WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili 03/09/2020 tarihli üçüncü dilekçesi ile teminat mukabili haczin kaldırılması talebini açıklama gereği duymuş, talebinin menkuller ve banka hacizleri yönünden ihtiyati haczin kaldırılması olduğunu belirtmiştir. 17/09/2020 tarihli, ihtiyati hacze itirazın değerlendirilmesi duruşmasında davalı vekili, dilekçelerini tekrarla, ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını, öncelikle ihtiyati haczin menkuller ve banka alacakları yönünden kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığı kaldırılmasını talep etmiştir. Bu durumda davalı vekilinin nihai talebinin menkuller ve müvekkilinin üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine konulan ihtiyati haczin, yasal şartları oluşmadığından kaldırılması olduğu izahtan varestedir. Mahkemenin, yapılan tüm açıklamalara rağmen aksi kanaatte olması halinde hacizlerin bu kez teminat karşılığı kaldırılması seçeneğini de ikincil talep olarak ileri sürmüştür....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabının doğru olduğunu, takibe başlandıktan sonra ihtiyati haczin kaldırılması için asıl alacak ve tüm ferilerin teminat olarak yatırılması gerektiğini, davacının teminat yatırmasından sonra davacının mal varlığı üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını, ihtiyati haczin sadece davacının yatırdığı teminat üzerinden devam ettiğini, mahkemenin bu hususu dikkate almadığını bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması ve fazla ödenen teminatın iadesi istemine ilişkindir. İİK'nın 266. maddesinde; "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir....

İcra Müdürlüğü'ne ibraz ettiği 28.06.2021 tarihli dilekçesi ile dosya kapak hesabının yapılmasını ve hesabın kaydedilmesini talep ettiği, müdürlükçe 17.08.2021 tarihinde dosya kapak hesabının yapıldığı ve davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından kapak hesabı ile belirlenen tutarın dosyaya yatırıldığı, davacı vekilinin 18.08.2021 tarihli dilekçesi ile icra müdürlüğünün kapak hesabına itiraz ettiği ve hesabın yeniden yapılmasını talep ettiği, müdürlüğün 19.08.2021 tarihli kararı ile dosyanın infaz edilerek kapatılmış olması sebebi ile talebin reddine karar verildiği, davacı vekilince 27.08.2021 tarihinde kapak hesabının iptali talebi ile İstanbul 2....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1228 KARAR NO : 2021/2807 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ADANA 3. İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2020 NUMARASI : 2020/105 ESAS 2020/198 KARAR DAVA KONUSU : Dosya Kapak Hesabına İtiraz ve Haczin Kaldırılması KARAR : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19/03/2020 tarih 2020/105 esas 2020/198 karar sayılı mahkeme kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 8....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1036 KARAR NO : 2021/2693 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANAMUR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2019 NUMARASI : 2019/61 ESAS 2019/90 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Anamur İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/61 Esas 2019/90 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Anamur İcra Dairesi'nin 2018/1337 E sayılı dosyasından başlatılan takip kapsamında davacı borçlunun aracına haciz işlemi uygulandığını ancak alacağı karşılamaya yeterli iki adet taşınmaz haczi olması sebebiyle araç ile ilgili haczin taşkın haciz niteliğinde olduğunu ve kaldırılması gerektiğini...

    İş bu karar gereğince icra müdürlüğünce dosya kapak hesabı yapılması ve takibe devam edilmesi kural olarak kanuna aykırı değildir. Ancak yapılan dosya kapak hesabına karşı şikayet getirilebilir. Alınan bilirkişi raporunda icra mahkemesi kararları ile oluşan duruma göre dosya kapak hesabı yapılmış icra dairesince fazla hesaplama yapılmadığı, aksine noksan hesaplama yapıldığı..." gerekçesi ile "şikayetin reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; taraflarınca, yenileme emri tebliğ edilmeden icra takibine devam edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kabul anlamına gelmemek ve icra takibi ile 27/02/2018 tarihli borç muhtırasının tümüyle iptaline ilişkin taleplerini tekrar etmekle birlikte mahkemece dosya borcu olarak tespit edilen tutarın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulduğunu, halihazırda icra takibi ve borç muhtırasının iptaline ilişkin yapılan şikayet başvurusunun Ankara BAM 18....

    Kararı şikayetçiler temyiz etmiştir. 1-) Şikayetçi ...’nun temyiz itirazları yönünden; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz taleplerinin reddine, 2-) Şikayetçi borçlu ...’nun temyiz itirazlarına gelince, şikayetçinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 11.06.2015 tarihli tensip zaptının 4. bendinde, “şikayetçilere tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde kapak hesabına itiraz ettikleri için 250 TL bilirkişi ücreti yatırılmasına, verilen kesin süreye uyulmaz ise şikayetçilerin kapak hesabına itirazdan vazgeçmiş sayılacaklarına, ihtarlı meşruhatlı davetiyenin tebliğine” şeklinde karar verilmiş olup, tensip zaptı şikayetçilere tebliğ edilmiştir....

      Ve fazlaya dair haklar saklı tutulduğunu, dilekçe ekinde sundukları ihtarname ile temerrüde düşürüldüğünü, davacının %20 tazminat talebinin reddi ile davalı lehine %20 den aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesi talepleri olduğunu ve davanın, öncelikle görev ve zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmişler. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İş bu dava İİK 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı yan davalı tarafından aleyhine başlatılan Küçükçekmece ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasının kapak hesabına ve uygulanan faiz oranına itiraz ile kapak hesabı kadar borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğü'nün ... E....

        Dava dilekçesi dikkatle irdelendiğinde davacının münhasıran talebinin 21/06/2019 tarihli kapak hesabında ki 61.532,99 TL faiz kaleminin yanlış hesaplandığı, takipte kesinleşen miktar olarak 139.990,24 TL üzerinden hatalı hesaplama yapıldığı yönünde olup bu kapak hesabı ve bu kapak hesabına dayalı 24/06/2019 tarihli muhtıranın iptaline ilişkin olduğu tartışmasızdır. Ancak müdürlükçe gene davacının talebi üzerine yeni bir kapak hesabı yapıldığı bu kapak hesabının yargılama sırasında verilen cevap dilekçesinden de anlaşılacağı üzere alacaklı yanında kabulünde olduğu sabittir. Hal böyle olunca artık şikayete konu edilen kapak hesabı ve muhtıra taraf iradeleriyle hükümsüz hale gelmiş olup mahkemenin taleple ilgili hükmü doğrudur....

        Mahkemece İİK’nın 266’ıncı maddesi uyarınca teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş olmasına rağmen, İİK’nın 265’inci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşullarının bulunmadığı iddiasına dayalı ihtiyati haczin kaldırılması isteminin incelenmemiş ve bu konuda bir karar verilmemiş olması anılan kanun hükmüne aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- İcra ve İflâs Kanunu'nun 265,IV hükmüne göre, “… Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.” Bu Kanun hükmü uyarınca, taraflar usulen davet edilip, duruşma açılarak itiraz hakkında bir karar vermek gerekirken, taraflar davet edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır....

          UYAP Entegrasyonu