WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş ye borcu olmadığının anlaşıldığını, davalı ...Ş. nin bonoları diğer davalılara temlik ettiğini belirterek 11.000 Dolarlık bonolar ile borçlu olmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili müvekkilinin davacının ortağı ve müdürü bulunduğunu ...İnş. Ltd.Şti.'den alacaklı olduğunu alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını davacının 11.000 Dolarlık borcu kabul ederek şahsi senetlerini verdiğini, borçlu şirketin borcunu ödemediğini davacının verdiği bonoların üçüncü kişilere ciro edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili müvekkilinin hamil olduğunu ve hacze gidildiğinde davacının 11.4.2001 tarihli haciz zaptı ile borcu kabul ettiğini beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve icra müdürlüğü yazısına göre davacının ortağı ve müdürü olduğu şirket hakkında yapılan takipde şirketin halen 13.618....

    Esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu icra takibine konu senetlerdeki borçlu ... adına atfen atılmış imzaların ...'in eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Yine, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/346 esas sayılı dosyasında muris ... hakkında Adli Tıp Kurumu'ndan aldırılan raporda muris ...'in fiil ehliyetinin bulunduğunun tespit edildiği, davacı tarafın iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davacı tarafın icra takibine konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti yönündeki davasının reddine, icra dosyasında ihtiyati tedbir kararı uygulandığından İİK 72/4 maddesi gereğince alacağın yüzde yirmisi oranında tazminatın davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine" karar verilmiştir....

      Ayrıca, murisin aktif ve pasif malvarlığı araştırmasının ölüm tarihi itibariyle yapılmaması, davacılar vekilinin 31.01.2014 havale tarihli dilekçesiyle muirisin borçu olduğunun bildirildiği ... ve ...Bankası ...'dan murisin borçlu olup olmadığının araştırılmaması, borçlu olduğunun anlaşılması durumunda ölüm tarihi itibariyle borç miktarının sorulup adı geçen alacaklılarının davaya dahil edilmemesi, mirasçıların mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarının araştırılmaması doğru görülmemiştir. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, önceki hükmün eksik inceleme ve araştırma nedeniyle, açıklanan bu gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        İcra md. ... esas sayılı takibine konu edilen senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 09/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile Bakırköy ... icra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip ve senet sebebiyle müvekkilinin borçu olmadığının tespitini, %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tazmini ile müvekkile ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili talep edilmiştir. Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan takibe konu 200.000 tl bedelli senet nedeniyle davacının borçlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır. Davacı söz konusu senedin lehtarı ve davalı ise davacıdan senedi ciro yolu ile devralan senedin hamili konumundadır....

          Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)Somut olaya gelince; davalı davacıya yemin teklif etmiş mahkemece davanın niteliği itibariyle davalının yemin deliline dayanamayacağı gerekçesiyle davalının talebi reddedilmiştir. Ne var ki; davalının kötüniyetli zilyet olup olmadığının ve çekişme konusu taşınmazı kullanımının davacı onayına dayalı olup olmadığının tespiti davacının yemin etmesine bağlı olup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildirDavalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, --- bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davacı tarafından ikame edilen dava da uyuşmzlık konusu çekin davalıya avans için verildiği ve malların teslim edilmediği bu nedenle çekten ötürü borçu bulunmadığının tespiti amacı ile eldeki dava mahkememize ikame edilmiş ise de davacı tarafından Mahkememize hitaben sunulan 07/05/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davadan feragat edildiği beyan edilmiştir. Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311)....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İş bu dava, satım sözleşmesi kapsamında avans olarak verilen bir kısım çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ödenen çek bedellerinin istirdadı talebine ilişkindir. Somut olayda davacı .......... Kalıp San ve Tic. A.Ş.'nin dosyaya sunmuş olduğu evraklardan, davalı tarafından yapılacak mal temini için davalı ......... Ltd. Şti.'ye iki ayrı tahsilat makbuzuyla avans ödemesi olarak 10 adet çek olmak üzere toplam 2.406.115,36 TL ödeme yaptığı, davalının da avans ödemelerine karşılık olarak 3 adet faturaya istinaden toplam 1.786.680,27 TL'lik mal teminininde bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf eksik temin edilen 619.435,09 TL'lik kısma ilişkin olarak dava konusu ......... banka ...........

                in 2007-2011 döneminde taşınmazı kullanıp kullanmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bu dönemlerde tasarrufu var ise diğer davalılar ... ve ... ile birlikte kullandığı dönem için hesaplanacak ecrimisilden sorumlu tutulması, aksi halde ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi ve davalılar ... ve ...'nın 2007-2011 dönemleri için ecrimisilden sorumlu tutulması gerekirken noksan soruşturma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de, dava dışı kişileren (... ve ...'ın) payları da dahil edilmek suretiyle ecrimisil hesaplanması doğru olmadığı gibi davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verildiği halde kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan davacılar yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi de isabetsizdir. Davacılar vekili ve davalı ...'...

                  Açıklanan bu tanıma göre, bir taşınmazı haksız olarak kullanan ya da başkasına kullandıran kişinin ecrimisilden sorumlu olacağı açıktır. O halde, taşınmazı haksız olarak kullanan davalıların ecrimisilden sorumlu olacağı belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle işin esası hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bilindiği üzere; Taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." şeklindedir....

                    Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile çekişme konusu taşınmazların davacılar ile davalı ... ve ...’in miras bırakanlarından intikal edip, mirasçılar adına el birliği mülkiyeti ile kayıtlı olduğu, taşınmazların çoğunluğunun davalı ... tarafından ortakçıya verilmek suretiyle kullandığı saptanarak davalı ...’ın ecrimisilden sorumlu tutulmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’ın temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davacıların temyiz itirazlarına gelince, mirasçıların el birliği halinde malik oldukları taşınmazların davalı ... tarafından diğer davalılar ... ve ... ile birlikte ortakçı olarak kullanıldığı sabittir. Bu durumda kullandıran ile birlikte kullananların da ecrimisilden sorumlu tutulması gerekmektedir. Hal böyle olunca; davalı ... ile birlikte diğer davalılar ... ve ...’un da ecrimisilden müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken anılan davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir....

                      UYAP Entegrasyonu