Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin ... Mahkemesi kararının Yargıtay 13. Hukuk Dairesince 03/11/2011 tarihinde onanarak kesinleştiği, eldeki davanın ise 14/02/2012 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, davacının haksız icra takibi nedeniyle borçu olmadığının kesin olarak tespit edilmesinden sonra 1 yıl içinde manevi zararının giderilmesini isteyebileceği ve dolayısıyla zamanaşımı süresinin geçmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın zamanaşımından reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden bozmayı gerektirirse de, karar onanmış bulunduğundan davacının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, onama kararı kaldırılmalı ve karar gösterilen nedenlerle bozulmalıdır....

    ye ilgili senetten dolayı borçu olmadığının tespitine, ilgili senedin takibi olan.... İcra Dairesi....E sayılı dosyanın iptaline, ....İcra Dairesi'nin... Esas sayılı dosyasına müvekkili tarafından ödenen 250.497,33TL meblağın ödeme tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasında 03/02/2023 tarihli ara karar ile; dava dilekçesinde.......

      Hemen belirtilmelidir ki, taşınmazı haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın kullanan kişinin ( fuzuli şagilin ) mülkiyet sahibine kullanmadan kaynaklanan ödemekle yükümlü olduğu en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden sorumlu olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, davalı bayiinden satın aldığı şekilde kullandığını, kötüniyetli olmadığını savunmuş ise de, satın alma olgusu ''bağımsız bölümün mimari projesine bağlantılı sicil kaydı'' kapsamıdır. Oysa yapılan uygulamada, elatıldığı saptanan bölümlerin mimari projeye göre davacının bağımsız bölümlerinde kaldığı anlaşılmaktadır. Öyle ise, davacının mülkiyet alanında kalan bölümü davalının kullanmasını iyiniyetli olarak kabul etmek ve buna bağlantılı olarak da ecrimisilden sorumlu tutulmayacağını kabul etmek olanaksızdır....

        Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacıya ait imzaların olduğu evrakların getirtilerek aldırılan bilirkişi kurulu raporuna göre inceleme konusu belgelerde davacıya atfen atılmış imzaların mevcut karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran davacının el ürünü olmadığı kanaatine varıldığı, tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıya borçlu olmadığı, davanın bu nedenle kabulü gerektiği, davalı bankanın kötüniyetli olduğu yönünde herhangi bir delil de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının takip dayanağı 20/10/1999 tarihli ve 99/384 sayılı Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesi olan Borçka İcra Müdürlüğünün 2009/828 Esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçu olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin keşideci davalının lehdar olarak yer aldığı iki adet toplam 12.000 TL tutarlı bono bedelinin ödenmesi davalı yanca talep edilmekte ise de müvekkili şirketi temsile yetkili kişinin münferiden ... olduğunu şirket kaşesi üzerindeki imzanın bu yetkiliye ait olmadığını ve müvekkilinin icra tehdidi altında bulunduğunu belirterek bono nedeniyle davalıya borçu olmadığının tespitine, bononun iptaline ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkiliyle davacı şirket arasında 23.02.2007 tarihinde bayilik sözlşemesi imzalandığını, davacının müvekkiline sattığı mal bedelinin banka havalesiyle ödendiğini ancak malların müvekkilince iade edilmesine rağmen davacı şirketin bedelini ödemediğini yapılan görüşmeler sonucunda davacı şirket tarafından kaşeli üzerinde davacı yetkilisi ... ile ortağı ...'...

            Mahkemece, Davanın KISMEN KABÜLÜ ile ...isimli hastaya ilişkin olarak davalı kurumca belirlenen cezai şart yönünden davacının davalıya borçu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, sağlık hizmetleri alım sözleşmesi çerçevesinde verilen hizmet bedelinden haksız şekilde kesinti yapıldığı iddiası ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı, davacı kurumca fatura edilen, sigortalılara ait ilave ücretlerin sözleşme hükümlerinin üzerinde alındığını, bu sebeple sözleşmeye aykırı uygulamadan kaynaklı ceza işlemlerin yerinde olduğunu savunmuştur....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.11.2014 tarihinde verilen dilekçe ile ecrimisil alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptalinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.03.2021 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü : KARAR Dava, ecrimisilden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne, 2.483 TL’lik kısım yönünden itirazın iptaline, karar verilmiştir....

                Davalı, davacıya borçu olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre davalının dava konusu borçu ödediğini söyleyerek yemin teklifinde bulunduğu, davacı şirket yetkilisinin fatura bedellerini almadığına dair yemin eda etmesine göre, davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, hükmolunan tutarın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalının isminin nüfusta ... ... olarak kayıtlı olmasına rağmen halk arasında ......

                  bulunduğunun açık olduğunu, davalarının kabulü gerekmekte olduğunun, icra takibine konu edilen; ---- ait borçların tamamının müvekkillerine ait olmadığının, ----sayılı takip dosyası ile müvekkil aleyhine devam eden takibin teminatsız olarak dava sonuna kadar durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, eğer ki mahkememiz aksi kanaatte olur ise mahkememizin belirleyeceği teminat miktarının taraflarınca yatırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilin ----dosyası ile devam eden icra takibine konu edilen bonolar ile ilgili olarak borçlu olmadığının tespitine, davalı alacaklının haksız ve kötü niyetli olduğu açık olduğundan iik madde 72/5 hükmü uyarınca müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    A R A R Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca Dairenizin bakmakta olduğu taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım ve haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istekli davalar sonucu verilen kararların temyiz incelemesinin Dairemiz'in görevine girdiğine ilişkin karar verilmiş ve dosyalar Dairemize gönderilmiş ise de; Dairenizden gelen dosyalar arasında yukarıda numarası yazılı davada taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın ecrimisil istekli davaya kanı olan ve sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan cezai şerhin tazminine ilişkin olup asıl istek olan ecrimisilden feragat edildiği tazminat isteğinin davalı tarafından temyiz isteğine ilişkin olup temyiz isteğinin Dairemizin görevi cümlesinden bulunmamakla, dosyanın yeniden Yargıtay (...

                      UYAP Entegrasyonu