Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının bu talepleri bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında davalı tarafından kayıp-kaçak ve diğer bedellerin davacı tarafından ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....

    Dava, geçici elektrik aboneliği tesisi istemine ilişkindir. 26.07.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 25. maddesi ile 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici 11.madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir....

      Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü içermektedir. Somut olayda, dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu binanın, yapı kullanma (iskan) ruhsatınının bulunmadığı, yapı (inşaat) ruhsatının 14.09.2007 tarihli olduğu, abonelik tesisi istenen dairenin doğalgaz aboneliği bulunduğu konularında ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın inşaat tamamlama seviyesinin %90-92 aralığında olduğu, binanın ortak alanlarında bir takım eksiklikler olduğu belirlenmiştir....

        Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Davacı vekili, meskende kullanmak amacıyla elektrik abonesi olmak isteyen müvekkili ile davalı kurum arasındaki muarazanın giderilmesi ile telafisi imkansız zararlar doğmaması için tedbiren elektrik enerjisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetler Yönetmeliği md.4 u ve ü bentleri, madde 5/1 gereği elektrik aboneliği sözleşmesi, yetkili dağıtım şirketi/perakende satış şirketi ile tüketici arasında yapılabilmekte olup, Osmaniye ilinde elektrik vermeye ve abonelik sözleşmesi yapmaya yetkili olan kurum Toroslar Elektrik Perakende Satış A.Ş' dir.Davalının elektrik aboneliği sözleşmesi tesisine ilişkin herhangi bir yetkisi ve husumeti olmadığı gibi davacının bu talebinin infazının da mümkün olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine," şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki su aboneliği tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; ili, ... ilçesi, 36900 ada 2 parsel,... Mahallesi, 453 sk. No:100/A'da bulunan taşınmazın davacı adına kayıtlı ikinci sınıf bir kebap salonu olduğunu, taşınmazda davalı tarafından davacı adına su tesisi sağlanmadığını, binanın müteahhidinin inşaatın iskan ruhsatını almadan kaçtığını, davacının su ihtiyacını şantiye suyundan sağlamaya çalışsa da ana taşınmazın müteahhidinin inşaat suyunu da kestiğini belirterek öncelikle tedbiren, bilahare esas yönden davacı adına kayıtlı taşınmaza su aboneliği tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dava, geçici elektrik aboneliği tesisi istemine ilişkindir. 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 11. maddesinde, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez....

            KARAR Davacı, elektrik aboneliği için davalıya başvurduğunu ancak elektrik dosyasının eksikliği nedeniyle talebinin reddedildiğini, elektrik dosyasının dava dışı ... Yapı Kooperatifinin elinde olduğunu, Kooperatif ile aralarında elektrik giderleri ve başkaca konularda dava bulunduğunu, elektrik dosyasının bu nedenle kendisine verilmediğini, sitede oturanların yarısına abonelik tesis edildiğini, elektriğin yaşamsal ihtiyaç olduğunu ileri sürerek konutuna tedbiren elektrik bağlanmasına ve elektrik abonman sözleşmesinin yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, abonelik sözleşmesi yapılabilmesi için gereken belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle abonelik tesis edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,... beldesi ... Yapı Kooperatifinde bulunan 41 nolu bağımsız bölüm için elektrik aboneliğinin tesis edilmesini istemiştir....

              Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin 08.05.2000 tarihinde davalı ... yanında işçi olarak çalışmakta iken, davalının müvekkili adına elektrik aboneliği çıkarttığını, işyerindeki elektrik tüketim bedelinin davalı ....tarafından müvekkili adına tahakkuk ettirildiğini ve şimdiye kadar toplam 12.000 TL tüketim bedelini ödemediğini, müvekkilinin bahse konu yerde işçi olarak çalıştığını belirterek, müvekkili adına haksız yere tahakkuk ettirilen tüketim bedelinin işyeri sahibi davalı ...'den alınmasına ve aboneliğin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı asil duruşmadaki beyanında; davaya konu elektriğin kullanıldığı işyerinde işçi olarak çalıştığı sırada işyeri sahibi davalı ...'nün kendisini kandırmak suretiyle elektrik aboneliğini üzerine yaptırdığını, davalının daha sonra aboneliği üzerine alacağını söylemesine rağmen aboneliği üzerine almadığı gibi elektrik borcunu da ödemediğini belirtmiştir....

                K A R A R Davacı, davalının daha önce adına kayıtlı bulunan elektrik aboneliği sayacının borcuna dayanarak hakkında icra takibi başlattığını, söz konusu sayacın aboneliğini davalı kuruma başvurarak iptal ettirdiğini, aboneliğin iptal tarihinden sonra 7 yıldan uzun bir süre geçmiş olmasına karşın hakkında takip başlatıldığını bildirerek takip dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davaya konu aboneliğin ticari nitelikte olduğu ve davacının tüketici sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elektrik aboneliği sözleşmesine dayanan menfi tespit davası olup, mahkemece davaya konu aboneliğin işyeri aboneliği olması dolayısıyla ticari nitelikte olduğu, bu nedenle davacının tüketici sıfatının bulunmadığı gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu