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 1.3.2012 gün ve 80-79 sayılı hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşuldu....

    vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların, emlak komisyonculuğu adı altında faaliyet gösterdikleri işyerine gelen katılan ...’ın, kendisine gösterilen evin fiyatı konusunda sağlanan anlaşma üzerine 10.000.-TL Kaparo bedelini sanık ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan; TCK'nın 157/1, 52, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dairemizin bozma ilamı üzerine, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Emlak komisyonculuğu yapan sanığın; tanık Neriman'a ait ipotekli evi katılana satmak konusunda onunla anlaştığı ve ipoteğin çözülmesi için 35.000 TL ve komisyon olarak da 3.000 TL para aldığı, ancak ipoteği çözdürmediği gibi ev sahibini de bundan haberdar etmeyerek parayı kullandığı, katılanı da sürekli oyaladığı iddia ve kabul edilen olayda; sanığın savunmaları, katılan ve tanık beyanları, oluş ve tüm dosya kapsamına göre; sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 157/1, 52/2 ve 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Emlak komisyonculuğu yapan ve bu kapsamda vergi mükellefi olduğu vergi dairesi yazı cevabından anlaşılan sanık ...'in, ev kiralamak isteyen katılan ...'ye kiralık ev gösterdiği, katılanın sanığa 750,00 TL peşin para ve 2.250,00 TL'lik bir adet çek verdiği ve gösterilen evin kiralanması hususunda sözlü olarak anlaştıkları, katılanın daha sonra evin kiralık olmadığını, bu konuda sanığa herhangi bir yetki verilmediğini evde yaşayan ev sahibinden öğrendiği, sanığın bu şekilde hileli hareketlerle katılanı aldatmak suretiyle haksız menfaat temin ettiği anlaşılmakla; eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK'nın 155/1, 52,2 53. maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ve 5 gün karşılığı 100 TL adli para cezası Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Emlak komisyonculuğu yapıp, katılanla aralarındaki sözlü anlaşma uyarınca katılana ait evi tanık ...'e kiralayan ve tanıktan alacağı kira paralarını eve döşenen kombi karşılığında kombiyi döşeyen tanık ...'a ödemesi kararlaştırılan sanığın, tanıktan aylık 240 TL şeklinde 3 kez aldığı kira parasını tanık ...'a ödemediği gibi katılana da teslim etmeme şeklindeki eylemlerinin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabülde isabetsizlik görülmemiştir. TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E,2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür....

            Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı ile aralarında emlak komisyonculuğu sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalının kendisine gezdirilen yerlerden birini almasına rağmen davacının hak ettiği komisyon ücret alacağını ödemediğini belirterek alacağın tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptalini istemiştir. Davacının ve davalının tüketici tanımına uymadığı, taraflar arasında tüketici işlemi bulunmadığı, genel hükümler uyarınca çözümlenecek itirazın iptali davası niteliğinde olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              . - K A R A R - Davacı vekili, davalılardan ...’in kendisinin de ortağı ve yöneticisi olduğu şirketin büyük bir mobilya mağazası aradığını beyan ederek, emlak komisyonculuğu yapan müvekkilinden bu yönde hizmet istediğini, 17.07.2007 tarihli sözleşmenin taraflarca imzalanmasından sonra davalıya yerin gösterildiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı olarak müvekkilini saf dışı bırakarak emlak sahibi ile kira sözleşmesi imzaladığını ve kiralanan yerde ticari faaliyete başladığını, sözleşme gereği alacağını tahsil için girişilen icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....

                GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ve yargılama sırasındaki beyanında özetle; emlak komisyonculuğu ( simsarlık ) sözleşmesi kapsamında ücretinin ödenmemesi üzerine yapılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEMECE: " İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, " simsarlık sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali " isteğine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3....

                Bunun üzerine taraflar emlak komisyonculuğu işi için anlaşmışlar ve henüz ortada inşa edilmiş ve tapuda tasarrufta bulunmaya müsait bir daire olmadığı için, anlaşmayı bir senetle güvence altına almak adına icra takibine konu senedi 26/12/2013 tarihinde düzenlemişlerdir. İcra takibine konu senedin teminat senedi olduğuna dair, senedin düzenlediği gün, yani aynı gün, 26/12/2013 tarihinde ekte sunulu sözleşmeyi imza altına aldıklarını, taşınmaz tamamlandığında müvekkil payına düşen dairelerden biri 130.000,00.-TL bedel ile satılmış ve bu bedelin içinden 18.000,00.-TL davalı ile onun ortağı, dava dışı ... tarafından emlak komisyonculuğu bedeli olarak alınarak kalan 112.000,00.-TL müvekkile ödenmiştir. Yani takip tarihinde senet ile teminat altına alınan borç ödenmiştir. Müvekkil senedini davalıdan talep ettiğinde, senedin yanında olmadığı, daha sonra kendisine verileceği söylenmiş, müvekkil de davalıya güvenmiştir....

                  Danıştay Savcısı …'in Düşüncesi : Davacının 1/2 hisse ile ortaklık olarak yürüttüğü emlak komisyonculuğu faaliyetinin yanısıra şahsi faaliyeti olan tekel bayiliği ile ilgili olarak alış ve satış tutarları itibariyle 1 nci sınıf tacir olması gerekirken,2 nci sınıf tacirlere ilişkin hayat standartı göstergesi üzerinden verilen beyanname nedeniyle takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden yapılan cezalı tarhiyatı kısmen onayan mahkeme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu