WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, sağlık tedavi hizmet bedelinin fazla alındığı iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesini yapmak görevi Yüksek 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.09.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasındaki asıl davada muhdesat aidiyetinin tespiti, birleşetirilen davada ecrimisile ilişkin istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

      Bu yasal düzenlemeler karşısında, somut olayın değerlendirmesine gelince;Uyuşmazlık, davanın İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı bir dava mı olduğu yönünde toplanmaktadır.Davacı vekili, müvekkili tarafından açığa atılan imzanın davalı tarafından kötüye kullanıldığını, müvekkilinin icra tehdidi altında davalıya ödediğini ileri sürerek eldeki davayı, sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı olarak açmıştır.Bu halde, icra tehdidi altında ödendiği iddia edilen icra dosyası borcu için yapılan ödemenin iadesi talep edildiğine göre, eldeki davanın İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası olarak kabulü zorunlu olup ; ödemenin 28.08.2019 tarihinde olduğu belirtildiğine göre, 15.04.2024 tarihinde açılan iş bu davanın , yasadaki bir yıllık hak düşürücü süreden sonra açılmış olduğundan hak düşürücü süre nedeni ile reddi gerekmiştir....

        Hükmüne uyulan bozma uyarınca yapılan inceleme sonucunda çekişmeli taşınmazdaki bir bölümün davalı tarafından kullanıldığı, davacının isteğinin münhasıran buraya yönelik olduğu, tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin olmadığı, ihtarname tarihine kadar davalının muvafakata dayalı olarak taşınmazı kullandığı, davacının kullanabileceği bir bölümünün olmadığı saptanmıştır. Hâl böyle olunca, davacının payı oranında elatma isteğinin kabulüne, asıl davada 20.12.2010 ila 18.01.2011 tarihleri arasındaki dönem için saptanacak ecrimisile, birleştirilen davada 18.01.2011 ila 23.01.2012 tarihleri arasındaki dönem için saptanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle bir dönem mükerrer olacak şekilde ecrimisile hükmedilmesi doğru değildir. Taraf vekillerinin bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir....

          Davacılar vekili, müvekkilleri adına kayıtlı olan 126 sayılı parseldeki kat irtifaklı 13 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından işgal edildiğini ileri sürerek el atmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davalının davacılar aleyhine açtığı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davasının kabul edilip kesinleştiğini, böylece davalının da taşınmazda paydaş haline geldiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının hükmen paydaş kılınsa dahi bağımsız bölümün anahtarını uhdesinde tutarak müdahalesini sürdürdüğü gerekçesiyle paya yönelik el atmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmiştir....

            İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak herhangi bir süre öngörülmemiştir.Aynı hükümde istirdat davası için ödeme tarihinden itibaren (1) yıl içinde istirdat davası açılabileceği belirtilmişse de mahkemece davacının talebi gözetilmeden ve anılan hükümdeki ödemeden itibaren dava açma süresinin başlayacağı hususları dikkate alınmadan karar verilmiştir. Öte yandan menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davası istirdat davasına dönüşür. Bu durumda mahkemece davacının menfi tespit talebi yönünden işin esasına girilerek İİK'nun 72. maddesindeki menfi tespit ve istirdat davası ile ilgili hükümler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, ödünç sözleşmesine dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, davada kooperatif üyeliği ilişkisine dayalı bir uyuşmazlık yoktur. Bu kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun l4. maddesi uyarınca 13. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. G/K...

                Mahkememize açılan işbu davada davacı ... ile davalı ... arasında imzalanan 28.09.2017 ve 05.10.2017 tarihli karkas et satımına ilişkin sözleşmeler nedeniyle ifaya ekli cezai şart niteliğinde gecikme cezası uygulanması kapsamında menfi tespit/istirdat talep edilmiş, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/758 Esas sayılı davasında ise aynı taraflar arasında karkas et satımına ilişkin imzalanan 02.10.2017 tarihli sözleşmeye dayalı olarak ifaya ekli cezai şart niteliğindeki gecikme cezası ve teminat mektubunun nakde çevrilmesine dayalı menfi tespit ve istirdat talebinde bulunulmuş olmakla her iki davaya konu sözleşmelerin tarihleri itibariyle sözleşmelere dayalı kimi uygulamaların iç içe geçtiği ayrıca 4 ATM 2022/758 esas sayılı davaya ilişkin Ankara BAM 22....

                  Davacılar ve davalı adına, paylı mülkiyet üzere kayıtlı taşınmaza, davacıların payına vaki elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ne varki, tarafların payları ve bilirkişi raporu içeriğinden, her davacı yararına 3.150.00.-TL olmak üzere toplam 6.300.00.-TL ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, 6.400.00.-TL ecrimisile hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın gerekçesinde yer alan “8.364.00.-TL olacağı ancak talebin 6.400.00.-TL olduğu” şeklindeki ifadenin karar gerekçesinden çıkartılmasına, Hükmün ikinci bendindeki “6.400.00.-TL” rakamının “6.300.00.-TL” olarak düzeltilmesine, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.309.20.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 455, 556, 581 ve 595 ve 595 parsel sayılı taşınmazları, haklı ve geçerli neden olmaksızın davalının kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazları önceli malik anneleri ile yapılan kira akdine dayalı olarak kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kullanımının önceki malikle icra edilen kira akdine dayalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                      UYAP Entegrasyonu