Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozmaya uyma sonucunda, bu defa, Mahkemece, davacının davalı tarafından kendisine gönderilen 08.03.2010 ve 29.03.2010 tarihli asıl ve düzeltme amaçlı ecrimisil ihbarnamesi ile ilgili tespit istemenin kısmen kabulüne; davacının fuzuli işgalinin 43533 ada 1 sayılı imar parselinde Hazine payı olarak ihbarnamede belirtilen 64,08 m2 yerde olmayıp 27,39 m2 yerde olduğu ve Hazinenin fazladan işgale yönelik bu bölümü ile ilgili olarak 440,68 TL'lik ecrimisil isteyebileceği, 590,32 TL'lik ecrimisil isteyemeyeceğinin tespitine, taraflar arasındaki anlaşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ecrimisil talep edilemeyeceği ve fuzuli şagil olmadığının tespiti ile muarazanın giderilmesi isteklerine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalının kullanımının keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Dava, ortak gider alacağının tahsili için başlatılan takipte borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, ortak gider alacağının tahsili için müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, müvekkilinin, ortak kullanımdan dolayı davalıya borcu olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına yatırılan bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı borçlunun haciz tutanağında borcu tüm ferileri ile kabul ettiği, taahhüdün kanuni şartlara uygun geçerli bir taahhüt olduğu, borçlunun borcu geçerli taahhüt ile kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4) Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Tarım ve Orman Bakanlığı Uludere İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

          Ancak; 1)Taşınmazın niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 6 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile fazla bedel tespiti, 2)Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 'ü oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C ve C1 harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi...

            bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4) Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uludere İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle...

              Ancak; 1) Taşınmazın niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 6 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile fazla bedel tespiti, 2) Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 'ü oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi...

                Ancak; 1)Taşınmazın niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 6 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile fazla bedel tespiti, 2)Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 'ü oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C ve C1 harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi...

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/860 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talebi ile dava açıldığı belirtilmiş olup, bu davanın bekletici mesele yapılarak, kesinleşmesi beklenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi; 2) Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uludere İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması, Kabule göre ise; 3) Taşınmazın bir dekarından alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında...

                    Ancak; Dava dilekçesinde bedel artırımla birlikte ecrimisil de talep edildiği nazara alınarak bu hususta olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmamış olması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 12.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu