Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine 25.10.2017 tarihinde verilen dilekçeyle yasal önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine, yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 03/06/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin usulden reddine dair verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince 27.12.2021 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş olup bu ek kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, yasal önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....

    Hukuk Dairesi Dava, fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile 05.12.2009-03.03.2010 tarihleri arasındaki sigortalılık süresinin iptaline ve giderek yaşlılık aylığının iptali ve yersiz ödeme nedeniyle, yaşlılık aylıklarının iadesine ilişkin Kurum işleminin iptali ve kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması ile faizi ile iadesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ve 08.04.2019 tarihli ek kararla davacının temyiz başvurusunun süresinde yapılmamış olması gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33....

      Hukuk Dairesinin 11.12.2019 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 366. maddesinin yollaması ile, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 346. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı temyiz etmiştir. Somut olayda; Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01.11.2019 tarihli kararıyla, yerel mahkeme kararının kaldırılarak Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a maddesinde de açıkça belirtildiği üzere verilen karar kesin nitelikte olduğundan davalı vekilinin temyiz talebinin ilgili bölge adliye mahkemesince reddedilmesine dair verilen ek kararda bir isabetsizlik bulunmadığından, 11.12.2019 tarihli ek kararın onanması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine mahkemece 03.06.2010 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince bu defa ek kararın süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatif tarafından davalılara belirli sürelerde çeşitli krediler kullandırıldığını, davalıların son kredi ödemesini süresinde yapmadıklarını, müvekkili kooperatif tarafından başlatılan takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı, davacı şirket ile imzalanan 06.12.2012 tarihli ek protokolün inanç sözleşmesi niteliğini taşımadığını, kaldı ki, davacı şirketin ek protokolde belirtilen edimlerini yerine getirmemesi üzerine taraflar arasında 06.12.2013 tarihli fesih ve ibra başlıklı belgenin düzenlendiğini, sözü edilen belge ile ek protokolün tüm sonuçlarıyla birlikte feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen ve davacı yanca imzası inkar edilmeyen 06.12.2013 tarihli fesih ve ibra başlıklı belge uyarınca ek protokolün feshedildiği,bu itibarla,davacının artık 06.12.2012 tarihli ek protokole dayalı olarak hukuken korunmaya değer hak ve menfaatinin kalmadığı, davacı şirketin 06.12.2013 tarihli sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir talebinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

            SONUÇ: Bu nedenle öncelikle ek kararın incelenmesi gerekli olup, ek karara yönelik temyiz isteğinde bulunulmadığından, ek karar kaldırılmadan asıl karar incelenemeyeceğinden dosyanın Yerel Mahkemeye İADESİNE, 24.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem :… Liman Başkanlığı, … Liman Başkanlığında geçici görevle gemi sörvey uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından aylığının hesaplanmasında (3600) olarak uygulanan ek gösterge rakamının, (2200) ek gösterge rakamına düşürülmesi üzerine, ek göstergenin düzeltilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan aylık ve diğer özlük haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir....

                Hukuk Dairesinin ek kararıyla davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin, HMK'nin 362/1-a maddesi uyarınca kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ve iş bu ek karar, davacı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. 1. Temyiz dilekçesinin reddine dair ek kararın incelenmesinde; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi uyarınca, Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 19/03/2021 tarihli ve 2019/160 E., 2021/174 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş; anılan karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu hakkında da, muhtıraya rağmen gider avansı ödenmediğinden bahisle 14/09/2021 tarihli ek karar ile davalı vekilinin istinaf isteğinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2. İstinaf Nedenleri Verilen ek kararın usule aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 3. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 14/02/2022 tarihli ve 2021/2858 E., 2022/354 K. sayılı kararıyla; herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle 14/09/2021 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V....

                    ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olup, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 17.03.2021 tarihli ek karar ile davalının yasal süresi içerisinde temyiz karar harcı ve gider avansını tamamlamadığı gerekçesiyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek karar verilmiş; bu ek karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu