WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davalının elatmasının önlenmesine, direğin kal'ine ve 141 YTL ecrimisile hükmedilmiş, kararı davalı vekili temyize getirmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğinden ibarettir. Dosya içeriği, toplanan delillerden, davalı ile davacı şirket arasında akdi bir ilişki bulunmadığı gibi davalının davacıya ait taşınmazına elektirik direği dikmek suretiyle kullanmasını haklı gösterecek nitelikte yasadan doğan ayni veya şahsi bir hakkının bulunmadığı anlaşılmakta davalı vekilinin elatmanın önlenmesi ve kal kararına karşı yaptığı temyiz yerinde görülmemiştir. Ecrimisile yönelit temyiz itirazlarına gelince; Bir taşınmaz malın malikinin onayı olmadan ve herhangibir haklı nedene dayanılmadan işgal edilmesi 8.3.1950 gün ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere haksız fiildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 13 parsel sayılı taşınmazda yer alan 15 numaralı bağımsız bölümün kesinleşmiş mahkeme kararı ile adına tesciline karar verildiğini, ancak davalıların taşınmazı haksız yere kullandıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, taşınmazı dava dışı yükleniciden satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “…davacı mülkiyet ilamının kesinleşmesinden, keşide ettiği ihtara kadar, davalının kullanımına ses çıkartmamıştır. O halde, bu süreç bakımından taşınmazın kullanımının muvafakata dayalı olduğu kabul edilmelidir. (BK. 299 ve 304 mad.) Bu durumda, ihtarla muvafakatın geri alındığı gözetildiğinde, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması doğrudur....

      Somut olayda davalı, davacıya ait bağımsız bölümde muvafakata dayalı oturmakta iken ... 27. Noterliği’nin 15.02.2012 tarihli 6011 Yevmiye Nolu ihtarnamesi ile muvafakatini geri almıştır.Bu tarihten itibaren davalının iyi niyetli olduğundan söz etme olanağı olmadığı gibi BK.43-44.maddeleri ile TBK’nun 52.maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca bilirkişice saptanan ecrimisile hükmedilmesi gerekirken hukuki nitelendirilmede yanılgıya düşülerek ecrimisil miktarından indirim yapılması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, TMK'nun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin ...'ye ait olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerde haricen satın almaya dayalı olarak hak iddia etmiş ve taşınmaz üzerinde bina yapmıştır. Esasen, kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki şerh de bu yöndedir. Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler dikkate alındığında, davacının 1/2 payına vaki muvafakatini geri aldığından, muvafakatının geri alındığı tarihin belirlenmesi, bu tarihten dava tarihi olan 30.06.2010 tarihine kadarki süre bakımından uzman bilirkişiye hesaplattırılacak en az kira bedeli olan ecrimisile hükmedilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır....

          Aradan geçen 28 yılda dava konusu dairelerin kullanımı ile ilgili davacılar ve davalıların murisi Şaban arasında kullanım konusunda bir niza olmamasına göre, davalıların murisinin ve murisin ölümünden davalıların dava konusu dairelerde muvafakata dayalı olarak tasarruf ettiği dosya kapsamı ile sabittir. Ne var ki, davacı ... tarafından 25.09.2012, davacılar İffet ve Nevim tarafından da 02.11.2012 tarihinde noterden çekilmiş olan intifadan men ihtarları ile muvafakatın geri alındığının kabulü gereklidir. Açıklanan bu sebepler ve tüm dosya kapsamının incelenmesinde; davalıların murisi ve davalı ...'ın daireleri kullanımın muvafakate dayalı olduğu, bu muvafakatin intifadan men ihtarlarının tebliği ile geri alınmış olduğu, tüm daireler için ihtarname tebliğ tarihlerinden itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerektiği gözeltilmeden, Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Davalı ...'...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kaçak elektrik kullanılmadığı iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - İSTİRDAT -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; asıl dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamı, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise istirdat istemine ilişkin olup, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı banka tarafından çeke dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek çeke dayalı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, çekteki imzanın davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  Bu yasal düzenlemeler karşısında, somut olayın değerlendirmesine gelince; İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davasının borçlu tarafından açılması gerekirken olayımızda davacımızın borçlu durumunda değil aksine önceki alacaklıdan alacağı temlik alan alacaklı durumunda olduğu gözetildiğinde davanın İİK'nun 72/7. maddesinde düzenlenen istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceği, sebepsiz----alacak davası olduğunun kabulü gerektiği düşünülmeden yazılı yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmaması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir. '' gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kararına yönelik bozma kararı vermiştir.------ uygulayacağı göz önüne alınarak davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı iade davası olduğu kanaatine varılmıştır.Esas yönünden------ yazılan müzekkereye verilen cevapta alıcı ----olduğu ancak takipte borçlu olarak eski unvanı----- olan davacı firmanın gösterildiği her iki şirketin farklı şirketler olduğu,---davacı firma unvanının bulunmadığı ve davacı şirket ile ---...

                    Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı ecrimisil davasında 2010/687 E-2011/231 K sayılı karar ile 20.8.2002-20.8.2007 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisile karar verildiğini, taşınmazdaki payını 18.3.2010 tarihinde satıp devrettiğini ileri sürerek 20.8.2007 tarihinden 18.3.2010 tarihine kadar geçen süre için 3.000,00.-TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini ıslah etmiştir. Davalı, dava konusu taşınmazda paydaş olduğunu, taşınmazın boş kalan kısımlarının davacı tarafından kullanılmasına engel olmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu