Tüm dosya kapsamına göre; hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacının iddiasının kapak hesabına itiraz olmayıp borcun ödenmesi nedeniyle takibin iptali ve icra müdürlüğünce halen takip işlemlerine devam edildiğine yönelik şikayet olduğu, mahkemece hukuki nitelendirmenin yanlış yapılarak dosyanın kapak hesabının itiraz olarak değerlendirilmesi ve borçlunun davayı açmasına rağmen aleyhine hüküm kurularak aleyhe hüküm kurma yasağının ihlal edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin görev ve yetkisi İcra ve İflâs Kanunu'nun 265,I hükmünde düzenlenmiş olup, anılan hükme göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Bu hüküm ihtiyati haciz kararına itiraz halinde veya icra takip tarihinden önceki teminat karşılığında ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemlerinde uygulanabilir. Somut olayda, ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyen vekili, teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması isteminde bulunmuş, ihtiyati haciz kararını veren mahkeme tarafından talep uygun görülerek teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece müteriz vekilinin 22.09.2008 tarihli itiraz dilekçesine istinaden yapılan inceleme sonucunda ihtiyati hacze itirazın reddedildiği bu durumda borçlu vekilinin ancak bu kararı temyiz etme hakkının bulunduğu, tekrar ihtiyati haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda ihtiyati haczin kaldırılması istemi İİK’nın 264’üncü maddesinde öngörülen ihtiyati haczi tamamlayan merasime riayet edilmediği gerekçesine dayandırılmıştır. Bu nedenle daha önce İİK’nın 265’inci maddesine göre ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine dair kararın temyiz edilmediği ve kesinleştiği gerekçesiyle hüküm kurulması doğru değildir....
Tasarım İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş'den hissesine düşecek başkaca pay bulunmaması durumunda haczin kaldırılmasına, aksi halde haczin devamına" karar verildiği, yazıdan da anlaşılacağı üzere ilgili haczin kaldırılması borçlunun hissesine düşen pay bulunmaması şartına bağlı olarak belirtildiği, davalı kurumun görev ve sorumluluklarının yasal mevzuat kapsamında düzenlenmekte olduğu, işbu görev ve yetkileri arasında şirket ortağının hissesine düşecek payın hesaplanması ve/veya bu konuda araştırma yapma yetkisi bulunmakla birlikte bu hususa ilişkin bilgi sahibi de olmadığı, bununla birlikte Hukuk Devleti ilkesi, vatandaşların hukuki güvenlik içinde bulundukları, devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu bir sistemi anlatır....
A.Ş. hakkındaki ihtiyati haczin de kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Mahkemece kısa kararda, “…vekalet ücretinin alacaklı vekilinden alınarak itiraz eden vekiline verilmesine …” hükmedildiği hâlde, gerekçeli kararda “ … vekalet ücretinin alacaklıdan alınarak itiraz eden vekiline verilmesine…” karar verilerek, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması da usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:İhtiyati haciz isteyen vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 22.1.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
A.Ş. hakkındaki ihtiyati haczin de kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Mahkemece kısa kararda, “…vekalet ücretinin alacaklı vekilinden alınarak itiraz eden vekiline verilmesine …” hükmedildiği hâlde, gerekçeli kararda “ … vekalet ücretinin alacaklıdan alınarak itiraz eden vekiline verilmesine…” karar verilerek, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması da usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:İhtiyati haciz isteyen vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 22.1.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, haczin kaldırılması kararından önce, bloke konulan 5.926,84 TL'nın banka tarafından 05.09.2014 tarihinde icra dosyası hesabına aktarıldığı; haczin kaldırılması kararının karar tarihi itibariyle hüküm ifade edeceği, haczin sonradan kaldırılmış olmasının önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmayacağı yapılan kesintiler ve ödemelerin genel hukuk mahkemelerinde açılacak istirdat ya da sebepsiz zenginleşme davalarının konusu olacağı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Somut olayda, haczi kabil olmayan banka hesabından gelen paralar henüz icra veznesinde olduğundan borçluya iadesi mümkündür. Mahkemenin paraların iadesinin istirdat davasına konu olması yönündeki gerekçesi borçlunun iradesiyle ödediği ve alacaklı tarafından tahsil edilen paralar içindir. Sonuç olarak mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir....
İİK'nın 265. maddesinde; ihtiyati haciz kararına karşı itiraz usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı 7 gün içinde mahkemeye itiraz edebilecektir. HMK'nun "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341/(1). maddesi; "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir." hükmünü içermektedir. İstinafa konu 25/03/2021 tarihli ara karar ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkindir. HMK'nun 341/1.maddesinde ihtiyati haciz taleplerine ilişkin verilen kararlardan ihtiyati haciz talebinin reddi ve ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının talebi üzerine Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince .......
Borçlu 28.07.2020 tarihinde 125.000,00 TL teminat mektubunu dosyaya sunduktan sonra, aynı gün kalan dosya borcunun tamamını karşılar nitelikte teminat mektubunu da dosya kapak hesabına göre icra dosyasına sunacağını belirterek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, icra müdürlüğünce bu talebin aynı gün reddine karar verilmesi üzerine borçlu tarafından bu işlemin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulmuş, ancak mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı vekili borcun tamamını karşılayacak miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu takip dosyasına depo etmesi halinde aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılması gerektiğini beyan etmişse de; borçlu mallarının haczedilmesini ve satılmasını önlemek için takip giderleri ve faizleri ile birlikte alacağın tamamını karşılayacak nakit paranın icra dairesine ödenmesi gerekir....
konulmasının yasaya ve hukuka uygun olmadığını belirterek, ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını istemiştir....