Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir, kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen, davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerine yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. Davacı, davalı taşınmazı üzerinde geçit hakkı kurulması talebiyle işbu davayı açtığını, taşınmazı yeni almış olup taşınmaz ile yol arasında bağlantı olmadığından haksızlığa ve mağduriyete sebebiyet vermemek için dava sonuna kadar tedbiren geçit hakkı kurulmasını istemiş, mahkemece davacının maddi olarak zarara uğrayacağına dair mahkemece kanaat oluştuğundan tedbire hükmolunmuştur. Davada davacının acil geçit ihtiyacının varlığı ve niteliği delillendirilmemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 19.06.2018 tarih ve 2018/45 Esas, 2018/315 Karar sayılı kararında özetle; "...Davacı, TMK. 747.maddesi kapsamında geçit hakkı talebinde bulunmuştur. Tapu kayıtları ve kadastro tutanakları ile Soma Belediye Başkanlığı yazısı üzerine mahallinde keşif yapılmış, 20/04/2018 tarihli fen bilirkişi raporu ve 25/04/2018 tarihli zirai bilirkişi raporu alınmış, en uygun güzergahın 2.güzergah olduğu, toplam geçit bedelinin toplam 8.339,60- TL olacağı bildirilmiştir. 2.güzergah gereği geçit hakkı kurulacak 1408 parsel sayılı taşınmaz maliki T2 davaya dahil edilmiştir. Davacıya süre verilerek geçit bedeli ve tamamlama harcını yatırması istenmiş, davacı tarafça tamamlama harcı süresinde yatırılmış, toplam geçit bedeli de mahkeme veznesine depo edilmiştir....

Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Geçit davaları ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit irtifakı kurulurken aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğü bozulmamalıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.11.2004, 11.11.2005 ve 05.05.2005 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleşen davalarda davacılar, 85, 86, 90 ve 91 parsel sayılı taşınmazları yararına 90, 97 ve 114 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını istemişlerdir....

    Somut olayda, gönderilen paftada 709 parselin güneyinde genel yola bağlantısının olduğu anlaşılmaktardır, ancak bilirkişi, 775 ve 689 numaralı parsellerin ifrazı için terk edilen bu yolun fiilen açık olmadığını, yol bölümünün tarla olarak kullanıldığını ifade etmiş böylelikle temyiz incelemesi sırasında 709 parselin yola bağlantılı olup olmadığı hususunda duraksamaya neden olunmuştur. Şayet güneydeki, krokide yeşil ile boyalı yer yol ise buranın fiilen yol olarak kullanılıp kullanılmamasının bir önemi yoktur. Davacı bu yer için yola elatmanın önlenmesi davası açarak parseline geçit sağlayabileceğinden, geçit ihtiyacına dayanan bu dava dinlenemez. O halde Mahkemece bu husus üzerinde durulmalı, 706 parselin güneyindeki yeşil ile taralı kısmın gerçek niteliği saptanarak davacının geçit ihtiyacı olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Değinilen yön üzerinde durulmadan davanın kabul edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

      Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır....

      talep ve dava etmiştir....

      -TL olarak belirlenmesine ve davacı tarafça dosyaya yatırılmış olan geçit hakkı bedelinin kararın kesinleşmesine müteakip tapu kaydındaki hak sahiplerine hisseleri oranında ödenmesine, Dosya içerisinde mevcut Osman Birinci ve Yaşar Beşel'in 15/06/2021 havale tarihli Fen Bilirkişisi Heyeti raporunun ve eki krokinin kararın eki sayılmasına, 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 748.maddesinin 3.fıkrası gereğince mahkememiz hükmünün bir özetinin geçit hakkının infazı açısından Çarşıbaşı İlçe Tapu Müdürlüğü'ne gönderilmesine, kurulan bu geçit hakkının TMK 748/3 maddesi gereğince TAPU SİCİLİNE KAYDEDİLMESİNE" karar verilmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/97 Esas, 2011/100 Karar sayılı kararı ile davalı aleyhine geçit hakkı davası açtığını, bu davada davacının parseli lehine geçit hakkı kurulduğunu ancak hüküm kurulurken geçit hakkı verilen yer üzerindeki ağaçların değeri dikkate alınmadığını, hükmün bu şekilde kesinleştiğini, geçit hakkı kurulan yerde davalıya ait ağaçların varlığı devam ettiğini bu nedenle mahkemenin geçit hakkı kararının icra marifeti ile infaz edilemediğini geçit hakkı kurulan güzergahta bulunan ağaçların varlığı nedeniyle davacı açısından yolun kullanımına engel olduğunu bu nedenle geçit hakkı üzerindeki ağaçları söküp almayan davalının müdahalesinin men'ine ve ağaçların kal'ine, bu kabul edilmezse muhdesatın aidiyeti hükümleri gereğince ağaçların aidiyetinin kime ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        HÜKÜM: Gerekçesi, yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Iğdır ili, Merkez ilçesi Alikamerli Köyünde bulunan 120 ada, 93 parsel sayılı taşınmaz lehine bir kısım davalılara 120 ada, 154 parsel sayılı taşınmaz üzerinde fen bilirkişilerinin 23/11/2017 tarihli rapor ve krokisinde sarı renk ile belirtilen alternatif geçit hakkı güzergahında (J ve F) harfleri ile gösterilen toplam 317,00 m2 yer üzerinde GEÇİT HAKKI TESİSİNE, 2- Fen bilirkişilerinin 23/11/2017 tarihli rapor ve krokisinin bu kararın eki sayılmasına, 3- Depo edilen 9.366,36 TL'nin karar kesinleştiğinde 120 ada 154 parsel sayılı taşınmaz maliklerine hisseleri oranında ödenmesine" şeklinde karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu