Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki, bozma ilamında davalıların ortaklığın giderilmesi davasının açılış tarihi itibariyle ecrimisilden sorumlu olacakları tespit edildiğine göre, Mahkemece 08.09.2011- 09.10.2012 arası dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerektiği halde, talep gibi 5 yıl için hükmedilmesi doğru olmamıştır. 2. Tazminat istemine yönelik davanın temyiz incelemesinde; Dava konusu taşınmaza davalıların verdikleri zarardan dolayı davacılarca tazminat istenmiş, Mahkemece yargılama aşamasında zararın tespiti için keşfe katılan bilirkişilerden raporlar aldırılmış; bozma öncesi aldırılan 24.09.2013 tarihli raporda eski hale getirme bedelinin 768,00 TL, bozma sonrası aldırılan ve Mahkemece hükme esas alınan raporda ise 10.308,84 TL olduğu bildirilmiştir. Buna göre, Mahkemece sözkonusu iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden son rapor üzerinden davanın kabul edilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ecrimisilden doğan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 11.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      boş olduğu süreler ile alakalı ecrimisile hükmedilmemesini gerekirken tamamen hukuka aykırı bir karar verildiğini; ecrimisilin ancak ve ancak davacının tapuda hissedar olduğu tarihten itibaren istenebileceğini, davacının dava açma tarihinde henüz hissedar olmamakla bilirkişi tarafından geriye yönelik yapılan hesaplamaya itiraz etmelerine rağmen, itirazlarının dikkate alınmadığını, kullanımların, müvekkilinin kullanımı olup olmadığının ve uhdesindeki dönemlerin ayrı ayrı tespit edilerek ecrimisilden düşülmesi gerekmekte iken bu konuda dikkate alınmadığı gibi müvekkiline baştan beri kötü niyetli denilerek, tapu iptali ve tescil kararının kesinleşmesinden önceki dönem itibariyle de ecrimisilden sorumlu tutulduğunu; yine bilirkişi tarafından bildirilen emsal alınan taşınmazın çok çok uzakta ve fahiş fiyat içermekle, neticeten dava konusu taşınmazın ecrimisil değerinin fahiş olduğunu; ayrıca dava konusu taşınmazlara müvekkili tarafından yapılan harcamalar, iyileştirme giderleri, ödenen harçlar...

      YTL'lik teminat bonusu verdiğini anlaşma sağlanamadığını, davalının ellerine nasıl geçtiği belli olmayacak şekilde çeklerle takibe geçtiğini, itirazlarının zamanaşımı yönünden kabul edildiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçu olmadığı, ,14.000 YTL'lik çekin teminat çeki olması, İş Bankasına ait 6.000 YTL ve 12.500 YTL'lik çeklerin zamanaşımına uğramış olması ve çekteki imzaların yetkili kişilere ait olmaması nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflarca 7.6.2001 tarihinde düzenlenen protokol kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        Taraflar arasındaki dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisilden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Esasında açılan dava dosyasında sunulan belgelerden müvekkili şirketin borçlu değil, aksine alacaklı olduğunun ortaya konulduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, tarafların sermaye şirketi, tacir olması nedeniyle davanın kabulüne, müvekkili şirkete ve dolayısıyla dava dışı takip borçlusu şirkete usulsüz tebliğ edilen ve ayrıca iptalleri istenen haciz ihbarlarının usulsüz tebliği tarihleri itibariyle ve usulsüz tebligatların öğrenildiği tarih itibariyle doğmuş kesinleşmiş bir borçu bulunmadığının, alacak iddiasında bulunan davalı şirketin, takip borçlusu şirketten alacağı olmadığının, alacak iddiasının ve takibinin muvazaalı olduğu, müvekkilinden haksız alacak tahsili için muvazaalı işlemlere girişildiğinin de tespiti ile bu yönden de borç olmadığının tespiti ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarlarının müvekkil şirket yönünden iptaline, açılan davaya ilişkin Antalya ... İcra Dairesinin ......

            Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ecrimisilden kaynaklanan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasında herhangi bir kira sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı vekili, malik olduğu taşınmazın davalı tarafından rızası dışında kullanıldığı, kendisine herhangi bir kullanım bedeli ödenmediğini ileri sürerek taşınmazdan yararlanılan süre için ecrimisil bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptalini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, pirim borçu nedeniyle davalıya gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalı Kuruma borçu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Uyuşmazlığın ve temyizin bir bölümü ecrimisilden kaynaklandığına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 04/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu