Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi 448 ada 54 parsel sayılı taşınmaz lehine; davalılar T9 T7 T6, T8 maliki olduğu Tokat İli, Zile İlçesi, Minareisağır Mahallesi, 448 ada 20 parsel sayılı taşınmaz aleyhine, fen bilirkişisi Metin Ünsal ve İsmail Taşdemir'in hazırladığı 08/01/2020 tarihli rapor ve krokisinde D harfi ile gösterilen yol genişliği 3 metre olan ve 649,70 metrekare alanda ZORUNLU GEÇİT HAKKI KURULMASINA ve TAPUYA TESCİLİNE," karar verilmiştir....

Uyuşmazlık bilirkişi krokisinde 735 parsel lehine 1082 parsel üzerinden kurulan geçit yerinin kullanılma biçimi konusuna ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 747.maddesi hükmüne göre geçit hakkı genel yola bağlantısı bulunmayan veya yeterli geçidi olmayan malikin genel yola bağlantısının sağlanması amacıyla tesis edilir. Bir irtifak hakkı olan geçit hakkı lehine kurulan taşınmaz malikine genel yola geliş-gidiş sağlar. Bu özelliğinden dolayı da arazinin üstü ile ilgilidir. Ne var ki, üzerinden geçit kurulan arazi malikinin taşınmazın üstünde ve altındaki mülkiyet hakkı devam eder. Dolayısıyla, arazi malikinin geçit hakkı ile bağdaştığı oranda mülkiyet hakkı sebebiyle taşınmazdan yararlanma hakkı vardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.10.2005 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale tazminat ve su geçit ... istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; meni müdahale ve tazminat isteminin görev yönünden reddine geçit davasının da esastan reddine dair verilen 26.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı maliki olduğu 1034 parsel sayılı taşınmazını, 1034, 1035, 1036, 1067 parsel sayılı taşınmazlar sınırında bulunan yolun kenarından geçen ark ile suladığını, ancak bu arkın davalı tarafından yapılan asvaltlama çalışması sırasında doldurulmak suretiyle kapatıldığını ve taşınmazına su geçiremediğini, arka vaki elatmanın önlenmesi ve hafriyat bedelinin tahsilini istemiştir....

      Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Somut olaya bakıldığında geçit yetersizliği olduğu görülmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

      Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Somut olaya gelince de, henüz keşif yapılmamış olması, davalı tarafın aleyhine geçit hakkı tesis edilmek istenen yerde tarım yaptığı yönündeki savunması, başkaca alternatif güzergahların dava konusu yerde bulunup bulunmadığının belirlenmediği anlaşılmamış olup, davacılar geçit hakkı talebinde bulunmuş ve geçici olarak tedbiren davalı taşınmazından geçit hakkı talep etmiş ise de, tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmektedir....

      aleyhine mahkemece tespit edilecek miktar karşılığında 100 ve 102 parsel lehine yürüyüş yolu genişliğinde zorunlu geçit hakkının tesis edilmesine, mümkün olmaması halinde mahkemece belirlenecek en uygun ve miktarın tespit edilerek 100 ve 102 parsel lehine zorunlu geçit hakkı tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ve buna aykırı karar vermemek mahkemelerin görevinde olduğunu, böyle bir kötü uygulamaya sebebiyet verilmemesi için geçit hakkının objektif kıstaslara göre belirlenmesi gerektiğini, bu sebeple istinaf kanun yoluna başvurduklarını, arz ve izah olunan ve resen nazara alınacak nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını, talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine, davalı vekili tarafından davacılar aleyhine 06.02.2006 ve 20.10.2005 gününde verilen dilekçeler ile geçit hakkı tesisi, birleştirilen davada müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; geçit hakkı tesisi davasının kabulüne, birleştirilen müdahalenin önlenmesi davasının kısmen kabulüne dair verilen 30.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı 19 parsel sayılı taşınmaz malikleri, mülkiyetindeki binanın ... katının ana yola çıkışını teminen 22 parsel sayılı taşımazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....

        Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

        UYAP Entegrasyonu