Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2020 NUMARASI : 2016/1213 ESAS-2020/317 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU TAŞINMAZIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ALACAK VE İFAYA İZİN TALEBİ KARAR : DAVACI : T1- - DAVALI T3 ŞİRKETİ- VEKİLİ : AV. TUNCAY UZUN- Altınova Sinan Mah. 248.Sk.No:3 Altınova Corner İş Mrk. B Blok K:5 D:18 Kepez/ Antalya DAVANIN KONUSU : SATIŞA KONU TAŞINMAZIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ALACAK VE İFAYA İZİN TALEBİ İSTİNAF TALEP TARİHİ : 24/11/2020 İSTİNAF KARAR TARİHİ : 05/11/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 08/11/2021 Antalya 1....

, götürü bedelli sözleşmelerde bakiye alacak miktarının talep edilmesi halinde yüklenici tarafından yapılmış imalâtın eksik ve ayıplar dikkate alınarak yapılması gereken tüm imalâtlara göre fiziki oranın bulunması, bulunacak oranın sözleşme bedeline oranlanarak bulunacak bedelden yapılmış ödemelerin mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, somut olayda davalı tarafından ---ödeme yapıldığı da ihtilâfsız olduğu, bu durumda mahkemece bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile davacı yüklenici tarafından yapılmış bulunan imalâtın eksik ve ayıplar dikkate alınarak yapılması gereken tüm imalâtlara göre fiziki oranın bulunması, bulunacak oranın sözleşme bedeline oranlanarak bulunacak bedelden yapılmış olan --- ödemenin mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır....

    Açıklanan bu ilkeye göre davalı yüklenici ile dava dışı sahibi arasında düzenlenen geçici kabul tutanağında eksik ve kusurların varlığının belirtilmemiş olması, davacı alt yüklenicinin bedeline hak kazanabilmesi için eseri eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlayıp teslim etme zorunluluğu olduğundan, davalı yüklenicinin eksik ve kusurları ileri sürmesine engel olmaz....

      Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.02.2005 tarih ve 2003/1319 Esas 2005/52 Karar sayılı kararı ile hükme bağlanan davada dava konusu bononun teminat bonosu olmadığı, dolayısıyla bedeline karşılık olmak üzere davacı sahibi tarafından davalı yükleniciye verildiği kabul edilerek davacının istediği takdirde eksik işler nedeniyle davalı aleyhine ayrı bir dava açmakta serbest olduğuna karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Yukarıda kapsamı belirlenen kesin hüküm karşısında artık davacının bonodan dolayı menfi tesbit davasının dinlenmesi mümkün bulunmamaktadır. LO ./.. s.2 15.H.D. 2008/4164 2009/4286 Davacı sahibinin eksik bedelinin tahsili yönündeki istemine gelince; taraflar arasındaki 01.02.2001 tarihli yazılı sözleşmede yapılması kararlaştırılan işler karşılığı 4.500,00 TL bedelinin ödeneceği yazılmıştır. İş bedeline ilişkin bu belirleme BK’nın 365. maddesinde ifade edilen götürü ücret niteliğindedir....

        Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu'nun 30 ve 33.maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya takip eden celseye kadar eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise HMK'nun 150. (HUMK.'nun 409.) maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, HMK'nun 150/5. maddesi gereğince üç ay içinde yenilenmeyen davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmelidir....

        Bu durumda mahkemece, yukarıda özeti yapılan icra takibi sürecinin değerlendirilmesi ile borcun ödenip ödenmediği hususu tartışılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır. b) Fazladan imalat bedeline yönelik temyiz itirazları yönünden; 818 sayılı BK'nın vekaletsiz görmeye ilişkin 410 vd. (TBK'nın 526 vd.) maddeleri uyarınca, yüklenici, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve bu imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümlere yapmamış olması koşulu ile mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebilir....

          O halde mahkemece yapılması gereken , 6100 sayılı HMK'nın 266. maddesi hükmünce otomasyon konusunda uzman bilirkişiye ... tarafından düzenlenen geçici kabul tutanakları incelettirilerek davacının yükümlülüğünde bulunan otomasyon işine ilişkin eksik bulunup bulunmadığının, varsa eksikliklerin giderilme bedelinin geçici kabul tarihinden itibaren makul süredeki piyasa fiyatlarına göre değerini hesaplattırmak, davacının kalan bedeli alacağından mahsup ile sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir. Diğer yandan takipte 48.547,47 TL asıl alacak, 1.757,42 TL işlemiş faiz takip konusu yapıldığı halde davada asıl alacak tutarı üzerinden harç ödenmek suretiyle itirazın iptâline karar verilmesi talep edilmiş, bu haliyle işlemiş faize ilişkin talep bulunmadığı halde 1.378,76 TL işlemiş faizin de hüküm altına alınması 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesine aykırı olmuştur. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....

            Davacı bu dava ile noksan imalat bedeline ve KDV alacağına yönelik olarak itirazın iptalini istemiştir. Oysa yukarıda açıklandığı üzere yapılan takip kusurlu ve eksik imalat bedeline yönelik takip değildir. İtirazın iptali davası yapılan takiple birebir alakalı bir davadır. Başka bir anlatımla itirazın iptali davasının yapılan takipten bağımsız olarak düşünülmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle davada davacının KDV alacığının bulunup bulunmadığı yönünden araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne ... 8. İcra Müdürlüğünün 2014/327 Esas sayılı dosyasına itirazın 3328,47 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu kısım yönünden devamına fazlaya ilişkin istemin reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir....

              Eksik işler bedeline yönelik alacak, eserin fiilen teslimi ile birlikte muaccel hale geldiğinden eksik işler bedelinin fiili teslim tarihi olan 2004 yılı Mart ayındaki serbest piyasa rayiçleriyle hesaplanması gerekir. BK'nın 98. maddesinin yollamasıyla aynı Kanun'un 44. maddesi uyarınca davanın geç açılmasından kaynaklanan artan zarardan davalı yükleniciyi sorumlu tutmak mümkün olmadığından eksik işler bedeline yönelik hesaplamanın davanın açıldığı 2006 yılı serbest piyasa rayiçleriyle yapılması doğru olmamıştır. 3-Gizli ayıplı işler bedeline gelince; Gizli ayıplar davalı yükleniciye 15.12.2005 tarihli ihtarla bildirilmiş ve 15 gün içinde giderilmesi istenmiştir. Dosya kapsamından gizli ayıpların ortaya çıkmalarından itibaren makul süre içinde ihbar edildiği, dolayısıyla gizli ayıplı işler yönünden davacı arsa sahiplerinin talep ve dava hakkının düşmediği anlaşılmaktadır....

                Davacı sahibi ise, sözleşme dışı gözükse de bu malzemenin parasının davalı yüklenici şirkete ödendiğini, yüklenici şirket tarafından alınan malzemenin inşaat sahasında ziyan olduğunu belirtmiş, polikarbon malzeme bedeline ilişkin olduğunu ileri sürdüğü toplam 11.900,00 TL'lik 3 adet tahsilat makbuzunu dosyaya sunmuştur. Sunulan tahsilat makbuzlarında yüklenici şirkete yapılan ödemenin sebebine ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. Yüklenici, polikarbon bir malzemeyi ticari faaliyetinin ve davaya konu işin hiçbir aşamasında taahhüt etmediğini ve bu malzeme ile ilgili bir ödeme olmadığını savunmuştur. Davada sözleşme kapsamı dışında kalan işler yönünden davacı sahibince bir talepte bulunulmadığı gibi, yüklenici şirkete ödendiği anlaşılan 11.900,00 TL'nin polikarbon malzeme bedeline ilişkin olduğu da kanıtlanmış değildir....

                  UYAP Entegrasyonu